2023 senesindeki cumhurbaşkanlığı seçiminde İYİ Parti'nin kurucusu Meral Akşener, içinde olduğu 'Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı olarak Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş'ın gösterilmesini istiyordu.
Talebi olmayınca da 'altılı masa'dan kalkmıştı. Masaya geri dönmesi, İmamoğlu ve Yavaş'ın cumhurbaşkanı yardımcısı yapılacak sözünü almasıyla mümkün olmuştu.
Lâkin, 'Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu seçilemeyince ortada ne masa kaldı ne de ittifak.
Meral Akşener'in Ekrem İmamoğlu'na sevgisi bir başka gibiydi. Yeri geldi ablasının şu sözleri üzerinden İmamoğlu'nu 'mübarek' yaptı: "Benim ablam 75 yaşında dindar bir kadın. Ablam AK Parti bünyesindeki dindar kadınlarla da beraber olan biri. Ablam bana, 'Ekrem kardeşimin yüzünde Rabbi Yessir gördüm' dedi. Arkadaşlarını sordum, onlar da sempati duymuşlar."
Yeri geldi İmamoğlu'nu Fatih Sultan Mehmed'e benzetti: "Yıl 1453, Fatih Sultan Mehmet aynı senin gibi dedi ki; 'Ya İstanbul beni alır, ya ben İstanbul'u alırım. Bizans'a rağmen, Avrupa'ya rağmen, Haçlılara rağmen ya İstanbul'u alırım ya İstanbul beni alır. İki kararlı lider ve İstanbul alındı."
Akşener bir anne, bir abla gibi Ekrem İmamoğlu'nu koruyup kolluyordu. Meral Akşener, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle 2022 senesinde İmamoğlu'na 2 yıl 7 ay hapis cezası verilince, bir saniye duraksamadan Ankara'dan yola çıkıp soluğu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Saraçhane'deki binasının önündeki miting otobüsünün üzerinde almıştı.
İBB Başkanlık binasında İmamoğlu ve eşine sarılması hâlâ hafızalarda!
Hafızalarda olan Akşener'e ait başka bir şey daha var.
Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetmelerinin ardından Akşener ittifak ortaklarını ağır bir şekilde suçlarken Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş hakkında da "Korkak" demişti.
Ve Akşener'in hafızalarda tazeliğini koruyan şu sözü: "Seçilmesine vesile olduklarımızın kocaman bir hırsız olduklarını anladığımızda, çektiğimiz acıları anlatmam mümkün değil!"
Bu söz öyle unutulacak, kulak arkası edilecek bir söz değil.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki yolsuzluk iddiaları üzerine Ekrem İmamoğlu suç örgütüne yönelik başlatılan soruşturma kapsamında Ekrem İmamoğlu tutuklandı. Meral Akşener İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla alakalı açıklama yapmazken, İmamoğlu'nun yolsuzluktan tutuklanması üzerine gündeme gelen mezkûr sözüne dair de konuşmadı.
Ne "Evet ben İmamoğlu kastettim" dedi ne de "Sözlerimin İmamoğlu'yla alakası yok, onu kastetmedim" demedi.
Sayın Akşener hem bizlere hem de İmamoğlu'na bir açıklama borçlu.
Daha da mühimi hukuka, adalete açıklama borcu var.
"Seçilmesine vesile olduklarımızın kocaman bir hırsız olduklarını anladığımızda" diyor ya, kim bunlar?
Birilerinin hırsız olduklarını hem de 'kocaman hırsız' olduklarını bilip de isimlerini vermemek hakkaniyetli midir?
Bildiklerini savcılara anlatmalı değil midir?
Meral Hanım 'kocaman hırsız'ların hırsızlıklarına engel olmak istemez mi?
Şayet kastettiği İmamoğlu değilse onu da öğrenmiş oluruz. Böylece, yolsuzluktan tutuklu ve suç örgütü kurmakla suçlanan İmamoğlu'na, "Bir zamanlar sana ablalık yapan Akşener bile hakkında kocaman hırsız dedi" diye artık kimse söyleyemez. Bu da İmamoğlu'nun Akşener üzerindeki hakkıdır!
Sayın Akşener bildiklerini anlatmalıdır.
Ekrem İmamoğlu suç örgütüne yönelik soruşturma, art arda itirafçıların çıkmasıyla genişliyor. Bu soruşturma kapsamında savcılık Sayın Akşener'in bilgisine başvursa acaba ne anlatır?
'Seçilmesine vesile olduğunuz kocaman hırsızları' öğrenmek hepimizin hakkı değil mi Meral Hanım!..