Batı medyası adını "Yahudi yerleşimciler" diye belletmiş herkese...

İnsana düşmanlar, Batı Şeria'da Filistinlileri gözlerini kırpmadan öldürüyorlar.
Hayvana düşmanlar Filistinlilere gözdağı vermek için keçisini çalıyor. Aracın arkasına bağlıyor. Yollarda gezdiriyorlar.
Yeşile düşmanlar: Kepçeyle Filistinlilerin zeytin bahçesine dalıyor. Ağaçları yok ediyor. Kesiyor, kırıyor, yakıyor...
Hiçbirini yapamazsa zeytinleri hasat edip çalıyorlar...
Dedim ya Batı medyasının kodlarıyla düşünenler de onlardan "Yahudi Yerleşimciler" diye söz ediyor. Bildiğiniz katil sürüsü gibiler, çalıyorlar, yağmalıyorlar, öldürüyorlar, işgal ediyorlar...

Batı Şeria'daki zulme üzülürken, Gazze'de hipotermiden yani donarak ölen bebekleri düşünüyorum. Esed zulmünden kaçarken sahil kıyısına vuran Aylan Bebek gibi, Muhammed bebeğin de minicik bedeniyle paramparça oluyoruz.
Sığındığı otomobilde İsrail askerleri tarafından katledilen Hind Recep'in dramatik hikayesi bu coğrafyanın en acı gerçeğidir ne yazık ki...
Biz sanıyoruz ki insanlık merhametle yükselecek...
Ama o bize özgü bir haslet...
Zalim dünyanın hükümranları güçle, parayla, silahla yükseliyor.
Masumların kanıyla besleniyor...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Hind Recep'in ailesini Külliye'de kabul ettiği görüntüleri izlerken mazlumları bu zulümden kim kurtaracak diye düşündüm?
Bu yüzden omzumuzdaki yükü lütfen unutmayalım...
Unutursak bu acıları bize yaşatmak için pusuda bekleyenler çok...
CHP'nin "Mavi Masal" diye tiye aldığı Mavi Vatan'da yeni kumpaslar kuruluyor. İsrail, Yunan ve Rum'la anlaştı bile ortak askeri güç kuruyorlar.
Türkiye'yi kuşatmak için, İsrail Yunan'a, Rum'a hava savunma sistemleri veriyor... Lozan'ı delip Ege adalarına füzeler yerleştirmeye çalışıyorlar.
Erdoğan'ın Büyükelçilerle buluşmasında, söylediklerini aklımızda her daim tutmakta fayda var... Ne demişti Erdoğan; "Türkiye'nin hem kendi hak ve çıkarlarını layıkıyla savunabilmesi, hem de dost, soydaş ve kardeşlerine yardım eli uzatabilmesi için ekonomik, askerî, diplomatik bakımdan güçlü olmak dışında bir seçeneği yoktur."
İster Erdoğan'ı dinleyin ister CHP'den masalları...
Tercih sizin...

NEREDEN NEREYE
Anne-Babanın en gururlandığı anlar evlatlarının başarılarına tanık olduğu anlardır... Yerli Malı Haftası'nda muhtemelen binlerce anne-baba benimle aynı duyguları paylaştı. Zira ben oğlumun yaşındayken Yerli Malı Haftası'nda Niğdeli olduğum için okula patates ve elma götürmüştüm. Oğlum Mustafa Toprak, sınıftaki Akıncı Takımı'yla birlikte Taarruzi İHA'yı anlatıyor. Bu yaşında BAYKAR'da işe başlama planları yapıyor. Mühendislik okuyacağını söylüyor.
Eski ve yeni Türkiye'yi bilenler için anlamlı tabii yoksa özellikle "Sıkıldık ya, kendimi bildim bileli ülkeyi Erdoğan yönetiyor. Bir değişsin" diyenler için ne söylesek tesiri yok... Cumhurbaşkanı Erdoğan zaman zaman çeyrek asırda yapılanları anlatırken eski Türkiye ile yeni Türkiye'nin kıyaslamasını yapar sonra da "Nereden nereye!" deyiverir... Şimdi ben bu mesajı paylaştım. Sosyal medyadan "patates alamıyoruz", "İHA mı yiyeceğiz", "Tarım bitti, silahın olsa ne olur" diye küfür kıyamet yazanlar oldu... Bazen gerçekten insan hayret ediyor.
Neyse ki takdir, tebrik, edenler öylesine çoktu ki bu çirkin azınlığın sesini bastırdılar.

ASIL GAYRİMİLLİ OLAN KİM?
Millet için hapis yatmış.
Partisi kapatılmanın eşiğinden dönmüş.
İsrail'e "One Minute" çekmiş
Sayısız kumpasla boğuşmuş.
Ambargolar, kısıtlamalar, karalamalara göğüs germiş.
Suriye'de 4 operasyon yapmış.
Karabağ'ı özgürleştirirken can kardeşine omuz vermiş.
Libya'da, Akdeniz'de ezber bozmuş.
Dünya Sağlık Örgütü mazlumlara kol kanat gerdiği için ödül veriyor.
BM Genel Sekreteri Guterres bölgenin en önemli gücü ve aktörü diye anlatıyor.
CHP Grup Başkan Vekili Murat Emir, Meclis kürsüsünden bas bas bağırıyor.
"Sizin Türkiye Cumhuriyeti'nin gördüğü en gayrimilli iktidar olduğunuzu çok iyi biliyoruz... Gayrimillisiniz" diyor.
Tam fıkra bu kadar diyorsunuz.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Brüksel'de Erdoğan'a karşı mücadelemize destek verin, bizi destekleyin, sizin geleceğiniz bizim iktidarımızda mesajları veriyor. Yetmiyor, üstüne bir de "Avrupa Konseyi Başkanı António Costa bize 5 dakika bile ayırmadan konuşup gitti" diye küsmüş gibi konuşuyor.
Aynı Özgür Özel'in daha önce İngiltere'ye "Terk edilmiş hissediyoruz" diye ettiği sitemleri, "Biz Jön Türklerin devamıyız" açıklamasını hatırlayın... Jön Türklerin İngiliz Sefirinin atlarını çözüp faytonuna beygirlik yaptığını da unutmayın...
Sonra varın siz hesaplayın.
Kim gerçekten yerli ve milli, kim gayrimilli...
Ne diyelim takdir milletin elbette...