Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel, içine düştükleri bataktan, kıstırıldıkları mengeneden kurtulmak için iki cephede canhıraş ama bir o kadar da onur kırıcı çaba içindeler.
CHP, tam bir akıl tutulması, şaşkınlık, telaş ve perişanlık içinde.
1. İçerde Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP lideri Bahçeli ve Cumhur İttifakına saldırdıkça saldırıyor.
Son olarak Aydın'da yine Erdoğan'a ağır hakaretler etti. Çirkin üslup, sokak kabadayılığı, ne ararsanız var.
Bağırıp çağırmayla güç gösterisi olsaydı cazgırlar yağlı pehlivan güreşi yapardı...
Özel, atıp tutuyor ama ne yaparsa yapsın; gırtlağına kadar yolsuzluk, rant, rüşvet, baskı ile yağmalama batağına batmış CHP'nin üzerine bulaşan yağlı çamuru örtbas edemez.
2. İmamoğlu ve Özel, can simidi olarak Batı'ya, Avrupa'ya yalvarıyor. Adeta ağlıyorlar.
Öylesine onur kırıcı, milli duyguları yaralayıcı, Türkiye'nin itibarını hiçe sayan bir davranışları var ki; İstiklal Harbi yerine mandacılık peşinde koşan, düşmanın himayesine girmeyi kurtuluş gören vatansızlardan daha kötü bir duruş sergiliyorlar...
Bakınız hatırlatayım.
I. 26 Mart.2025'te, İmamoğlu'nun tutuklanmasından bir hafta sonra CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İngiltere merkezli BBC'ye konuştu.
İngiltere Başbakanı Starmer'e, "kendimizi terk edilmiş hissediyoruz" sözleri ile sitem etti:
"Nasıl bir gerekçesi var? Nasıl bir sebebi var? Bütün Avrupa tepki gösteriyorken İngiliz İşçi Partisi buna ses çıkarmıyor. Terk edilmişlik hissediyoruz. İstanbul'un büyükşehir belediye başkanını alıp hapse koyuyorlar ve İngiltere buna ses çıkarmıyor. O zaman bu nasıl dostluk, bu nasıl kardeş parti, bu nasıl demokrasiyi birlikte savunmak? Demokrasinin beşiği İngiltere ve bizim kardeş partimiz İşçi Partisi buna nasıl sessiz kalabiliyor? Gerçekten çok kırgınız."
II. Özgür Özel'den birkaç gün sonra da İmamoğlu ağladı.
28 Mart 2025'te cezaevinden ilk yazısını ABD merkezli New York Times gazetesine yazdı. ABD ve Avrupa'ya sitem eden İmamoğlu, ABD, Almanya ve İngiltere'ye dert yandı, 'Onların sessizliği kulakları sağır ediyor. Avrupa liderleri güçlü tepki göstermedi' dedi.
III. 8 Ağustos' 2025'te İmamoğlu Londra merkezli İngiliz The Economist dergisine yazı yazdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yerden yere vurduktan sonra "eğer beni kollarsanız, sizin istediğiniz bir Türkiye sahneye çıkar" dedi.
Tam olarak şunu yazdı:
"CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olarak ülkemin demokratik yenilenmesine öncülük etmeye kararlıyım. Meşruiyet ve hukukun üstünlüğü temelinde kurulacak yeni bir hükümet, dünyayla net ve kararlı bir şekilde ilişki kuracaktır..."
IV. Ekrem İmamoğlu son olarak bir hafta önce yabancı basına ilk defa röportaj vererek ABD merkezli Bloomberg'e konuştu. ABD yönetimine ve medyasına adeta yalvardı.
Bir yığın yolsuzluk, rüşvet, organize suç iddiasıyla yargılandığı gerçeğinin üstünü örterek Türkiye'de demokratik meşruiyetin tehlikede olduğunu söyledi.
Batı'nın Türkiye'ye müdahale etmek için tereddüt etmemesini belirterek, aynı masalı tekrarladı. Tutuklanmasını, "cumhurbaşkanlığına adaylığını engellemek için açık bir girişim" safsatasına bağladı.
Kendisi için Batı'yı, Türkiye'ye müdahale etmeye bir daha davet eden İmamoğlu, yalvar yakar oldu:
"Eğer istikrarlı, küresel demokratik aileye dâhil bir Türkiye istiyorsanız, demokrasinin, gözünüzün önünde yok edilmesine göz yumamazsınız..."
Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu'nun milli onurumuzu, milli gururumuzu ayaklar altına alan bu yalvarmaları, tam da CHP zihniyetinin yansımasıdır.
CHP'nin milli bir dış politikası yoktur.
İlericilik, çağdaşlık zırvasını, Batı'nın uydusu olmaya maske yaptılar.
ABD, İsrail, İngiltere, Almanya; Türkiye'de AK Parti iktidarı yerine, Cumhur İttifakı yerine; CHP iktidarını görmek, CHP ile İYİ Parti ve Zafer Partisi'nin ve diğer ufak partilerin birlikte hareket etmesini yeğler, asıl bunu tercih ederler.
Tamam da, CHP'nin içine yuvarlandığı bataklığın gerçekliğini onlar da biliyorlar.
Türkiye'de istihbarat teşkilâtları, Büyükelçilikleri var.
CHP mızrağının çuvala sığmadığını bal gibi onlar da görüyorlar.
Üstelik Türkiye'nin bölgesinde ve küresel ölçekte; nasıl bir güç olduğunun, denge ve barış unsuru olduğunun iliklerine kadar farkındalar.
CHP, Türkiye'nin itibarını zedelemenin utancını yaşamakla kalıyor...