Önceki CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, FETÖ ihanetine "tiyatro", "kontrollü darbe" diyerek perdeleme yapmış, gerçeği örtmeye kalkmıştı.
Bunu da Erdoğan düşmanlığı üzerinden yaptı.
CHP zihniyeti, hiç değişmedi. Milletten, milli değerlerden, Türkiye'nin güçlenmesinden yana ne varsa, dolaylı ya da doğrudan hep CHP karşı çıktı.
CHP'nin muhalefeti, millete muhalefetliktir...
Şimdi siyaseten Kılıçdaroğlu ile karşı karşıya ama zihniyet itibariyle, kafa yapısı itibariyle Özgür Özel'in, Kılıçdaroğlu'ndan farkı yoktur.
Özgür Özel de bugün Erdoğan düşmanlığı üzerinden Türkiye'de iç cephenin birliği/sağlamlığı çabalarına karşı çıkıyor.
Tutturdu bir "Erdoğan, rakibi İmamoğlu'ndan kurtulmak için onu cezaevine koydurdu" diye...
Bölgemiz yanıyor. İsrail, şimdi de Suriye üzerinden Türkiye'yi tehdit ediyor.
Tam da "Terörsüz Türkiye" için Türkiye Yüzyılı için 85 milyonun birliği hayati önem kazanıyor.
Ama bunların hiçbiri Özgür Özel'i ilgilendirmiyor, dertlendirmiyor.
Varsa yoksa Erdoğan düşmanlığı...
Bu kafa yapısı Türkiye için tehlikelidir.
Sadece zihniyet itibariyle değil.
Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden devlete, yargıya, Türk Silahlı Kuvvetleri komutanlarına tehditler savuruyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şahsına yönelik çirkin saldırılar yapıyor. Bozuk ağızla tehditler savuruyor.
Daha iki gün önce FETÖ hain darbe girişiminin 9. yıldönümü olan günde HaberTürk TV'de söylediği şu:
"Bir darbe sürecindeyiz arkadaşlar. Erdoğan, kendinden sonra cumhurbaşkanı olma olasılığı olan Ekrem İmamoğlu'na darbe yaptı. Rakibini hapiste tutuyor..."
Türkiye tarihinin gördüğü en büyük yolsuzluk, rüşvet, rant iddiaları ile ilgili operasyonu, FETÖ darbe girişimi ile bir tutuyor.
Tıpkı Kılıçdaroğlu'nun "kontrollü darbe" gevelemesi gibi...
Bir benzetme yapılacaksa şu söylenebilir:
FETÖ devlet kurumlarını ele geçirerek "paralel devlet" teşebbüsünde bulundu.
Ekrem İmamoğlu da ekonomik güç ile paralel bir yönetim hazırlığı yapıyor.
Bu devlet, kendisine alternatif hiçbir paralelliğe göz yummaz, yummadı, yummayacak.
Özgür Özel'in üslubu giderek çirkinleşiyor.
Yine iki gün önce
HaberTürk TV'de, Türkiye'nin en zor zamanlarında, ihanetin dört bir yandan tezgâhlandığı bir dönemde; cesareti, liderliği, yönetim kabiliyeti ile milletin bağrına bastığı, son seçimde yüzde 52 ile Cumhurbaşkanı seçtiği Erdoğan'a bakın ne diyor:
"Erdoğan belli yaşa gelmiş, muhakeme yeteneğini kaybetmiş, muhaliflerini hapse atacak kadar şuurunu kaybetmiş birine dönüşmüş durumda..."
Bu, siyasî terbiye ve siyasî ahlak dışı ifadeler, asıl sahibinin karakteri, tıyneti hakkında geçerli olabilir.
Özgür Özel'in, hangi siyasî muhakeme ve yönetme kabiliyetini gördük?
En önemli özelliği, İmamoğlu'nun gemlenemez hırsına payanda olarak CHP Genel Başkanlık koltuğuna iliştirilmiş olması.
Hem de yüzüne karşı artistik gözyaşları akıttığı Kılıçdaroğlu'nu sırtından hançerleyerek...
Özgür Özel'in üslubu giderek çirkinleşiyor, seviyesizleşiyor.
On gün önce CHP MYK toplantısının ardından yaptığı konuşmada–ki hakkında soruşturma başlatıldı- şu üsluba bakınız:
"Madem birinci partisin, gel. Allah'ın korkağı. Allah'ın korkağı, sen birinci parti olsan parende atarak sandığa gidersin... Kasımpaşa delikanlı isen sandığa gel... Korku filmini izleteceğim sana. Sen kötüleş, senden beter kötüleşmeyen ne olsun... Mısır'daki meydanı izlediğiniz gibi televizyondan izlersiniz Türkiye'deki o demokrasi meydanlarını... Sokağa davet edeceğim günü ben bilirim. O gün sen ne hale düşeceğini kendin düşün. Ama bana bu milleti sokağa davet ettirme. Aklını başına topla..."
Aklını başına topla Özgür Özel.
Siyasette klinik vaka şüphelisi olma.