Tüm Yazarlar
Mehmet Rakipoğlu Yazıları
Hiçbir anlatı bu işgali meşrulaştıramayacak!
Mehmet Rakipoğlu
İsrail tarafından üretilen bütün anlatılar gerçeklikten uzak bir örüntüye tekabül etmektedir. Ayrıca üretilen bu anlatılar, İsrail'in yönlendirdiği şekilde gerçekleşmiş olsa bile 20. Yüzyılın başından beri bölgeyi istikrarsızlaştıran, sivilleri doğrudan hedef alan ve hukuku hiçe sayan İsrail'in Filistin işgalini meşrulaştırmaz.
Filistin-İsrail çatışması bölgesel bir savaşa dönüşür mü?
Mehmet Rakipoğlu
Çatışmaların bölgesel bir savaşa dönüşmemesi için birçok aktör çaba sarf ediyor olsa da bu süreç daha çok İsrail'in vereceği karara bağlı gibi gözüküyor. Netanyahu, Hamas saldırılarını iç siyasette bir koz olarak kullanmak isterse İsrail'in saldırıları sadece Filistin ile sınırlı kalmayabilir.
Türkiye Yüzyılı dış politikasında denge siyaseti ve stratejik otonomi
Mehmet Rakipoğlu
Türkiye, İsveç ve Finlandiya gibi aktörlerin NATO'ya üyelik süreçleri üzerinden terörle mücadeleyi uluslararası askeri bir ittifakın gündemine taşımıştır. Aynı zamanda NATO'nun genişleme stratejisine ilkesel olarak verdiği desteği pratiğe dökmüştür.
Körfez'de kaybedenler kulübü
Mehmet Rakipoğlu
Krizin kaybedenleri arasında ilk olarak BAE ve Suudi Arabistan gelmektedir. Krizin mimarları olan bin Selman ve bin Zayid ikilisi, Katar'ın kendi eksenlerine bağımlı bir dış politika izlemesini sağlayamamıştır. Katar'ın yumuşak güç unsurlarından olan Al-Jazeera kanalı yayınlarına devam etmiş, Türkiye'nin Katar'daki askeri üssü de kapatılmamıştır. Krizin ikinci kaybedeni ise Trump'tır.
Körfez'in şahin kanadı düşüşte
Mehmet Rakipoğlu
Suud-BAE ekseni Biden döneminde agresif dış politika çizgisine ara vermek zorunda kalabilir. Bu anlamda Yemen iç savaşı, İran-Türkiye-Katar'a yönelik radikal siyaset yerini daha işbirlikçi söylemlere bırakabileceği tahmin edilebilir. Diğer bir deyişle Biden dönemi ABD'nin Ortadoğu politikası, Körfez'deki şahin kanat olarak tanımlanan Suud-BAE ekseninin düşüşüne neden olabilir. Demokratlar nezdinde bin Selman'ın kötü bir imaja sahip olması Suudi Arabistan'ın sosyal, ekonomik reformlara gitmesine neden olabilir. Bu anlamda Biden ve demokratların baskısı altında daha çok otokratik ve sınırlı siyasi reformların hayata geçirilmesi de muhtemeldir.
Bin Selman'ın başarısız projeleri
Mehmet Rakipoğlu
Yemen’de adeta Vietnam sendromu yaşayan Riyad yönetiminin, BAE’nin Yemen’e yönelik “yeniden mevzilenme” stratejisini açıklaması sonrası, müdahaleyi sonlandıracağı ve sınırlı ateşkesi kabul edebileceğine dair yorumlar ortaya atıldı. Suudi Arabistan Yemen’den çekilsin veya çekilmesin Yemen bataklığına saplandı, devlet dışı aktörü (Husileri) yenemedi ve askeri olarak başarısızlığı kanıtlandı.
Suudi Arabistan’daki idam kararlarının politik analizi
Mehmet Rakipoğlu
Cemal Kaşıkçı öldürülmeden iki gün önce verdiği röportajda el-Avde’nin ılımlı haliyle idam edilebileceğini söylemiştir. Nitekim bin Selman kendisinden başka “ılımlı İslam” ve siyasal söylem istememektedir. Hareketin İhvan ile arasında entelektüel ve siyasal anlamda etkileşim içerisinde olması da hareketi bin Selman açısından tehdit kılmaktadır.
