25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Fidye nedir, oruç fidyesi kimlere verilir? Diyanet'in belirlediği 2020 fidye miktarı ne kadar?

11 ayın sultanı mübarek Ramazan ayının başlamasıyla beraber en çok merak edilen konulardan biri de 2020 fidye miktarı oldu. Vatandaşlar fitre ve fidye terimlerinin ne olduğunu merak ediyor. Oruç Fidyesi nedir? Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 2020 yılı için belirlediği fitre bedeli 27 lira oldu. 2020 yılı Ramazan ayında herkes kişi başı olarak 27 lira fitre miktarı verecek. Peki 2020 Fidye miktarı ne kadar? Oruç fidyesi kimlere verilir? İşte fidye ile ilgili tüm merak edilenler.

30 Nisan 2020 Perşembe 14:51 - Güncelleme:
Fidye nedir, oruç fidyesi kimlere verilir? Diyanet'in belirlediği 2020 fidye miktarı ne kadar?

Fidye nedir? sorusu bu Ramazanda en çok merak edilen konular arasında yer aldı. Fidye, Ramazan ayının başlamasıyla bazı sebeplerden dolayı orucunu tutamayan vatandaşlar tarafından ödenen para miktarıdır. Ramazan ayında verilen Fidye miktarı nedir, oruç fidyesi kimlere verilir ve 2020 fidye miktarı ne kadar? Fidye, genelde fitre ile karıştırılsa da ikisi farklı şeylerdir. Elinde olmayan sebeplerden dolayı oruç tutamayan vatandaşların günlük ödemesi gereken para miktarına fidye denir. Fitre ise Ramazan ayında durumu iyi olanların oruçlarının kabul olması için fakir, yetim ve dullara verdiği sadakadır. Peki; Oruç fidyesi kimlere verilir? Diyanet'in belirlediği 2020 fidye miktarı ne kadar? İşte tüm merak edilenler...

FİDYE NEDİR?

Fidye, bir kimseyi bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtarmak için ödenen bedel demektir. Dinî bir terim olarak ise, oruç ibadetinin eda edilememesi sebebiyle veya hac ibadetinin edası sırasında işlenen birtakım kusurların giderilmesi için ödenen maddi bedeli ifade eder.

Fidye, oruç tutmaya engel (süreklilik gösteren) hastalığı olan veya yaşlılıktan dolayı oruç tutamayanların tutamadığı oruçlara karşılık verdiği paradır. Bu nedenle fidyeye halk arasında oruç fidyesi de denir.

KUR'AN-I KERİM'DE FİDYE

Kur’an-ı Kerim’de, “Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir yoksul doyumu fidye öder.” (Bakara, 2/184) buyrulmaktadır. Buna göre ihtiyarlık ve şifa ümidi olmayan bir hastalık sebebiyle oruç tutamayan kimse, daha sonra bu oruçları kaza etme imkânı bulamazsa, her gününe karşılık bir fidye öder (Serahsî, el-Mebsût, III, 100; İbn Kudâme, el-Muğnî, IV, 395-397).

Öte yandan Şâfiîlere göre Ramazan ayının kaza borcu herhangi bir mazeret olmaksızın yerine getirilmeden, öteki Ramazan gelecek olursa, kaza borcuna ilaveten bir de fidye ödeme yükümlülüğü ortaya çıkar (Nevevî, el-Mecmû’, VI, 364; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, I, 645).

Şâfiî mezhebinde fidye ödeme yükümlüğünün ortaya çıktığı bir diğer mesele de gebe ve emzikli kadınlarla ilgilidir. Emzirme ve hamilelik sebebiyle çocuğunun sağlığı hakkında endişe duyan annelerin, oruç tutamadıkları günleri hem kaza etmeleri hem de fidye vermeleri gerekir. Fakat çocuk hakkında değil de kendileri hakkında endişe ederlerse o zaman sadece kaza gerekir (Nevevî, el-Mecmû’, VI, 267).

