Karşılıklı gerilimin tırmandığının işaretleri ilginç referanslarla devam ediyor.

Rusya Federasyonu'nun 23-27 Temmuz 2025'te 'Temmuz Fırtınası' deniz tatbikatının batı kısmında Amerika Birleşik Devletleri Florida kıyılarından sadece 106 kilometre açıkta nükleer denizaltılarla yapıyor olması Amerika Birleşik Devletleri'nin Kuzey Atlantik Paktı-NATO'nun genişlemesiyle Rusya sınırları yakınındaki askeri varlığını artırmasına yönelik 'ciddi bir meydan okuma' sınıfına giriyor.
Bitti mi?
Biter mi hiç.
Diğer taraftan aynı tatbikatın Rusya Federasyonu'nun Baltık kısmında ise tek toprağı olan 'Kaliningrad' hem tarihi referansları hem de Avrupa kıtasının tam ortasındaki Litvanya ve Polonya arasında kalmasıyla stratejik olduğu içim bu bölgeye yönelik herhangi bir saldırıya 'doğrudan askeri karşılık' uyarısı anlamına geliyor.
Tarihi referans kısmında Kaliningrad'a saldırılırsa, Yalta Anlaşması geçersiz sayılacağı için Kaliningrad'ın ilhakının II. Dünya Savaşı'ndan sonra olduğu ve Sovyetler tarafından fethedilen toprakların %90'ının bırakıldığı belirtiliyor.
Kaliningrad nereden mi çıktı?
Tarihin tozlu sayfalarından durup dururken çıkıp gelmediği aşikar.

Amerika Birleşik Devletleri'nin Avrupa ve Afrika Ordusu Komutanı Christopher Donahue'nin 17 Temmuz 2025 tarihli habere göre Rusya'yı Baltık ülkelerindeki Kaliningrad Bölgesi'nin tamamen yok edilmesiyle tehdit etmesinden sonra.
Defense News, Donahue'nin Amerikan ordusunun ve Kuzey Atlantik Paktı-NATO müttefiklerinin yaklaşık 75 kilometre genişliğindeki her tarafının NATO tarafından çevrili olduğu Kaliningrad'ı 'daha önce hiç görülmemiş bir hızla yeryüzünden silme' kapasitesine sahip olduğunu iddia ettiği belirtiliyor.
Anlaşılan Rusya Federasyonu bir yandan Amerika Birleşik Devletleri'nin İngiltere'ye termonükleer füze diğer taraftan bu açıklamalarına hamle olarak 'Temmuz Fırtınası' deniz tatbikatını 150'den fazla savaş gemisi ve destek gemisi, 120 uçak, 10 kıyı füze sistemi ve 15 binden fazla askeri personelle Pasifik, Arktik, Hazar ve Baltık'ta deniz tatbikatını 23-27 Temmuz 2025'te düzenlemesinin tesadüf olmadığı şimdi daha iyi anlaşılıyor.
