İstanbul'da 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda (IDEF 2025), güçlü Türkiye'nin, milletimize/dostlarımıza güven veren mesajları var.
IDEF'i, Milli Savunma Bakanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı organize ediyor.
Yunan medyasının takip ettiği ama Erdoğan düşmanı bizdeki hazımsız ve gayrı milli çizgideki medyanın görmezden geldiği muhteşem bir organizasyon.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan fuarda yaptığı konuşmada, "Bugün burada sadece Türk savunma sanayisinin gelişimine değil, aynı zamanda bir milletin bağımsızlık yürüyüşüne de şahitlik ediyor, kendi gök kubbesinde, kendi kanatlarıyla yükselen bir ülkenin hikâyesini görüyoruz." dedi.
İsrail'in Gazze, İran, Suriye saldırılarının, Türkiye'nin savunmasının hayatî önemini iliklerimize kadar hissettirdiği şu günlerde, Türkiye'nin ÇELİK KUBBE'sine odaklandık.
ÇELİK KUBBE
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Türkiye'nin çok katmanlı hava savunma sisteminin, "Çelik Kubbe" ismiyle resmileştiğini belirtirken Çelik Kubbe'nin, bir hava savunma sistemi olmasının yanı sıra bütünleşik bir savunma doktrini olduğunu belirtiyor.
Çelik Kubbe; İHTAR, ŞAHİN, GÖKBERK, KORKUT, GÜRZ, HİSAR-A, HİSAR-O ve SİPER gibi farklı menzil ve kabiliyetlere sahip 30-35 sistemi tek çatı altında topluyor. Çelik Kubbe projesinin önemli bir kısmı artık aktif kullanımda...
Görgün, A Haber'e yaptığı açıklamada bu sistemin, "eş zamanlı" değil "eş güdümlü" çalışmayı, "bir arada" değil "birlikte" çalışmayı simgeleyen bir konsept olduğuna işaret ederek, "Sistem, yapay zeka destekli karar destek mekanizmalarıyla tehditleri en uzak menzilden algılayıp bertaraf edebilecek şekilde tasarlandı" diyor. Radarlar, elektro-optik sensörler, sinyal bozucular ve lazer sistemleri de bu bütünsel yapının parçası...
En önemlisi de Çelik Kubbe'de yer alan tüm bileşenler yerli ve milli olarak üretiliyor.
MİLLİ SAVUNMA SANAYİİ
Fuar açılış programı kapsamında çok sayıda yerli kara, hava aracı ile deniz platformları ve çeşitli sistemlerin katılımıyla geçiş töreni yapıldı.
Milli Savunma Sanayii hamlesinde; milletimiz, iş dünyası, üniversiteler, mühendisler, teknik elemanlar topyekûn ayağa kalkıyor.
Başkan Haluk Görgün, Savunma sanayiinin; ana yüklenicileri, alt yüklenicileri, KOBİ'leri, araştırma enstitüleri ve üniversiteleri ile bir bütün olarak Türkiye'nin en önemli sektörlerinden biri haline geldiğine dikkati çekerken şu bilgiyi veriyor:
"Bugün 3 bin 500'ü aşkın firma, bin 380'in üzerinde proje sayısı, 100 bine yaklaşan doğrudan istihdam, 20 milyar doların üzerinde ciro ve 7,154 milyar dolarlık ihracat büyüklüğüyle dünyada benzeri az görülen bir ekosistemi idame etmekteyiz. IDEF 2025; sadece fuar kimliğiyle değil; stratejik düzlemde yerli ve millî mühendisliğin, teknolojik derinliğin ve diplomatik yön buluşun sahneye çıktığı bir güç tezahürü olarak vücut bulmaktadır."
Evet, Türk savunma sanayii; devlet aklının, toplum iradesinin ve mühendislik dehasının bir araya geldiği bir kalkınma vizyonudur.
ÇELİK ERDOĞAN İRADESİ
TEKNOFEST gençliği, dinamik bir güç olarak yeni ufuklar açtı. Cumhurbaşkanı Erdoğan; ülke olarak en önemli avantajlarımızdan birinin de nitelikli ve dinamik insan gücü olduğunu, savunma sanayii başta olmak üzere her alanda teknolojik atılımları çok daha ilerilere taşıyacak yetişmiş insan gücümüzün potansiyelini hatırlatıyor.
Nitelikli, dinamik, yetişmiş insan gücü.
Necip Fazıl üstad hasretini çekmişti, geldiler...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarından iki hususun altını çiziyorum.
1. Küresel Güç Türkiye Vizyonu.
2. Savunma Sanayinde Milli Yetkinlik Hamlesi.
Milli yetkinlik hamlesinin onay ve talimatını bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi.
Çelik Kubbe'nin, milli savunma sanayinin göz kamaştırıcı, gurur verici seviyesini anlatırken unutmayalım ki; çizdiği ufuk, verdiği destek ile bir Çelik Erdoğan İradesi var.
Liderliği ile her gün yeni yollar açan, yeni hedefler ortaya koyan Çelik İrade...