"İt ürür kervan yürür."
Neden yazıya bu atasözüyle başladım.
Yunanistan Savunma Bakanı Densiz Dendias yine konuştu da ondan.
Ne dedi Dendias?
Adalar Denizini, yani Yunan lügatinde Ege Denizi diye anılan yeri karadan Türkiye'ye kapatacaklarını söylüyor.
Nasıl mı?
Anlatıyor ballandıra ballandıra...
AĞZI OLAN KONUŞUYOR...
Katıldığı bir etkinlikte konuşan Dendias savunma bakanlığı olarak bazı temel konularda doktrin değişikliklerine gideceklerini açıkladı.
Özellikle Ege Denizi'nin korunmasına ilişkin yeni ve ezber bozan bir yaklaşıma geçtiklerini belirten Dendias şunları söyledi:
"Ege Denizini şimdiye kadar olduğu gibi donanmanın korumasının artık bir anlamı yok. Yeni firkateynler ve gemiler Ege gibi dar bir denizde modern tehditlere açık şekilde bekletilemeyecek kadar pahalı araçlardır.
Bir milyar avroluk bir firkateyni, birkaç bin avroluk bir dronla yok edebilirsiniz."
Bundan dolayı Ege'yi artık karadan kapatacağız.
Bugüne kadar "karayı ordu, denizi donanma, havayı hava kuvvetleri korur" şeklindeki temel doktrini tamamen terk edeceğiz.
Ege Denizi bundan böyle yüzlerce, hatta binlerce adaya dağıtılmış hareketli füze bataryaları tarafından korunacak.
Donanma ise Ege'nin dar sularına hapsolmak yerine Doğu Akdeniz'de serbestçe operasyon yapabilecek.
İtalya'dan alınacak dört firkateynin tamamı 1500 kilometreden fazla menzile sahip stratejik füzelerle donatılacak.
Bu durum potansiyel rakibe karşı güçlü bir caydırıcılık sağlayacak.
Hava savunmasında da benzer bir değişikliğe gideceğiz.
Hava tehdidini sadece savaş uçaklarıyla karşılamak çok pahalı bir cevap.
Rusya Ukrayna üzerinde tam bir hava üstünlüğüne sahip olmasına rağmen uçaklarını uçuramadı.
Artık uçaksavar sistemleri uçağı engelleyebiliyor. Yunanistan neden hava tehdidini uçaklarıyla karşılasın.
Bu konuda da yeni bir stratejiye gidiyoruz. Yunan hava sahası bütüncül bir yaklaşımla karadan konuşlu füze sistemleri tarafından korunacak
Bu sistemin adı "Aşil Kalkanı".
Türkiye'nin SİHA kapasitesine karşı kendi çözümümüzü geliştirdik. "Kentavros" adını verdiğimiz ilk Yunan anti-drone sistemi üretimde.
Sistem Kızıldeniz'deki gerçek savaş koşullarında test edildi ve geliştirilmeye devam ediliyor.
Bu sistemi tüm Yunan firkateynlerine entegre edeceğiz.
"Orion" ile "Telemakhos" gibi daha küçük türevleri de kara birlikleri için geliştirilecek.
KONUŞANA DEĞİL KONUŞTURANA BAK...
Densizin bu uzun konuşmasına başladığı cümle aynen şuydu;
"Bizim için en büyük tehdit Türkiye."
Bu cümle çok tanıdık bir cümle, bu ağız çok bildik bir ağız.
O tanıdık cümleyi biz sıklıkla İsrail denilen terör örgütünden duyuyoruz.
O tanıdık ağız bahse konu örgütün elebaşlarından başkası değil.
Ne tesadüf ki İsrail'in kullandığı bu cümlelerin aynısını Yunanistan'ın bakanım diye ortalıkta gezen provokatörü de kullanıyor.
YUNAN SORUNU, RUM SORUNU, DENDİAS SORUNU...
Yunanistan'la son zamanlarda yaşadığımız krizlere bir göz atın, istisnasız tamamının bu provokatörün bakanlık ettiği kurumdan kaynaklandığını görürsünüz.
Birkaç örnek...
Yunanlıların kutladığı uyduruk bir "25 Mart Milli Bayramı" var. Bu bayramın Atina'da düzenlenen kutlamalarında askerî geçit töreni düzenlendi.
Tören geçişi esnasında Yunanlı askerler Türkiye'yi hedef alan küfürler ettiler.
Daha bu skandal olay unutulmadan yine aynı bakanlıktan birbiri ardına diğer skandallar gelmeye başladı.
Gürcistan'da uçağımızın düştüğü gün Yunan Hava Kuvvetleri alçakça bir paylaşım yaptı ve kendi resmi hesabından düşen uçak C130'ın fotoğraflarını paylaştı.
Yine Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) asker diye ortalıkta gezdirdiği soytarılar tören geçişinde Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni hedef alan küfürler ettiler, "Magosa'yı alacağız" gibi rüyadan öteye gitmeyecek sloganlar attılar.
UYAN YUNANİSTAN...
Dikkat ederseniz krize sebep olan olayları incelediğinizde bütün yollar Dendias'a, onun yönettiği Savunma Bakanlığına çıkıyor.
Her taşın altından Dendias ve hükmettiği soytarılar çıkıyor.
Krizin hep aynı yerden, aynı kişiden çıkması tesadüf mü?
Bu sorunun cevabını Miçotakis'in ciddi ciddi düşünmesi lazım, bu sorunun cevabını Yunan halkının bulması lazım ve Miçotakis'in acilen Dendias'ı görevden alması lazım.
Aksi takdirde gerilimler tırmanır ve işler bir anda kontrolden çıkıverir.
İşte o an size gaz verenlerin buharlaştığını görür, Türk ordusuyla baş başa yüz yüze kalıverirsiniz.
Sonra ah, vah, tüh para etmez, benden söylemesi.
Sonuçta evdeki bulgurdan olmak var benden hatırlatması...