Hac ve umre ile ilgili görevler yerine getirilirken meydana gelen bazı eksiklikler için uygulanması gereken maddi yaptırım da fidye kapsamına girer (Bakara, 2/196).

2020 ORUÇ FİDYESİ MİKTARI NE KADAR?

Bir fidye, bir kişiyi bir gün doyuracak yiyecek miktarı veya bunun ücretidir. Bu da “sadaka-i fıtır” ile aynı miktarı ifade eder. Bu, fidyenin asgari ölçüsüdür. İmkânı olanların daha fazla vermesi daha iyidir (Bakara, 2/184; Merğînânî, el-Hidâye, II, 270).

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hem fitre hem de fidye için asgari olarak belirlediği fiyat aynı olmakla birlikte durumu iyi olan kişiler bu rakamların üzerinde bağış yapabilir. Kısacası fitre ve fidyenin miktarları aynı, veriliş amacı farklıdır. Bu yılki oruç fidyesi miktarı da günlük 27 TL'dir.

FİDYE KİMLERE VERİLİR?

Oruç fidyesi, tıpkı fıtır sadakasında olduğu gibi onları verecek kişinin bakmakla yükümlü olmadığı yoksul müslümanlara verilir. Fıtır sadakası ve oruç fidyesini vermek durumunda olan kimsenin bunlardan doğrudan ya da dolaylı olarak yararlanmaması esastır. Zekât için de aynı kural geçerlidir. Bu sebeple bir kimse zekâtını, fıtır sadakasını ve fidyesini kendi usûl (üst soy) ve fürûuna (alt soy) veremez. Usûl, bir kimsenin anası, babası, dede ve nineleri; fürû ise, çocukları, torunları ve onların çocuklarıdır.

Yine, bir kimse hanımına zekât, fitre ve fidyesini veremeyeceği gibi, hanımı da kocasına bunları veremez.

ZENGİN OLMAYAN AİLE YAKINLARINA VERİLEBİLİR

Bunların dışındaki kardeş, teyze, dayı, amca, hala ve onların çocukları, gelin, damat, kayınpeder ve kayınvalide gibi akrabalar zengin değillerse kendilerine zekât, fitre ve fidye verilebilir (Zeylaî, Tebyîn, I, 301).

Fidyeler Ramazan'ın başlangıcında verilebileceği gibi, Ramazan'ın içinde veya sonunda da verilebilir. Fidyelerin tamamı bir fakire topluca verilebileceği gibi, ayrı ayrı fakirlere de verilebilir. Bu durumda olan kimseler, fidye vermeye güçleri yetmiyorsa Allah'tan bağışlanmalarını isterler.

HASTA OLMADIĞI HALDE ORUÇ TUTMAYANLAR FİDYE VEREBİLİR Mİ?

Oruç için fidye verilmesi, oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlı kimseler ile iyileşme ümidi olmayan hastalar için geçerlidir. Hz. Peygamber (s.a.s.) ve sahabenin uygulaması, fidyeden bahseden âyetteki “oruç tutmakta zorluk çekenler.” (Bakara, 2/184) ifadesinin yalnızca yukarıda sayılan kimseleri kapsadığını göstermektedir. Buna göre, oruç tutmaya gücü yettiği hâlde tutmayan veya geçici bir sebeple tutamayan kimseler hakkında fidye hükmü yoktur (Müslim, Sıyâm, 149,150).

Mazeretsiz oruç tutmayanların, tutmadıkları oruçları kaza etmeleri ve tövbe istiğfar etmeleri gerekir. Ayrıca, oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlılar ile iyileşme ümidi olmayan hastalar, fidye vermiş bile olsalar, ileride tutabilecek duruma gelirlerse tutamadıkları oruçları Hanefîlere göre kaza etmeleri gerekir. Önceden verdikleri fidyeler oruç borcunu düşürmez (Kâsânî, Bedâî’, II, 105; Merğînânî, el-Hidâye, II, 270).

FİTRE VE FİDYE ARASINDAKİ FARK NEDİR?