Osmanlı İmparatorluğu yıkıldığı günden beri insanoğlu şer cephelerin sarmalında yaşam mücadelesi veriyor.
Bir avuç emperyalistin oluşturduğu gözü dönmüş yapı, dünyayı ele geçirmek, dünyayı yönetmek için insanlığa yoğun saldırılarda bulunuyor.
Osmanlı sonrası başlayan bu saldırılar günümüzde halen devam ediyor ve geçmişe nazaran şiddetini ve dozunu her geçen gün daha da artırıyor.
İnsanlığın sorunu bu yapıya karşı duran kim varsa hedef haline geliyor ve o hedefler acımasızca saldırılara uğruyor.
Peki bu beladan kurtulmanın yolu var mı, varsa yöntemleri neler?
ÜMİTSİZ OLMAYIN...
Yıllardır kirli emelleri için coğrafyaları kana bulayan, yeryüzünü yaşanmaz hale getiren bu cepheye karşı koyacak çözüm elbette var.
Bu konuda umutsuz olmayın, bu yolda ümitsiz kalmayın.
Bir kere şu gerçeği mutlaka görmeliyiz.
Emperyalizm ve onun tetikçileri yenilmez armada değiller.
Hatta tam tersi bu belayı alt etmek, onları hak ettikleri tarih çöplüğüne göndermek sanıldığından çok daha kolay ve çok daha basit işlerdir.
Şimdi o halde bu beladan kurtulmanın yolu nedir, bu sorunda çözüm nedir birlikte bulalım.
ÇÖZÜM...
Bu işte tek bir çözüm var, o da Türk Birliği.
Evet yanlış duymadınız.
Dünyanın başına bela bu yapıdan kurtulmanın tek yolu Türk birliğinin sağlanmasıdır.
Türk birliği sağlandığı takdirde, Türk Devlet Teşkilatı daha etkin çalıştığı takdirde bahse konu belanın yaşama şansı yok.
Türk'ün, Türk devletlerinin, bizimle birlikte mazlum coğrafyaların kurtuluşu buna bağlı.
Bu sorumluluğun altına girmiş hiçbir Türk devleti dik duruşunu bozmamalı, çizgisinden asla sapmamalı.
Bütün bunları neden yazdım?
İLGİNÇ YAKLAŞIM...
Bütün bunları Kazakistan'ın aldığı ilginç bir karar üzerine yazdım.
Malum Kazakistan geçtiğimiz günlerde Amerika'nın Körfez'de bulunan Arap ülkeleri için peydahladığı İbrahim Anlaşmalarına katılma kararı aldı.
Bugün herkes bilir ki; İbrahim Anlaşmalarının maksadı İsrail Terör Örgütü'nü (İTÖ) aklamak, yaptıklarını legalleştirmektir.
Bu karar Gazze'de yapılanlara karşı ortaya tepki koyan Türk dünyasına tavır koymak anlamına gelir.
Türk birliği askeri siyasi ve ekonomik tam gaz ilerlerken alınan bu kararda neyin nesidir diye Kazakistan siyasi yetkililerine sormak her Türk'ün görevidir.
Zira belirttiğim gibi bu karar sadece bu anlaşmaya katılmak anlamına gelmiyor.
Bu karar, atılan bu adım aynı zamanda İsrail'in yaptığı bütün işgal, soykırım, katliam ve alçaklıkları onaylama anlamına geliyor.
Dolayısıyla Kazakistan'ın yaptığı asla doğru değil.
DAHA DA KÖTÜSÜ...
Bu gelişmenin daha da vahimi bazı Türk devletlerinin de bu karara uyacak olması ile ilgili alınan haberler.
Teyide muhtaç bazı bilgilere göre Kazakistan ile beraber Tacikistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Özbekistan'ın da böyle bir karar alacağı söyleniyor.
Umarım haber doğru değildir zira bu yapılanlar İsrail'in değirmenine su taşır, bu olanlar Türk Devlet Teşkilat yapısına büyük hasar verir.
Üstelik bu olanların sadece Türk dünyasına, Türk devletlerine değil tüm dünyaya olumsuz etkileri olur.