Prof. Dr. Beşir Atalay'ın adını AK Parti daha dalda portakalken duymuştum.
28 Şubat'ın karanlık günlerinde akademik dünyada efsaneleşmiş bir isimdi Beşir Atalay. Kurucu rektörü olduğu Kırıkkale Üniversitesi'nde dindar/başörtülü akademisyenlere yönelik kıyımda kendini siper ettiğini, bozkırda akademik bir vaha yarattığını duyardık.
Beşir Bey'in aynı zamanda iyi bir sosyolog ve entelektüel olduğunu ilk Nabi Avcı'dan dinlemiştim iyi hatırlıyorum.
Sonradan AK Parti kuruldu. Adı kurucular arasındaydı.
Milletin özlemini duyduğu, Türkiye'nin ihtiyacı olan siyasetlerin oluşturulmasında emeği geçenlerden biriydi Beşir Atalay da. Vekil ve bakan olarak değerli çalışmalara imza attı, gazeteci olarak o süreçleri yakından takip ettim.
Kürt meselesinin çözülmesi için yürütülen "demokratik açılım" sürecinde, terörün bitirilmesi için başlanılan "çözüm" sürecinde kritik roller üstlendi Beşir Bey.
Kürt sorunu gibi çok boyutlu, çok katmanlı; terör sorunu gibi çok can yakan, uzun yıllara ve bölgeye yayılmış, çok patronlu ve karmaşık bir sorunun çözülmesinde işin başındaki adamlardan olması boşuna değildi Beşir Atalay'ın.
Süreçler yürürken değişik zamanlarda dört kez derinlemesine röportajlar yaptım kendisiyle. Ayrıca sohbetlerimiz oldu. Bazen iki saati aşan sürelerde her soruma cevap verir, etrafında dolanmaz, sözü yormazdı. Evet, kelimelerini seçerek, sürecin hassasiyetini gözeterek ama söylenebilecek olanı da açıklıkla söylediğini hatırlıyorum. Bende bıraktığı izlenim, bağırmayan, kendini göstermeye çalışmayan bir siyasi entelektüel derinliğine sahip olduğu, iyi Türkçe konuştuğu ve meseleyi kendine dert edindiği yönünde oldu hep.
Van milletvekili iken Van depreminde yıkılan şehrin yeniden imarı için, çukur terörü sonrası bölgenin inşası ve ihyası için çok emek verdiğini de hatırlıyorum.
Ezcümle fikri, siyasi ve ameli olarak hem Ak Parti'de hem de AK Parti'yi oluşturan habitatta emeği ve saygınlığı ile gayet iyi bilinir, iyi hatırlanır Beşir Atalay.
Bu açıdan Kırıkkale Üniversitesi'nde ya da başka bir yerde adının bir yere verilmesi ya da kaldırılması Beşir Atalay'a değil bunu yapan kişi ya da kurula dair bir fikir verir sadece. "Öyle icap etti" gerekçesiyle (!) Atalay adını Kırıkkale Üniversitesi kampüsünden kaldıran rektör de birkaç gündür hak ettiği muameleyi görüyor zaten.