Türkiye, bir hafta içinde Suriye ve Rusya-Ukrayna barış arayışları açısından uluslararası diplomasinin odak noktası haline geldi.
ABD Başkanı Trump'ın da, "Putin'le İstanbul'da buluşalım" çağrıları, barış müzakerelerinin gündemini umulmadık yoğunluğa taşıdı.
Neticede somut bir anlaşmaya varıldı.
Dün İstanbul'da Rusya ve Ukrayna heyetleri, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan başkanlığında biraya gelmişlerdi.
Hakan Fidan, "dünya barışı için önemli bir gündü" diye açıklama yaptı.
MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın da yer aldığı müzakerelerde, güven artırıcı bir önlem olarak her iki ülkeden 1000'er kişinin takas edilmesi konusunda anlaşmaya varıldı.
Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde yeni bir dış politika perspektifi ortaya koydu.
Rusya-Ukrayna savaşı başladığında Cumhurbaşkanımız, "Biz ne Ukrayna'dan ne de Rusya'dan vazgeçebiliriz" demişti.
Antalya'da Türkiye'nin ev sahipliğinde yapılan, NATO Dışişleri Bakanları Gayri resmî Toplantısı'na katılan NATO Genel Sekreteri Mark Rutte,
İstanbul barış müzakerelerine atıfta bulunarak, "Türkiye'nin, bir araya getirme gücünün her gün görülebilir nitelikte" olduğunu vurguladıktan sonra şunları söyledi:
"Türkiye burada büyük bir rol oynuyor. Çünkü Türkiye tüm ilgili ortaklarla iyi ilişkilere sahip, ikna gücü yüksek."
Bu takdir, Türkiye'nin gönlünü almak için değil, hakikati ifade etmek için yapılıyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Antalya'da ikili, üçlü görüşmeler yaptı.
Birkaç gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, Riyad'da ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın bir araya geldiği toplantıya çevrimiçi (telefonla) katıldı.
ABD Başkanı Donald Trump, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin ardından ABD'nin Suriye'ye yaptırımlarını kaldırma kararı aldığını belirtti.
Erdoğan diplomasisi, düğümlenen problemin ne kadar hızlı ve Suriyelileri sevince boğan tarzda çözüldüğünü gösteriyor.
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Riyad'daki Trump görüşmesinin ardından ulusa sesleniş konuşması yaptı.
ABD yaptırımlarının kaldırılmasının, "tarihi ve cesurca" olduğunu söyledi.
Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye'ye teşekkür eden Şara, "Türkiye, 14 yıl boyunca Suriye halkının yanında oldu, milyonlarca Suriyeliye ev sahipliği yaptı." dedi.
Azerbaycan ve Libya'dan sonra Türkiye, Suriye'de de tarihî başarılara imza atıyor.
Prof. Dr. İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü olduğu dönemde, Türk Dış Politikasının Yüzyılı Konferansında (26 Nisan 2023) yaptığı konuşmada TÜRKİYE EKSENİ'ni şu sözlerle anlatmıştı:
"NATO ittifakı içinde yer almamız, Batı güvenlik mimarisi içerisinde bulunuyor olmamız, bizim Rusya ile Çin ile Afrika ile Ortadoğu ile dünyanın başka bölgeleri ile iyi ilişkiler içerisinde olmamıza engel teşkil etmez. Türkiye ekseni bu anlamda Türkiye'nin kendi dış politikasını, yerli ve milli unsurlarını dikkate alarak ama kendini dünyaya kapatmadan inşa ettiği bir perspektifi ifade etmektedir. Türkiye'nin milli çıkar ve menfaatlerine hizmet etmeyen hiçbir girişimin içinde olmadık bundan sonra da olmayız. Türkiye'nin hak ve menfaatlerini hedef alan hiçbir girişime bugüne kadar ilgisiz ve tarafsız kalmadık. Bundan sonra da kalmayacağımızı ifade etmek isterim..."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Şubat 2025' teki AK Parti Grup Toplantısında (Güneydoğu Asya; Malezya, Endonezya, Pakistan ziyaretinden sonra) şunu söylemişti:
"Görüyoruz ki Türkiye, dış politikada kalıpları yıkmaya, ezberleri bozmaya, tarihi mirasıyla uyumlu yepyeni bir başarı hikâyesi yazmaya devam ediyor. Küresel siyasette kritik değişimlerin yaşandığı, ticaret savaşlarının tekrar konuşulmaya başlandığı bir dönemde gerçekleştirdiğimiz bu ziyaretimiz son derece önemliydi. Seyahatimiz boyunca tarihiyle, kültürüyle, değerleri ve vicdanıyla büyük bir milletin mensubu olmaktan bir kere daha gurur duyduk."
Türkiye Yüzyılı'nın dış politikasına, dünya selam dururken acaba bir gün muhalefet de kendine gelir mi?