Sancılı bir süreç
Yaşanması gereken bir süreç
Kazaya uğramadığı takdirde de sonu çok hayır olacak bir süreç.
Yola çıkıldığında slogan şuydu;
"Terörsüz Türkiye"
O slogan şimdilerde şuna döndü;
"Terörsüz Suriye", "Terörsüz Irak"
Bu süreçte aşılırsa iş hangi slogana döner;
"Terörsüz Dünya"
Terör Belası...
Gerçekten tam anlamıyla bir bela ve bu belayı dünyanın başına saran da meşhur bizim küresel çete.
Neden bela?
Savaşta düşmanını görebiliyorsun, ona göre tavır alabiliyorsun, terörde böyle bir şey yok.
FETÖ örneğinde görüldüğü gibi senden diye bildiğin kişiler bir anda terörist çıkabiliyor, en güvendiğiniz kişiler hain çıkabiliyor.
Bu nedenle bu sinsi tehlike, İkinci Dünya Savaşından sonra dünyanın başına bela edilen bu sistem mutlaka yıkılmalı, mutlaka çökertilmeli.
Türkiye işte bunun mücadelesini veriyor.
Sürecin sonunda, biz başardığımız takdirde eminim sadece ülkemiz değil dünya bu beladan kurtulacak.
Kritik Süreç...
Çok kritik günlerden geçiyoruz, çok kritik eşikler aşıyoruz.
Bu nedenle süreçle ilgili her konuşan sözlerine çok dikkat etmeli, her adım atan adımlarına çok dikkat etmeli.
Zira bu süreçte hata yapma şansımız yok, bu süreci boşa düşürmez lüksümüz yok.
Tek hedefimiz ülkece, milletçe devletimizin etrafında kenetlenerek bu süreci hasarsız, kazasız, belasız atlatmak olmalı.
Devletimiz kelimesini bilerek kullandım.
Çünkü bilge insan, aziz insan Devlet Bahçeli ile başlayan süreç ilk etapta Sayın Bahçeli'nin çıkışı olarak görüldü.
Sonrasında bu iş Milliyetçi Hareket Partisi'ne mal edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Devlet Bahçeli'nin tarihi çıkışına destek vermesi ile birlikte hadise Cumhur İttifakı'nın projesi olarak dillendirilmeye başlandı.
İşin Doğrusu...
Oysa bu süreç devletin, devlet aklının bir projesiydi.
Çünkü yürütülecek proje hayati öneme haiz bir projeydi ve bu proje terörü, yarım asırdır bu milletin kanını, canını emen terörü tamamen bitirme projesiydi.
Bu konudaki en önemli söylem geçtiğimiz günlerde AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik tarafından dillendirildi.
Şöyle diyordu Çelik basına yaptığı konuşmasında;
"Bu iş bir devlet projesidir."
Anlamı...
Şimdi bu sözü biraz açalım ve Ömer Çelik'in bu söz ile ne demek istediğini ya da Ömer Çelik'in bu sözlerinin ne anlama geldiğini anlamaya çalışalım ya da bir başka deyişle biz bu cümleden ne anlamalıyız bunu kavramaya çalışalım.
Aslında Ömer Çelik'in anlatmak istediğim husus şu;
Bu iş siyaset üstü bir meseledir, bu iş ülkenin beka meselesidir ve bu iş mutlaka çözülmesi gereken büyük bir sorundur.
Dolayısıyla bu işe kişisel ya da siyasi bir bakış açısıyla asla yaklaşılmamalıdır.
Bu meseleye bütün ülke tarafından sahip çıkılmalıdır, herkes pozisyonunu buna göre ayarlamalıdır.
Bu sözün Türkçe meali budur.
Farkındasınızdır...
Mutlaka farkındasınızdır, süreçle ilgili içimizden ya da dışarıdan kulp takmaya çalışan bir güruh var.
Süreci engellemeye çalışan bu güruh zaten görmeyi bilene alenen sırıtıyor.
Bunlardan çok daha tehlikeli olan bir güruh daha var.
O güruhta bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar, süreçle ilgili boş konuşanlar.
Bu kişilerin ve hepimizin yapması gereken şu...
Devletimize güvenmek, devletimizin aldığı ve alacağı tedbirleri desteklemek, sabır ve sükunetle işin sonunu beklemek, işin sonucunu görmek.
Unutmayalım ki bu iş bir devlet projesidir.