Pazartesi günü Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentinde yan yana duran dört masada Gazze için ABD Başkanı Donald Trump, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad es-Sani imza atıyorlar.
Arka sıralarda Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere Başbakanı Keir Starmer, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Almanya Başbakanı Friedrich Merz, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ve Avrupa Birliği'ni temsilen Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa var.
Bütün dünyanın izlediği bir törende Türkiye'yi, Avrupa'nın önüne çıkaran nedir?
1. Artık Batı'nın uydusu eski Türkiye yok.
2. Türkiye; tarihine, değerlerine, köklerine bağlı Güçlü ve Büyük Türkiye yolunda ayağa kalktı.
3. Ortadoğu'da kendine yakışan, Osmanlı'ya gönül bağını ortaya koyan akıllı politika izledi. CHP gibi Hamas'ı bir terör örgütü kabul etmedi, vatanlarını savunan kahramanlar olarak bağrına bastı.
Dün dünya basını, "İsrail Trump'ı dinledi, Hamas da Erdoğan'ı..." diye yazdı.
Tarlada izi olan Türkiye'nin, harmanda da yüzü oldu. İmza atılan masada yerini aldı.
İmzaların atıldığı dörtlü masa fotoğrafı, Türkiye Yüzyılı'nın ilk küresel fotoğrafıdır.
CHP ve medyası, onlara sonradan eklenen iflah olmaz Erdoğan düşmanı kalemşorlar, hasetlerinden çatlayarak Türkiye'nin rolünü küçümsemek, hafife almak, baltalamak için nasıl da çırpınıyorlar, kendilerini nasıl da rezil rüsva ediyorlar.
Hele bazıları, kendilerini hâlâ önemli şahsiyetler gibi görerek nasıl da üst perdeden ahkâm kesiyorlar...
Bu, bittiklerinden/tükendiklerinden habersiz gibi yapan zevat, bir de Trump'ın Erdoğan'ı övmesini dillerine doluyorlar.
Erdoğan-Trump yakınlığı, devlet aklının bir gereği.
İsrail'e dur diyecek, İsrail'i dizginleyecek şu anda tek kişi Trump. Sevip sevmemek konu değil.
Trump, bu gerçeğe göre hareket ediyor.
İsrail'e gitmiş de katil Netanyahu'yu övmüş falan. İsrail'in gazını almadan bu süreci yürütmek mümkün mü?
Ki, İsrail'e olan güvensizlik hâlâ sürecin en kritik meselesidir.
Daha önce pek çok anlaşmayı bozan İsrail, bu defa yine Trump'ın siyasî stratejisi ile küresel bir duruşla karşı karşıya.
Trump'ın, garantör sorumluluğu üstlenerek bizzat Mısır'a gelmesi, imza masasında oturması, 30'a yakın ülke liderini ortak iradeye dâhil etmesi küçümsenmemeli.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Mısır dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını cevaplarken bu konunun altını çizdi:
"Filistin davası uzun yıllar sonra ilk defa bu derece insanlığın ortak gündemine oturmuş durumda. Sumud ve özgürlük filoları ile dünyanın en ücra bölgelerinde kefiye takan insanlar, İsrail zulmüne karşı ortak vicdanı temsil ediyor. İsrail'in ateşkes ihlalleri konusunda bildiğiniz gibi sicili kötü. Bu durum bizi daha ihtiyatlı ve daha titiz olmaya zorluyor. Türkiye, ABD ve diğer ülkeler bu ateşkesin korunması konusunda kararlı. Yeniden soykırıma dönerse bunun bedelinin ağır olacağını aslında İsrail de biliyor."
Gazze barış sürecinde gelinen noktayı küçümseyip, hâlâ "İsrail kazandı" herzesini yiyen vicdansızlar, etki ajanları, 5. Kol elemanları boşuna çırpınıyorlar.
Milletimiz ve dünyadaki insaf/vicdan sahibi milyonlar, Gazzeliler ile birlikte sevinç içinde.
Bugün Gazze'de buruk da olsa çocukların yüzleri gülüyor. Anneler 2 yıl sonra ilk defa çocuklarını sokağa yukarıdan bomba yağar korkusu olmadan gönderebiliyor. İsrail'in serbest bıraktığı esirlerin aileleri ile kavuşmadaki sevinç gözyaşları... Sadece bunları görmek bile bahtiyarlık değil mi?
Şimdi zaman, sevinçleri artırma, gönüllere daha fazla girme zamanı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öğreniyoruz.
Türkiye, İsrail saldırıları devam ederken bile yardımlarımızı bölgeye sevk etti. Ateşkesin başladığı günden bu yana toplam 350 TIR Gazze'ye girdi. İlaç, barınma malzemeleri, hızlıca bölgeye sevk ediliyor. Türkiye şu anda bütün engellemelere rağmen AFAD'la 10 bin civarında çadırı depolamış durumda. Başta Ankara'daki şehir hastaneleri olmak üzere Gazze'deki yaralılar bu merkezlere getirilip tedavileri yapılıyor. İstanbul'daki şehir hastaneleri de kardeşlerimizin emrinde.
İnsanımızın aklını çelmek için "Erdoğan da bir şey yapmadı" diyen provokatörler, bu millet sizi unutmayacak.