Arap ayaklanmalarının ikinci dalgasına Körfez'in tepkisi
Mehmet Rakipoğlu
Suudiler ve BAE Cezayir ve Sudan’da başlayan ayaklanmaların bölgesel statükoya meydan okumasını engellemeye çalışmaktadır. Siyasal İslam’ı birincil tehdit olarak gören BAE ise ayaklanmalarda potansiyel tehdit olarak gördüğü Müslüman Kardeşler’e yakın isimleri ve siyasi aktörleri siyaset sahnesinde etkisiz hale getirmeye çalışmaktadır.
Suudi Arabistan ve BAE’nin dönüşen Suriye stratejisi
Mehmet Rakipoğlu
Türkiye’nin hem siyasi hem de askeri kapasitesini kullanabilme yeteneğini Suriye, Irak ve Katar krizi bağlamlarında gören Suudi Arabistan ve BAE, ABD’nin geri çekilmesi sonrası Türkiye’nin Suriye’de nüfuzunun daha da artmasından endişe etmektedir. Bunu engelleyebilmek adına da yıllardır devrilmesine destek oldukları Esad rejimiyle ilişkileri normalleştirme seçeneğini gündemlerine aldılar.
Bir prensin yükselişi ve düşüşü: Muhammed Bin Selman
Mehmet Rakipoğlu
Veliaht Selman’a alternatif prens sayısı ne kadar fazla olursa olsun, ABD’nin duruşu kritik önem arz etmektedir. Nitekim ABD yanlısı bir duruş sergileyen Prens Naif’in veliahtlıktan azledilmesine tepkisiz kalan Trump yönetimi milyarlarca dolarlık silah satışına ve İsrail’in güçlenmesine hayır demeyen MbS’yi elinden kaçırmak istemeyecektir.
Cemal Kaşıkçı hadisesi ve düşündürdükleri
Mehmet Rakipoğlu
Cemal Kaşıkçı hadisesi Suudi Arabistan’ın uluslararası arenadaki zedelenmiş imajına daha da zarar vermiştir. Batı’da reformcu olarak görünmek isteyen Riyad yönetiminin hukuk kurallarına riayet etmediği bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Suudi Arabistan ve ‘insan hakları’
Mehmet Rakipoğlu
Sivil toplum kuruluşları ve çeşitli örgütler, her ne kadar insan hakları bağlamında Riyad’ı eleştirmekte haklı olsalar da Suudi Arabistan Batı dünyasına bu konuda karşı gelmekte kararlı. Nitekim Suudi Arabistan menşeli sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlarda Kanada ciddi şekilde tehdit edildi ve 11 Eylül saldırılarını hatırlatan paylaşımlar yapıldı.
Kuveyt’in Filistin desteği
Mehmet Rakipoğlu
Suudi Arabistan’ın İsrail ile işbirliği içerisinde olduğu, Mısır’ın İsrail’in isteği üzerine Hamas’ı tünelleri kapatarak sıkıştırdığı bölgesel konjonktürde Kuveyt, Filistin meselesinin öncüsü olma fikriyle hareket ediyor. Arap ülkeleri arasındaki sorunlara “arabuluculuk rolü” üstlenerek çözüm arayan Kuveyt, Filistin’i destekleyerek Arap milletlerini bir arada tutabilir ve “lider” boşluğunu doldurarak Arapların lideri olabilir.
Suudi Arabistan neden PKK’yı destekler?
Mehmet Rakipoğlu
ABD Başkanı Trump geçtiğimiz günlerde Suriye’de Arap güçlerinden oluşan bir yapının oluşturulacağı ve bu yapının Körfez ülkeleri tarafından finanse edileceğini dile getirmişti. Bu anlamda Riyad’ın PKK desteğinin Trump’ın Arap gücü söylemleriyle örtüştüğü söylenebilir. Dolayısıyla Suudi Arabistan Trump’lı ABD’nin “peşine takılarak” PKK’yı İran’ı sınırlandırmak için destekleyebilir.