Tüm Yazarlar
Özcan Hıdır Yazıları
Macron'un neo-oryantalistik ‘aydınlatılmış İslâm' projesi
Özcan Hıdır
Macron'un “Fransa İslam'ı” projesine dair yaptığı açıklamaları, Türkiye'de Yahudiler veya Hristiyanlarla ilgili Cumhurbaşkanımız Erdoğan yapmış olsaydı, Avrupa başta olmak üzere, dünya siyaseti ve medyasının nasıl tepki verirdi, düşünmek gerekir.
Macron'un Fransa İslâm’ı projesi
Özcan Hıdır
Macron’un Fransa İslâm’ı projesinin içeriğini henüz net bilemiyorsak da El Karoui’nin projeye zemin hazırlayacak raporundaki bilgilerden hareketle, Avrupa’da en kalabalık Müslüman nüfusa sahip Fransa’da projenin nasıl ve kimler eliyle uygulanacağının ipuçlarını anlamış oluyoruz. Şayet proje Fransa’da kendilerince başarılı olursa, bazı revizyonlarla, bunun diğer AB ülkelerine de model oluşturacağı muhakkak.
Katolik kiliselerindeki taciz olayı ve Evanjelikler
Özcan Hıdır
Tarihi-teolojik rekabet-düşmanlıklar bir yana, Papa Franciscus’un Kudüs ve göçmenler konusu başta olmak üzere, önemli bazı teo-politik konularda Trump-Pence yönetimi ve dolayısıyla Evanjelikler-Neoconlar ile ters düştüğü biliniyor. Katolik kilisesine yönelik pedofil olayının Papa’nın İrlanda ziyareti öncesinde tekrar gündeme ge(tiri)lmesinde de Neoconlarla işbirliği halindeki Evanjeliklerin ve dolayısıyla Trump-Pence’in rolü düşünülebilir.
‘Avrupa İslâm’ı’ projesi Avusturya da mı baş(latı)lıyor?
Özcan Hıdır
‘Avrupa İslâm’ı’, Avrupa norm ve değerlerine tam uyum sağlamış, Müslümanlar olarak toplumsal görünürlük ve iddialarından mümkün olduğunca arınmış, İslâm’ı yaşamayı özel alanlara hapsetmiş ve bunu gerekirse devlet eliyle alınan yasaklamalarla da olsa gerçekleştirmiş bir İslâm anlayışını ifade ediyor.
Kudüs apokaliptiği
Özcan Hıdır
Kudüs üzerindeki tartışmalar, Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâm’ın kutsal metinlerinde yer alan “dünyanın sonu-kıyamet”, “Armageddon-milenyum (100 yıllık dünya cenneti)”, yani apokaliptik meselesiyle alabildiğine alakalıdır. Hatta meselenin teolojik-teo-poltik yönüyle alakalı bu önemli nokta bilinmeden, Kur’an ifadesiyle “etrafı mübarek kılınmış Kudüs”e yönelik politikalar, hamleler yeterince anlaşılamayacaktır.
‘Ilımlı İslam’ açılımının teo-politiği
Özcan Hıdır
Dönüldüğü söylenen “hoşgörülü-ötekine saygılı İslam” Suud devleti kurulmadan önce o bölgede zaten olan bir şeydi ve İngilizlerin de yönlendirmesiyle Vehhabilik tam da bu anlayışla mücadeleye kendini konumlandırarak var olmuştu.
İfrat ve tefrit arasında ‘neslin ifsadı’ problemi
Özcan Hıdır
Her iki tutumun -ifrad ve tefridin- Müslümanlar arasındaki itidalin yerinde yeller esmesine, sünnetin oluşturduğu ortak kültür-medeniyet zemininin aşınmasına ve neticede nesillerin ifsadına götüren bir yolun taşlarını döşediği aşikârdır. Zira sünnet, “İslam kültür ve medeniyeti”nin en önemli kaynaklarından biri, belki de İslam kültür-medeniyetinin en temel kurucu unsurudur.
Almanya'da Türkiye seçimi!
