Bir hafta önce Türkiye'den, Suriye'den talep gelirse her türlü yardımın yapılacağı açıklanmıştı. Suriye'de halk devriminin ardından terör devleti İsrail ile İran ülkede birliğin sağlanmaması ve yeni bir düzen kurulmaması için sabotaj faaliyetlerini sürdürüyorlar.
İsrail'le işbirliği içindeki bir grup Dürzi ve terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantıları sorun çıkarmaya devam ediyor. Türkiye, silah bıraktığını açıklayan PKK'nın Suriye'deki uzantısı SDG'ye 30 gün süre verdi. Şayet 30 gün içinde SDG Suriye ordusuna bağlanmazsa gereken yapılacak.
Terör devleti İsrail'in Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'ya yönelik en az 3 suikast girişimi olduğu ve bu girişimleri Türk istihbaratının akamete uğrattığı da bugünlerde konuşulan mevzulardan. Terör devleti İsrail'i yöneten kadrolar açıktan Suriye Cumhurbaşkanı Şara'nın öldürülmesi gerektiğini söylüyorlar.
Bu haftaki Milli Savunma Bakanlığı basın bilgilendirme toplantısı, İstanbul'daki IDEF 2025 Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda yapıldı. Basın bilgilendirme toplantısında verilen şu bilgi birçok ülkenin başkentine 'acil' koduyla servis edildi: "Suriye'nin Süveyda kentinde yaşanan çatışmalar ve İsrail'in Şam'a yönelik saldırılarıyla ilgili sorular üzerine Bakanlık sözcüsü, "İsrail'in son dönemde yoğunlaştırdığı saldırılar, özellikle güneydeki Süveyda bölgesinde Dürzi toplumu ile Şam yönetimi arasında gerilimleri artırmıştır. Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması, istikrarın sağlanması ve terör örgütleriyle mücadele edilmesi yönündeki kararlı duruşunu sürdürmektedir. Milli Savunma Bakanlığı olarak, Suriye'nin yeni hükümetiyle yakın bir iş birliği içinde çalışmaktayız. Suriye yönetimi tarafından, savunma kapasitesinin güçlendirilmesi ve başta DEAŞ olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadele kapsamında Türkiye'den resmi destek talep edilmiştir. Bu talep doğrultusunda, Suriye'nin savunma kapasitesini artırmaya yönelik eğitim, danışmanlık ve teknik destek sağlanması için çalışmalarımız devam etmektedir. Türkiye'nin öncelikli hedefi, Suriye'nin siyasi birliğini ve toprak bütünlüğünü desteklemek, bölgede kalıcı barışın sağlanmasına yönelik çabalara öncülük etmektir" dedi."
Evet, Türkiye 'tüm terör örgütleriyle mücadele kapsamında' artık Suriye'de resmî olarak faaliyet gösterecek!
IDEF 2025'den 'acil' koduyla çekilen tek mesaj bu değildi. Özellikle yakın ülkelerin başkentlerine çekilen 'acil' mesajlardan biri de Tayfun Blok-4 balistik füzesi hakkındaydı. İlk defa IDEF 2025'te tanıtılan Tayfun Blok-4 balistik füzesinin menzilinin mübhem bırakılması birilerinde tedirginlik oluşturdu!
Terör devleti İsrail medyasında çıkan şu birkaç haber tedirginliğin derecesi hakkında bizlerde bir kanaat oluşturacaktır:
Maariv gazetesi:
-"İsrail ile çatışmaya mı gidiliyor? Türkiye Orta Doğu'yu kontrol etmek istiyor ve güçlü silahlarını ortaya koyuyor."
- "Türkiye gücünü gösteriyor. Yaklaşık 1000 km menzile ulaşması beklenen yeni balistik füzesini tanıttı."
- "Tel Aviv ile İstanbul arasındaki kuş uçuşu mesafe yaklaşık 1120 km, Kudüs ile İstanbul arasındaki mesafe ise yaklaşık 1170 km'dir. Fakat İstanbul kuzeybatıda, Antalya gibi daha yakın şehirler İsrail'e sadece yaklaşık 660 km uzaklıktadır."
Israel Defence:
- "Türkiye'nin ürettiği TAYFUN BLOK-4, Doğu Akdeniz'deki stratejik güç dengelerini değiştirecek. Bu Türkiye'nin stratejik kabiliyetinde önemli bir sıçrama anlamına geliyor."
Yedioth Ahronoth:
-"Dünyanın en önemli ve en hızlı balistik füzelerinden biri olacağı iddia ediliyor."
Mazlumdan yana parlayan kılıç uzun bir aranın ardından tekrar parlamaya başladı, elhamdulillah!