Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK'nın kendini feshederek silah bırakma kararını dün partisinin Grup Toplantısında değerlendirdi.
6 konunun altını çizmek istiyorum.
1. Bahçeli'nin hakkını teslim.
Rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın iyi niyetli girişimlerini de hatırlatan Erdoğan, "Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, geçen ekim ayında ortaya koyduğu kapsayıcı, kuşatıcı, kolaylaştırıcı duruşun, şüphesiz, bugüne uzanan hayırlı sürecin dibacesi olduğu"nu dile getirdi.
Evet, ilk adımları Devlet Bahçeli attı.
2. Terör sadece can yakmadı, ekonomiye de darbe vurdu.
Örgütün eylemlerine başladığı tarihten bugüne kadar geçen 40 yılı aşkın sürede; Türk'ü, Kürt'ü ve diğer kesimleriyle milletimizin tüm fertleri acı çekmiş, kayıp vermiştir.
Yolumuza döşenen mayınları temizlemekle çok vakit kaybettik
Terör, sadece milletin canını yakmadı, ekonomiye de ağır darbe vurdu.
Vatandaşların refahı için kullanılması gereken trilyon dolarla ifade edilen devasa bir kaynak, doğrudan terörle mücadele veya dolaylı olarak terörün yol açtığı ekonomik ve sosyal sorunların çözümü için harcandı.
Siyasi istikrarsızlığın da etkisiyle maruz kalınan yıkımlar ve ödenen büyük bedeller, ülkemizin bugün dahi yaşadığı kimi sıkıntıların kaynağı oldu. Tecrübelerimiz bize, ülkemizi kendi siyasi ajandalarının aparatı olarak kullanmak isteyen güçlerin sinsi oyunlarını bozdukça, diğer sorunlarımızın çözümünün kolaylaştığını göstermektedir.
3. İyimser, ümit var ama itidalli olmalıyız.
Elbette asıl olan uygulamadır. Sözlerin tutulup tutulmadığının takibini, Milli İstihbarat Teşkilatımız titizlikle yapacaktır. Örgüt kendi üzerine düşenleri yerine getirdiğinde, artık kalan hususları konuşmak, görüşmek, ilerletmek siyasetin işi haline gelecektir. Dolayısıyla herkesi, uçup kaçmadan, sağduyuyu elden bırakmadan, iyimser, ümitvar ama itidalli bir şekilde gelişmeleri takibe davet ediyoruz.
Terörün vesayetinden kurtulan sivil siyaset alanında, hem ülkemiz hem şehirlerimiz için artık daha iyi, daha hayırlı, daha etkin ümitler üretme imkânına kavuşacağız.
4. Sorumlu davranan muhalefete teşekkür.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Grup Toplantısındaki konuşmasında dikkat çeken noktalardan biri de muhalefet partilerine ilişkin değerlendirmesi oldu.
Erdoğan, "Her ne kadar sürece karşı mesafeli, hatta kimi zaman ciddi manada olumsuz tavır takınmış olsalar da sorumlu siyaset çizgisinden ayrılmayan muhalif parti genel başkanlarına da teşekkürlerimizi iletiyoruz." dedi.
Önümüzdeki dönemde siyasette yumuşama adına şu ifadenin de altını çiziyorum:
"Siyasi rakipleri de olsa siyasetçilerin, temsil ettikleri toplum kesimlerinin hissiyatına tercüman olma görevlerini, demokratik siyasetin meşru zemininde kalarak yerine getirmeleri çok önemli."
5. Örgütün Suriye ve Avrupa kolları da gerçekleri görmeli.
Terörün, silahın, şiddetin, illegalitenin devri artık kapanmıştır. Meşru ve makbul yollar varken, başka yol aramak sadece akıl dışı değil, zamanın ruhuna da aykırıdır. Bunun aksini hiç kimse iddia edemez.
Örgütün Suriye ve Avrupa kollarının da bu gerçekleri görüp, fesih ve silah bırakma sürecine katılmaları hayati öneme sahiptir. Avrupa'daki ve dünyanın diğer yerlerindeki örgüte müzahir lobileri, artık Türkiye karşıtı faaliyetler yerine, ülkemizin yanında görmek istiyoruz.
6. Ekranlarda karalar bağlayanlara acıyoruz...
Örgütün fesih ve silah bırakma kararı sonrasında vatandaşlarımızın sevincini paylaşmak yerine ekranlarda karalar bağlayanları, geride bırakıp istikbale hep birlikte yürüyeceğiz. 40 yıl boyunca ödenen ağır bedeller ortadayken, 'örgütün silah bırakmasından bana ne' diyen tuzu kurulara ise sadece acıyarak bakıyoruz, onlara da Allah'tan basiret ve feraset diliyoruz.
Gerçekten CHP yandaşı, bitmek bilmez Erdoğan düşmanı televizyon kanallarında, Yunanistan televizyonlarında yapılmayan konuşmaları dinledik. Nasıl karakterler bunlar? Ne bitmek bilmez kin, nefret ve öfkeleri var. Yaptıkları; Erdoğan düşmanlığı değil, Türkiye düşmanlığı, millet düşmanlığı...
Bu altı tespitten sonra şunu da eklemek isterim.
Ekranlarda karalar bağlayanlarla birlikte sorumsuz muhalefet sergileyen siyasilerin tek yaptığı, PKK kongresinde alınan kararların madde madde üstünde tepinmeleridir.
Şahsen ben okumadım bile, okumak istemedim.
Çünkü inisiyatif onlarda değil. Bölgemizde yeni dengeler onların aleyhinde.
İnisiyatif ve kontrol, Türkiye Cumhuriyeti devletinde, Cumhur İttifakında, Erdoğan ve Bahçeli'de.
Terörle bir yere varamadıklarını kabul edenlerin, tabana mesaj göndermeleri pek yadırganmamalı...