Tüm Yazarlar
Mustafa Altunoğlu Yazıları
Siyasi partileri neler bekliyor?
Mustafa Altunoğlu
Bütün siyasi partiler için 7 Haziran’dan 1 Kasım’a yaşanan deneyimleri analiz etmek suretiyle benimsenecek farklı stratejilerden bahsetmek mümkün. Bu noktada kritik olan unsur, verecekleri kararların ülkenin kaderi üzerinde doğrudan belirleyiciliğe sahip olmasıdır.
Seçmenin gözü AK Parti’nin üzerinde
Mustafa Altunoğlu
AK Parti kurulduğu günden beri pek çok badire atlattı. Karşısına çıkan her engeli aşarken ana sermayesi yaygın halk desteğiydi. AK Parti’nin başarısı, siyaset ile sosyolojiyi buluşturmaktaki mahareti oldu. Dolayısıyla AK Parti’nin gözden düşmemesi için Türkiye’nin sosyolojisi ile başarılı bir biçimde kurduğu bağı muhafaza etmesi gerekiyor.
MHP’nin 1 Kasım korkusu
Mustafa Altunoğlu
Bahçeli sadece MHP’nin 7 Haziran’daki performansının altında kalma ihtimalinin yüksekliğinden değil, aynı zamanda mevcut vasatın yeniden tek başına bir AK Parti iktidarını doğurabileceğinden de endişe ediyor.
Silahları gömelim, barışı değil!
Mustafa Altunoğlu
Geldiğimiz noktada meselenin PKK açısında sadece bir dizi kültürel hakkın elde edilmesi ile sınırlı olmadığını görüyoruz. Türkiye içindeki Kürtlerin demokratik bir zeminde gündelik hayatlarını sürdürebilmeleri yönünde alınan mesafe PKK için kâfi gelmiyor. Öyle anlaşılıyor ki, Suriye’de yaşananlar ülke içindeki barış ortamının tahrifi için PKK’ya ‘meşru’ bir gerekçe sunuyor.
Varlıkla yokluk arasında CHP
Mustafa Altunoğlu
Kılıçdaroğlu devletin bütün kılcal damarlarına ‘sızan’, saray darbesi ile meşru hükümeti derdest etmeye ahd eden Cemaat’in yanında saf tutmayı tercih etti. Bir bakıma açıkça siyasî hayata yönelen müdahaleye desteğini sundu.
Kimlik siyaseti: Rüya mı, kâbus mu?
Mustafa Altunoğlu
Kimlik, popülaritesi son derece yüksek bir kavram. Bu popülariteyi farklı disiplinlerden gelen sosyal bilimcilerin bireyi, toplumu, dünyayı anlama çabalarına sağladığı katkıya borçlu. Marx’ın ‘sınıf’ına Weber’in ilave ettiği kavramları hatırlayalım. Birer ideal tip olarak ‘statü’ ve ‘parti’yi kastediyorum. Her biri ve elbette daha başkaları da, içinde yaşadığımız gerçekliği anlamaya ve bir öz-düşünüme imkân sağlamaları açısından hâlen vazgeçilmezler. Buna mukabil, tarihî, sosyal ve siyasî vasatın yeni bağlamı kimliği diğerleri rağmına daha merkezî bir kavram hâline getirdi.
Gülen Cemaati’nin hedefi ne?
Mustafa Altunoğlu
Gülen Cemaati, görünmezliğini tedbire dayalı stratejisine borçlu. Tutkularını ise bir dizi teşebbüsü ile ilişkilendirerek analiz edebiliriz. Bir bakıma, Gülen Cemaatinin esas gücü, aynı anda kendini müteşebbis ve görünmez kılmadaki başarısında temelleniyor. Dolayısıyla Cemaat söz konusu edildiğinde tedbir ve teşebbüs arasındaki gerilimli ilişkiyi tartışmadan bugünlerde yaşadıklarımızı anlamak çok da kolay değil.