İmamoğlu ve Özgür Özel'in, 3 bin 741 sayfalık iddianame için "boş, bomboş" deyip davanın siyasî olduğunu ve kendilerine bir yargı darbesi yapıldığını iddia etmeleri, tam bir savunma refleksi.
Somut iddialara somut cevaplar veremedikleri için çaresizlik içinde dikkat dağıtmaya çalışıyorlar.
İmamoğlu'nun, FETÖ'den sonra karşı karşıya kaldığımız ikinci büyük proje olduğunu görmezden gelen medya elemanları var. Bunların çoğu "Atatürkçü-laik" kesimi provoke edenler. Bir de geçmişte Erdoğan'a yakın çalışmış, hatta milletvekilliği yapmış sonunda İmamoğlu ve CHP'nin önde giden destekçisi haline gelmiş kalemşorlar var...
Bu organize tayfa, akıl tutulması diyeceğimiz bir savunma stratejisi ile "madem milyarlarca rüşvet alınmış, paralar nerede?" diye soruyorlar.
İmamoğlu'nun "boğazımdan haram lokma geçmedi" lafına sarılıyor, yazı döşeniyorlar.
En az FETÖ kadar mahrem, gizli yapılanmış, tedbirli davranmış bir ekip; sanki paraları samanlığa saklayabilirmiş ya da CHP Genel Merkezinde bir odaya balyalar halinde dizerlermiş gibi insan aklıyla düpedüz alay ediyorlar.
FETÖ gibi yargı ve emniyet içinden köstebek devşirildiğini görmezden geliyorlar. İtirafçıların ifadelerinde var; köstebeklerden gelen bilgilerden sonra toplantı yapıyorlar. Bizzat İmamoğlu'nun avukatı onları uyarıyor, paraları evde tutmamaları gerektiğini söylüyor.
Onlarca itirafçı aynı şeyi söylediği halde İmamoğlu'nun müdafaacısı organize medya elemanları "boş şeyler" bunlar diyor.
İmamoğlu'nun boğazından haram lokma geçmemiş. Bütün hırsızların söylediği lafı dayatıyorlar.
İmamoğlu'nun boğazından koskoca villalar geçecek değil ki...
Mesela müteahhit Ali Nuhoğlu'nun, 15 milyon TL'ye verdiği 50 milyon dolarlık Boğaz'a nazır üç villayı hiçbiri sorgulamıyor.
Mesela iddianamede yer alan döviz bürolarındaki paraların kimin olduğunu da sorgulamıyorlar.
İddianamede; "Taç, Gold, Karadeniz ve Servet döviz bürolarına yönelik operasyonda toplam 47 milyon dolar, 52 milyon Euro, 40 adet külçe altın, 150 kg gümüş ele geçirildi" deniyor.
Yine iddianamede; "Cumhuriyet Başsavcılığımızca Ekrem İmamoğlu tarafından kurulan çıkar amaçlı suç örgütünün para transferlerinde kullandığı şüpheliler ile Taç Döviz yetkilileri arasında yapılan irtibat araştırmasında, Taç Döviz'in örgütün emanetçisi olduğu, örgütün CHP kurultay sürecinde de söz konusu döviz bürosundan temin ettiği paraları dağıttığı anlaşılmıştır. Ele geçirilen ve şirket yetkililerince sahiplenilmeyen paraların Ekrem İmamoğlu tarafından kurulan çıkar amaçlı suç örgütüne ait olduğu anlaşılmıştır" ifadeleri yer alıyor.
Yargı safhasında bu iddiaların "boş" olup olmadığını göreceğiz.
"Dolu" olması halinde CHP yönetiminin, partinin geleceğini nasıl tehlikeye attığı görülmeyecek mi?
İmamoğlu, Özgür Özel ve organize medya elemanları; ısrarla iddianamenin, gizli tanıkların itirafları ve baskı ile alınan ifadelerden ibaret olduğunu söylüyor.
Bu da kocaman bir yalan. Masak raporları, baz istasyonlarından alınan bilgilerle yapılan eşleşmeler var.
En önemlisi, milyarlık yolsuzlukları, rüşvetleri, ödemeleri geciktirerek haraca bağlanan müteahhitlerin acıklı halini, bizzat İmamoğlu'nun yakın ekibi içinde yer alan tanıklar itiraf ediyor.
Öyle "duydum, söyleniyordu, kulağıma geldi" gibi davayı sulandırmaya yönelik lafların hiç kıymetiharbiyesi yok.
Çünkü rüşveti bizzat aldığını, rüşvet verdiğini yer tarih, isim söyleyerek ifade veren onlarca tanık var.
İmamoğlu'nu/Özgür Özel'i/CHP'yi müdafaa eden organize medya elemanlarının hiç sorgulamadığı bir gerçek daha var.
İddianamede İmamoğlu'nun en yakınındaki ekibin mal varlıklarındaki artış gözler önüne seriliyor.
Bunların arasında en dikkat çekici isim, Murat Ongun.
İddia edilen "İmamoğlu suç örgütü"nün iki numaralı ismi Murat Ongun gazetecilik, muhabirlik yapmış biri.
İmamoğlu onu yanına alınca konumu, duruşu, zenginliği birden değişiyor.
Aylık geliri 350 bin lira olan Murat Ongun'un aylık 300 bin lira kira ödediği ortaya çıktı. 4 katlı villanın sahibi Nilay Keser savcılığa verdiği ifadede Ongun ile 14 Nisan 2024'te kontratı imzaladıklarını ve "1 yıllık kira olarak 3 milyon 717 bin 400 TL'yi eşi Gözdem Ongun'un hesabına gönderdiğini söyledi.
Bunu sorgulamayanların hâlâ yüzleri kızarmadan "boş ama bomboş ama" diye atıp tutmaları gerçekten ayıp ama...