Ekrem İmamoğlu ve CHP'nin başı, bu defa casusluk soruşturması ile büyük dertte. İmamoğlu, TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ve İmamoğlu'nun danışmanı Necati Özkan tutuklandı.
İmamoğlu, "yolsuzluk" iddiasıyla yürütülen soruşturmanın ardından, "casusluk" suçlamasıyla ikinci kez tutuklanmış oldu.
Casusluk soruşturması, yolsuzluk soruşturmasına paralel operasyonları hedef alıyor.
İşin içine yabancı istihbarat merkezleri, onlarla irtibatlı FETÖ unsurları da giriyor.
Soruşturmanın kilit ismi Hüseyin Gün'e; FETÖ sanığı eski savcı Zekeriya Öz'ün yurt dışına kaçırılmasını organize ettiği iddia edilen Aytaç Ocaklı'nın da arasında bulunduğu 14'ü istihbarat görevlisi olmak üzere, bürokrat, eski büyükelçi ve rütbeli askerlerden oluşan şahıslarla 34 irtibatı da ifadede soruldu.
Özet vermek gerekirse; sulh ceza hâkimliği karar yazısında, İmamoğlu'nun bilgisi ve talimatı ile Özkan'ın; çok sayıda belediyeye ait veriyi Ostin isimli internet ortamına aktardığı ve şüpheli Hüseyin Gün vasıtasıyla yabancı istihbarat servislerinin de desteğini alarak analiz ve raporlama işlemlerini gerçekleştirdikleri vurgulandı.
İmamoğlu'nun başkan olmasından sonra uygulamaya geçen "İstanbul Senin" isimli mobil uygulama üzerinden 4.7 milyon kullanıcının kişisel verileri ve konum bilgilerinin iki farklı yabancı ülkeye sızdırıldığı, 3.7 milyon kullanıcının verilerinin "dark web"de satışa çıkarıldığı belirlenmişti.
Etkin pişmanlıktan yaralanmak için ifade veren Hüseyin Gün'ün İngiliz ve ABD istihbaratıyla ilişkisi belgelendi.
Hüseyin Gün, 2019 seçimi öncesi bazı gazetecilerin ve AK Parti sosyal medya ekibinin iç yazışmalarına sızmak için illegal yöntemler kullandıklarını itiraf etti. İtiraflarıyla casusluk soruşturmasının seyrini değiştiren Hüseyin Gün, ekibinin 'derin analiz' kılıfıyla casusluk yaptığını ve her detaydan İmamoğlu'nun haberdar olduğunu söyledi.
Gün, şirketin ortağı olduğunu öne sürdüğü eski CIA çalışanı Aaron Barr'ın, Ekrem İmamoğlu'na iletilmek üzere raporlar hazırladığını anlattı.
İngiliz ve Amerikan istihbaratçılarıyla temas halinde olan Hüseyin Gün, karanlık bir adam. İngiliz istihbaratı MI6 için çalıştığını, telefon rehberinde kayıtlı İngiliz, ABD'li CIA ve İsrail gizli servisi MOSSAD mensuplarıyla ilişkilerini itiraf etti.
Kilit isim Gün'ün bir de FETÖ ihanet şebekesi ile bağlantısı var. Onu da Sabah gazetesinde Mahmut Övür'ün yazısında görüyoruz:
"Savcılık iddiasında Gün'ün FETÖ'nün en karanlık ismi Mustafa Özcan'la yüz yüze görüştüğü de yer alıyor. Şüpheli Gün, yine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2017'de hazırlanan 237 sanıklı FETÖ iddianamesinde var. İddianamede, Dünya Pazarlama Dağıtım A.Ş. adlı FETÖ şirketi üzerinden terörün ve FETÖ'nün finanse edildiği iddia edilmişti. Gün de bu dosya kapsamında gözaltına alınmış ama sonra takipsizlik kararı verilmiş.
Yani 'casuslukla' suçlanan Gün, aynı zamanda tescilli bir FETÖ'cü... İşin bamteli de tam burada. Bu tescilli FETÖ'cünün, özellikle İmamoğlu ve çevresiyle yakın ilişki kurması tesadüf olabilir mi?"
Ben de şunu söyleyeyim; Mustafa Özcan, sadece FETÖ elebaşının talimatı ile hareket eden, ihanet şebekesinin bütün rüşvet, para ve karanlık ilişkilerini yürüten kişidir. Mustafa Özcan FETÖ elebaşı F. Gülen'den habersiz kimse ile görüşmemiştir.
Casusluk soruşturması sadece casuslukla ilgili değildir.
ABD başta olmak üzere Batı merkezlerinin, Türkiye'nin iç siyasetine Erdoğan'ı bitirmek için müdahale etmesidir.
Sadece şunu hatırlatacağım.
Joe Biden 2019 Aralık ayında New York Times'ın hazırladığı The Weekly programında şunu söylüyordu:
"Bence yapmamız gereken ona (Erdoğan'a) karşı farklı bir yaklaşım izlemek. Muhalefetin liderlerini desteklediğimizi açık şekilde belirtmeliyiz.
Geçmişte yaptığım gibi, onlarla (muhalefetle) doğrudan iletişimde olup, hâlâ var olan unsurlarını destekleyip onları, Erdoğan'ı mağlup etmeleri için cesaretlendirebiliriz. Darbe ile değil, darbe ile değil, seçimle. (Erdoğan ve partisi) dağıldı, İstanbul'da dağıldı, peki biz ne yapıyoruz? Oturup teslim mi olacağız?"
Evet, o günden beri proje uygulamaya konuldu.
İmamoğlu bir projedir ve onu, yolsuzluklara ve casusluklara rağmen savunanlar bunu sırf Erdoğan düşmanlığı ile yapıyorlar.
Bir zamanlar Erdoğan'ın yanında yer alan bazıları için projede görevli olduklarını söylemeye dilim varmıyor.