Fesat şebekesi, Cumhur İttifakında MHP üzerinden çatlak meydana getirmek, surda gedik açmak için yeniden fitne kazanına odun taşıyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli dün partisinin TBMM Grup Toplantısında bu organize "görevli" şebekesine bir defa daha haddini bildirdi:
"Cumhur İttifakı'nda sürekli kriz izi sürüyorlar. Çatlak var demekten bıkmadılar, cam çerçeve kırıldı demekten usanmadılar, koptu kopacak, bitti bitiyor yalanlarından hiç dönüş yapmadılar. Biz çeliğe su verdikçe, biz vatan ve millet aşkında tek yürek oldukça, CHP'sinden diğer muhalefet partilerine, yarım porsiyon aydınlardan fikri saplantı içinde sarkaç gibi gidip gelen fuzuli yorumculara, bir kısım köşe yazarıyla sosyal medya tetikçilerine kadar niyet okuyucuları papatya falı açıyorlar. Çünkü 15 Temmuz'un karanlık gecesinde kutup yıldızı misali parlayıp meydanlarda anıt gibi kurulan böylesi ahlaki ve fazıl bir siyasi ittifaka, bünyeleri alışkın değil, akılları almıyor, seciyeleri bir türlü yetmiyor."
MHP lideri Bahçeli, AK Parti ile aralarını açmak için ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirilen çirkefe bulanmış çirkin fitne çabalarına, her defasında onurlu, sorumlu, faziletli bir duruşla cevap verdi.
Şu bir hakikattir ki, etki ajanlarının, 5. kol elemanlarının kızarmayan yüzleri vardır. Çünkü "görevli"dirler.
Aziz milletimiz, 15 Temmuz FETÖ ihanetini Çanakkale ruhu ile göğsünde söndürürken, milletimizin cibilli, devletimizin asırlık düşmanları elbet rahatsız oldular.
Pekiyi bu içimizdeki bizden görünenlerin rahatsızlığı nedir böyle?
Hele yıllarca Erdoğan'ın dibinde bulunmuş, AK Parti'den milletvekili bile olmuş kalemşorlarda bu bitmeyen kin ve nefret kumkuması nedir böyle?
Bahçeli'ye ve MHP'ye saldırıları yeni değil.
Eylül 2019'da bu hazımsız kibirli tayfa; Babacan ve Davutoğlu'nun kuracakları partilere açıktan destek vererek, bu partilerin neden başarılı olacaklarını anlatmaya çalışıyorlardı.
Tabii MHP ve Bahçeli düşmanlığı yaparak...
Dedikleri şunlardı:
"İktidarda AK Parti var, ama siyasi hayatımızda esas güç o değil... 'Cumhur ittifakı' yalnız ismiyle değil bütün içeriğiyle MHP'nin eseridir. AK Parti'nin birlik ve dirliğini kaybetmesine yol açabilecek son gelişmelerin altında, MHP ile ittifakın zorladığı eksen kayması yatıyor."
"Kabul etmek gerekiyor ki, AK Parti, giydiği bu MHP gömleği ile artık siyasetteki yeni arayışların ve oluşumların ortaya çıkması kaçınılmaz hale gelmiş bulunuyor. Öyle anlaşılıyor ki Bahçeli, AK Parti'yi ulusalcı alanda hapsederek bu partiye gönül veren kesimlerin yeni oluşumlara doğru akmasını hızlandırmaya devam edecek..."
AK Parti tabanına yönelik öylesine insafsız algı operasyonuna katıldılar ki, Erdoğan ileride "Bahçeli bizi kandırdı" bile demek zorunda kalacakmış...
Kin ve nefret çukurunda bocaladıkları için hiçbir siyası öngörüleri de tutmadı. AK Parti'den akış olmadığı gibi bu iki parti, ancak CHP listelerinden milletvekilliği elde edebildi.
Dün Bahçeli'nin, ismini vermeden ağzının payını verdiği kalemşor da o günlerde, "AK Parti, MHP'yi bıraksın, yeni kurulacak partiler ile ittifak etsin" bile diyebilmişti...
MHP lideri Bahçeli evet, gerçek bir devlet adamıdır.
Cumhur İttifakındaki varlığı, tarihî bir duruştur. Milletimizin duası ve desteği onunladır.
Onun, Cumhur İttifakı ile ilgili dünkü değerlendirmeleri tarihe düşülen nottur:
"Cumhur İttifakı'nın; hepsinden önemli, belki de inatla üzeri örtülmek istenen bir özelliği ise Türkiye ve Türk milleti sevdasının aşılmaz kalesi, hesabi değil hasbi ve harbî birlikteliğin serdengeçti iradesi olmasıdır.
Cumhur İttifakı bayraktır, vatandır, millettir, dünyayı Türkçe okuyan, ihanete ve zulme kahramanca direnen Kızılelma ruhu, İ'la-yı Kelimetullah şuurudur.
Detaya girmeden şunu söylemeliyim ki, AK Partiyle aramızda bir hadise değil iki tarafı sımsıkı saran ve kuşatan bir hakikat vardır. Akıl ve vicdanları ipotekli olanların bunu anlaması ise mümkün değildir. Dedikodunun gönüllü havarilerine, fesadın canlı cesetlerine, FETÖ'cü hainlerin yalan ve iftira dolu sözlerine eyvallah edersek, Türk ve Türkiye Yüzyılından dönersek, kaynağını Türk-İslam ülküsünde bulan Türk milliyetçiliğinden ödün verirsek, şimdi birileri kulağını açıp dinlesin, gök girsin kızıl çıksın..."
Kalemi ipotekli olan organize şebeke, duydunuz mu?