Suçluluk psikolojisi ile köşeye sıkışan CHP Genel Başkanı Özgür Özel evet, kelimenin tam anlamıyla mugalâtanın kralı oldu.
Mugalâta; mantık hileleri yaparak, yalanlar katarak, insanları yanıltma, demagoji, safsata demektir. Bunu yapan laf ebelerinde yüz kızarmaz...
CHP Genel Başkanı şimdi de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD'de Trump'tan meşruiyet dilendiğini söylüyor.
Erdoğan'ın, Gazze görüşmelerinde Müslüman ülke liderlerinden gördüğü itibarı, barış için nasıl etkili olduğunu gözlerden kaçırmaya çalışıyor.
İsrail soykırımının sona erdirilmesi için bütün dünya Erdoğan'ın yürüttüğü diplomatik gayretlerin farkında iken Özel ağzını neden böyle yamultuyor?
Hasedinden çatlayacak gibi...
Erdoğan'ın, meşruiyetini milletten aldığı ortada. Üç defa milletin oylarıyla seçildi.
Meşruiyet aramak deyince biraz durmak lazım.
CHP, tek parti döneminden beri meşruiyeti millette aramamıştır.
27 Mayıs 1960'tan itibaren bütün cunta darbelerinin arkasında CHP vardır.
CHP; dışı halka, içi Batı'ya bakan, hep dışarıdan meşruiyet arayan partidir. Son örnekleriyle bir daha hatırlatalım.
İmamoğlu, ilk İBB Başkanı seçildiğinde daha mazbatasını almadan kendisini ilk tebrike gelen Almanya'nın bir önceki Cumhurbaşkanı olmuştu.
İmamoğlu, İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott ile 24 Ocak 2022'de İstanbul'da yaşanan kar felaketi sırasında balıkçıda üç saat oturuyordu.
Birkaç gün önce Fransız Le Monde'a makale gönderen İmamoğlu, 28 Mart 2025'te cezaevinden ilk yazısını ABD merkezli New York Times gazetesine yazdı. ABD, Almanya ve İngiltere'ye dert yandı, 'Avrupa liderleri güçlü tepki göstermedi' dedi.
18 Ağustos 2025'te de Londra merkezli İngiliz The Economist dergisine yazı yazdı. Sıkılmadan, "eğer beni kollarsanız, sizin istediğiniz bir Türkiye sahneye çıkar" dedi.
Birkaç hafta önce ABD merkezli Bloomberg'e konuştu. ABD yönetimine ve medyasına adeta yalvardı.
Batı'nın Türkiye'ye müdahale etmek için tereddüt etmemesini belirterek, kendisi için Batı'yı, Türkiye'ye müdahale etmeye bir daha davet eden İmamoğlu, yalvar yakar oldu:
"Eğer istikrarlı, küresel demokratik aileye dâhil bir Türkiye istiyorsanız, demokrasinin, gözünüzün önünde yok edilmesine göz yumamazsınız..."
Cumhurbaşkanlığı düşleyen biri bu kadar düşer mi?
Özgür Özel de aynı yolun yolcusu.
26 Mart 2025'te, İmamoğlu'nun tutuklanmasından bir hafta sonra CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İngiltere merkezli BBC'ye konuştu.
İngiltere Başbakanı Starmer'e, "kendimizi terk edilmiş hissediyoruz. İstanbul'un büyükşehir belediye başkanını alıp hapse koyuyorlar ve İngiltere buna ses çıkarmıyor. O zaman bu nasıl dostluk, bu nasıl kardeş parti? Demokrasinin beşiği İngiltere ve bizim kardeş partimiz İşçi Partisi buna nasıl sessiz kalabiliyor? Gerçekten çok kırgınız" dedi.
Sıkı durun, CHP Genel Başkanı şimdi Avrupa'ya ayaklarına gidiyor.
Sosyalistlik falan hikâye. Şimdi yüzlerine yalvaracak.
İlk olarak 9-10 Ekim tarihlerinde İspanya'nın başkenti Madrid'de Sosyalist Enternasyonal Başkanlar Kurulu toplantısına katılacak. 16-18 Ekim'de ise Avrupa Sosyalist Partisi'nin (PES) kongresine katılmak üzere Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da olacak.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli dün partisinin Grup Toplantısında Özel'e ağır sözlerle yüklendi:
"Eğer millet haricinde meşruiyet arayışlarına tenezzül edip teşne olabilecek mandacı siyasetçilerin izini sürmek isteyen çıkarsa tavsiyem ve temennim doğrudan CHP'ye bakmaları, orayı kurcalamalarıdır. Zira kurcaladıkça Mavi Vatan'a masal ve safsata diyen işbirlikçiler çıkacaktır. Kurcaladıkça Karabağ zaferinden rahatsız olan devşirmeler görülecektir. Kurcaladıkça yabancı medyaya Türkiye'yi şikâyet eden, yabancı ülkelerden aman dilenen, niye bizi görmüyorsunuz diye çığlıklar atan ciğersizlerin eşkâli belirlenecektir. Siyonist-Emperyalist esaretin altına giren CHP'dir."
İmamoğlu'nun ve Özel'in yaptığı mugalâta, Bahçeli'nin dedikleri ise hakikat.