Tüm Yazarlar
Medaim Yanık Yazıları
Erdoğan’ı siyaseten özel kılan dört özellik
Medaim Yanık
Erdoğan’ın siyaseten başarılı olması rastgele bir durum değil. Hiç bir başarı rastgele olmuyor. Erdoğan, onu siyaseten başarılı ve özel kılan özelliklere sahip. Vesayet altına alınamama, reformculuk, projecilik ve yerlilik özellikleri, dinamik şekilde birbirleriyle etkileşerek, ortaya Erdoğan’ın siyaset ve liderlik tarzı çıkıyor.
Erdoğan sevgisi ve Erdoğan’ı sevenlerin CV’si!
Medaim Yanık
Erdoğan karşıtları Erdoğan’a ilginin sahiciliğini, köklü nedenselliğini ve psikolojisini anlayamıyorlar. Anlamayanlar sadece Ak Parti mitingine gidenlere “cv’siz kişiler” diyenler değil. Sosyalist veya liberal sol kökenli akademisyenler de anlamıyor.
Seçim tansiyonu 30 Mart ve Gülen Cemaati’nin kaderi
Medaim Yanık
Zamanın ruhu ve Gülen Cemaati
Medaim Yanık
Gülen Hareketi eski toplumsal hareketler sınıfına giriyor. Hem örgütlenmesi, hem hedefleri, hem metotları açısından zamanın ruhuyla uyumlu değil. Bu zaman dışılık, hareketin zaafı haline gelmiş durumda. Hareketi güçlü ve etkin hale getiren unsurlar, aynı zamanda çöküşünün de sebebi.
Gülen Cemaati için dört seçenek
Medaim Yanık
Cemaat bugüne kadar “savaş” seçeneğini uygulamaya devam etti. Bu siyaset oldukça riskli bir noktaya geldi. Benim kavrayışıma göre, Cemaat “kazan-kaybet oyununun” kaybedeni haline gelmeye başladı. Bu gidişle hem Ak Parti hem de Gülen Cemaati hasar almaya devam edecek ama nihai kaybeden Cemaat olacak. Cemaatin yeni bir siyasete ihtiyacı var.
Bir Beşar Esed analizi: Göz doktoru nasıl diktatöre dönüştü?
Medaim Yanık
Hem ailesinin hem Baas Parti’sinin hayatta kalma stratejisi muhalefeti acımasızca ezmekti. Şimdiye dek bu yöntemle başarılı olmuş, Hama ve Humus’ta on binlerce insanı katlederek iktidarda kalmışlardı. Babası hakkı olmayan bir şeyi gasp etmişti. Esed aile alışkanlığını devam ettirerek hayatta kalmaya çalıştı. İşkence sisteminin yürümesine, kimyasala, varil bombalarına izin verdi.
17 Aralık’ın Gülen Cemaati’ne maliyeti
Medaim Yanık
17 Aralık sürecinin Gülen Hareketi’ne ağır ve kalıcı maliyetleri olmaya başladı. Cemaate yönelik paralel devlet algısı oluştu. Gülen ile ilgili algı bozuldu. Diğer cemaatlerle sosyal mesafe açıldı. Yerli olmadıklarına dair şüpheler oluşmaya başladı. Cemaatin dış halkalarındaki insanlar uzaklaşmaya başladı. İktidarın mutlak karşıtı, ötekisi konumuna düştüler.
Algı operasyonu
Medaim Yanık
Geniş halk kitleleri bu çatışmaya normatif yani “kim haklı, kim haksız” gözüyle bakma eğiliminde. Siyaset bilimini bilenler veya siyaset tecrübesi olanların esas sorusu şu: Kimin elinde ne var?
Nasıl ‘beyaz Türk’ olunur?
Medaim Yanık
Kendini ‘beyaz Türk’ sayanlar, yaşadıkları topluma yabancılaşıyor. Sahte bir seçkinciliğin verdiği ruh hali, yaşadıkları toplumun temel değerlerine ve insan gücüne karşıt düşmelerine sebep oluyor. Bu halin bir tarafı benliği besleyici iken aslında diğer tarafı azınlık durumuna düşmek ve yalnızlaşmak demek. Bu öyle bir psikoloji ki, ülkenin yüzde 90’ını yok saymaya sebep oluyor.
Hangimizin Y kuşağı?
Medaim Yanık
Y Kuşağı ile ilgili “bu çocuklar çok zeki ve yaratıcı” ifadeleri bolca kullanıldı. Fakat henüz Otpor ve Gene Sharp’ın kitabında tanımlanan eylemler menüsü dışında bir eylem şekli görmedik. Bakalım kitabın dışına çıkabilecekler mi?
Taksim eylemcileri dindarları ikna edebilir mi?
Medaim Yanık
Türkiye’de geniş dindar kitleler, sokaklarda gösteri yapan, korna çalan, tava tencere tokuşturan kişilerden korkuyor. Bu kişilerin elitlerinin iktidarı ele geçirdiğinde; canının, evladının eğitiminin, ticaretinin zarar göreceğinden korkuyor. Taksim eylemcileri bu korkuyu gidermedikçe geniş halk kitlelerini arkalarına alamayacaklar.
Sorunu iyimserlik çözer!
Medaim Yanık
Gerçek çözüm ancak duyguların da onarılabildiği durumlarda oluşur. Duyguların kabul etmediği bir strateji uzun vadede işlemez. Ancak iyimserler, uzun ve zor sorunların çözümünü mümkün kılabilirler.
Hükümetin pozitif enerjisi ve Kürt sorunu
Medaim Yanık
Çözüm için Türkiye devletinin yenilgi, çaresizlik veya içine kapanma sürecinde değil, büyüme ve güçlenme sürecinde olması gerekir. Türkiye son yıllarda AK Parti iktidarı ile bu pozitif psikolojiyi yakalamıştır. Bu sebeple de Kürt sorununun çözümü artık mümkündür.