Özcan Hıdır
Almanya Erdoğan’ı 2019’da seçtirmeme üzerine bir stratejiyle hareket ediyor. Bu stratejinin Türkiye’de inceden inceye devreye sokulduğu, önümüzdeki süreçte ise çok daha yoğun-sofistike yöntemlerle işleneceği anlaşılıyor. Bu konuda Almanya’nın yanısıra diğer bazı AB ülkeleri de başat rol oynuyor, oynayacak. Almanya ve AB ülkelerinde bunu boşa çıkaracak, reaksiyonerlik ve duygusallıktan uzak hamlelerin ivedilikle devreye sokulması elzemdir.
İslamofobik cinnet
Özcan Hıdır
Avrupa, ekonominin kötüye gittiği, AB’nin dağılma noktasına geldiği, öteki ile beraber yaşama anlayışının dibe vurduğu bir dönemi yaşıyor. Ekonominin ve sosyal şartların biraz daha kötüye doğru seyri durumunda negatif bakışların ilk yönleneceği adres kuşkusuz Müslümanlar olacaktır. ‘Fobi’nin ‘terör’e dönüşümünü ve ‘ırkçı-İslamofobik cinnet’ halini yansıtan Londra’daki Finsbury Park Camii saldırısı bu anlamda herkes için önemli bir uyarı.
Wildersleşen Avrupa ve Türkofobi
Özcan Hıdır
Rotterdam olayı-krizi sonrasında iyice gerilen Hollanda Türkiye ilişkilerinin bu minvalde sürdürülmesi her iki ülke ve özellikle Hollanda’da yaşayan, vatanını seven ancak yaşadığı Hollanda’ya da katkı yapmak isteyen Türklerin uzun vadede maslahatına değildir. Zira bu kriz en çok Hollanda’da yaşayan ve 60 yıllık periyotta önemli kazanımlar elde eden Türklere zarar verecektir.
Avrupa’da Selefîliğin yükseliş sebepleri
Özcan Hıdır
Batı’daki özellikle üçüncü ve dördüncü kuşak Müslüman nesiller arasında melez kimliklerin geliştiği görülüyor. Bu tür kimliklerde genelde bireyselleşme öne çıkıyor. Mezhep-meşrep-cemaat ve kök ülke aidiyetleri azalıyor; ayrıca gelecekle alakalı belirsizlikler meydana gelebiliyor. Bu olgu, Batı’daki İslam karşıtı ve ırkçı tutumlar ile birlikte düşünüldüğünde, bu genç Müslüman nesiller için yeni bir sosyoloji ve psikolojinin varlığına işaret ediyor.
Avrupa, radikal-extremist selefiliği destekliyor mu?
Özcan Hıdır
Post-oryantalist dönemde Batı, Müslümanlara yönelik algı operasyonlarını farklı enstrümanlarla sürdürüyor. Avrupa’nın, selefiliğin radikal-extremist (DEAŞ) yorumuna verdiği örtülü desteğin en önemli sebebi İslam’ın ve büyük çoğunluğu teşkil eden orta yol anlayışına sahip ana akım Müslümanların imajını bozmaya matuf yönüdür.
FETÖ’nün Türkiye karşıtı lobiye dönüşmemesi için...
Özcan Hıdır
Etkin mücadele edilemez ve şayet içeriden bir bölünme yaşamazsa uzun vadede Türkiye’nin başını çok ağrıtabilecek “küresel bir Türkiye karşıtı lobi”ye veya küresel sisteme itiraz etmeyecek bir “mezheb”e dönüşebilecek olan FETÖ’nün yurtdışı yapılanmasına yönelik yakın, orta ve uzun vadeli, teorik-pratik adımların atılması elzemdir.
Yurtdışında FETÖ ile nasıl mücadele edilmeli?
Özcan Hıdır
FETÖ’nün bundan sonra yapması muhtemel tek şey var: Diasporada ve özellikle de ABD ve Batı Avrupa’da faaliyetlerini alabildiğine güçlendirmek ve zamanla Türkiye karşıtı bir “mezhep”e belki de paralel bir “din”e dönüşmek. Peki bunu engellemek için ne yapmalı?
Avrupa’da Müslümanlar ve radikalleşme
Özcan Hıdır
Anadolu’nun İslam yorumunu, medeniyet perspektifini müşahhaslaştıran, “Amerika Diyanet Merkezi” türü kurumlar son derece ehemmiyeti haizdir. Bu muhteva ve genişlikte bir adımın, Avrupa’nın merkez ülkelerinden birinde de atılmasına ihtiyaç vardır.