Tüm Yazarlar
Rabia Yavuz Yazıları
Psikolojik teşhis koymadan yapamayanlar
Rabia Yavuz
Sosyal medya videolarından öğrenilen bilgilerle psikolojik teşhis koyma modası, uygun tedaviye ulaşımda gecikmelere yol açabilir. Bu durum tedavi kaynaklarının sınırlı ve yüksek maliyetli olduğu günümüzde, tedaviye asıl ihtiyacı olanların mevcut hizmetlerden yararlanmasını engelleyebilir.
Soykırımın kanıtları
Rabia Yavuz
İsrail saldırısında şehit olan muhabir Muntasır es-Savvaf ilk kez yaralandığında şunları söylemişti: “Burada kalacağız. Her şeye rağmen işimizi yapmaya ve Gazze'den çektiğimiz görüntüleri göndermeye devam edeceğiz. Son nefesimize kadar devam edeceğiz. İşgalcilerin bize yaptıkları bizi işimizden alıkoyamayacak.”
Orada olanla olmayan bir olur mu?
Rabia Yavuz
İyi niyetli de olsa "Bak sen şanslısın, hayattasın" demek ya da "Bunlar geçecek, hadi artık üzülmeyi bırak, ailen için toparlan" gibi tavsiyeler vermeye kalkmak muhatabımızı daha çok incitebilir. "Ölenle ölünmez" demek mağdurları hayata çağırma niyeti taşısa bile, kaybının küçümsendiğini hissetmesine, hatta hayatta olduğu için suçluluk duymasına bile neden olabilir.
Sebeb-i telif: YAS
Rabia Yavuz
Her ölüm haberiyle bir kez daha eksiliyoruz. Bu eksilme sadece sevdiklerimizin kaybı da değil; yasla birlikte kendimizden de bir parçayı koparıyor bizden. Açılan boşluktan bize hayatta kalmanın suçluluğu bakıyor sanki. Yaşanamadan sona eren hayatlar yaşamak suçunu bize bırakmış gibi.
Tatil yorgunluğu
Rabia Yavuz
Gelişmeleri kaçırma korkusu taşıyan bireylerin daha fazla sosyal medya uygulamalarını kullandığı tespit edilmiş yapılan araştırmalarca. Üstelik bu korkuyu taşıyan sosyal medya kullanıcılarının tatil satın alma eylemlerinin daha fazla olduğu görülmüş. John Lubbock "The Use Of Life" isimli kitabında dinlenmenin tembellik olmadığını söyler: "Bir yaz gününde ağaçların altında çimenlere uzanıp suyun sesini dinlemek veya mavi gökyüzünde uçuşan bulutları izlemek asla zaman kaybı değildir."
Hasetin dijital dünyası
Rabia Yavuz
Sosyal medyada hikayeleri takip etmekten yorulan danışanıma, telefonu bıraktıktan sonra neler hissettiğini sordum. Acizlik, değersizlik, kıskançlık ve haset duygularından bahsetti. Haset, bireyin kendini diğerlerinden üstün gördüğü bir karşılaştırmadan gücünü alır. Bu duygunun yıkıcı davranışlara sebep olduğuna dair ilk aklımıza gelen örnekler Habil ve Kabil'in hikayesi ya da Yusuf ve kardeşlerinin yaşadıkları... Kimse en kötü resmini ya da başarısızlığını medyada paylaşmıyor. Bu durumu anlatmak için kullandığımız bir metafor vardır: "Duck Syndrome". Suyun üstündeki ördeği izlerken onun ne kadar yumuşak ve rahat bir şekilde süzüldüğü gözlemlenir. Oysa suyun altında, bizim görüş alanımız dışında ördek sürekli ayak çırpmaktadır. Bu fenomen başarılı hayatlarını gördüğümüz insanların aslında görünmeyen tarafları olduğunu bize hatırlatabilir.
Ya tembellik diye bir şey yoksa?
Rabia Yavuz
Mükemmeliyetçilik insanı öyle bir kuşatır ki kişi paralize olur ve kendinde hiçbir şeye başlama motivasyonu bulamaz, bulsa bile odaklanıp devam etmekte güçlük yaşar. Mükemmel iyinin düşmanıdır derler. Mükemmeli hedefleyerek yola çıkma fikri yolun başında isteğinizi kaybettiren şey olabilir. Sürekli daha fazla üretmenin, hep meşgul olmanın kutsandığı bir kültürde yaşıyoruz. Yaşadığımız kültürün kapitalist kökenleri dikkate alındığında bu durum şaşırtıcı değil. Etrafımızda sürekli kabarık özgeçmiş örnekleri, başarılı ve meşgul insanların sosyal medyadaki renkli paylaşımlarına maruz kalıyoruz. Peki her şey yansıtıldığı gibi mi?
Bana kişiliğini söyle sana karantinada ne yaptığını söyleyeyim
Rabia Yavuz
Friedrich Götz ve meslektaşları karantina kurallarına uyma davranışı ve kişilik tipleri arasındaki bağlantıyı araştırmış. Yüz binlerce kişinin bildirimleriyle sonuçlanan araştırma dışadönükler için bu dönemin daha zor olduğunu ortaya koyuyor. Gelişime açık bireyler, karantina kurallarına en çok uyan grupta bulunuyor. Açık olan bireyler analitik düşünmeye daha yatkın oluşları, yaratıcı olmaları, geleneksel olmamaları ile karakterize ediliyor.
Aile içi şiddet ve tarafların eğitimi
Rabia Yavuz
Kadınlara yönelik verilen her eğitim, her rehabilite çabası çok kıymetli ve sayıları artarak devam etmeli. Ama erkekleri de kapsamayan bir eğitim ve müdahale sistemi bizi şiddetsiz yarınlara taşımaya yetmeyecektir. Bu meselenin diğer tarafı olan şiddet uygulayıcılarını bu sürece katmadığımız her çözüm çabası topal kalmaya mahkum olacaktır.
Âheste çek kürekleri
Rabia Yavuz
Milan Kundera, Yavaşlık adlı romanında, “Her şey çok hızlı gerçekleştiğinde kimse hiçbir şeyden emin olamaz, kendisinden bile” diye yazmıştı. Kişi kendisi ile kalamaz, özünü, kendi sesini dışarıdaki gürültüden ayıramaz ise seçimlerinden ve eylemlerinden nasıl emin olabilir?