Tüm Yazarlar
Evren Kutlay Yazıları
Osmanlı ve bale tartışmasına katkı
Evren Kutlay
Osmanlı'nın Batı müziği ve sahne sanatları tavrı, stratejik yönetimin, diplomasinin, dış ilişkilerde imaj yönetiminin baş unsurlarındandır. Sultan Abdülaziz, Muzıka-yı Hümâyûn'un nota basım destgahı olsa da bestesini İtalya'da yayınlatır. Avrupa seyahatinde temsil izlediği İngiliz Kristal Saray'a ve sanatçılarına, opera bestecisi Richard Wagner'in Almanya'daki opera binasına bağışta bulunur. Dünyada ilktir. Osmanlı'nın namını, Batı'nın müzik ve sahne sanatlarını temsil eden kurumlarına hâmilikte Avrupa'ya önderlik ederek “Bu alana da hakimim, sahip çıkanı, hükmedeniyim” göstergeleriyle kazır.
Tarihi konser
Evren Kutlay
Dünyaya yüzyıllar boyunca hükmetmiş bir devleti yönetenlerin besteciliklerini "sadece müzikle meşguliyet" in kriterleriyle değerlendirmek sığ bir yaklaşım olur. Askerî eğitim, tarih, coğrafya, edebiyat, matematik, fen bilimleri, dil bilimleri, Kur'an ve temel dini eğitimlerle çeşitli spor dallarındaki faaliyetlerinin yanı sıra müzik alanında da (üstelik çok yönlü) yetişmiş olmaları esastır.
Kraliçe, Osmanlı ve piyano
Evren Kutlay
İngiltere kraliçeleri Osmanlı ile ilişkilerinde müziği kullanmışlardır. Özellikle klavyeli çalgılara dair bu temaslar 16. yüzyıla dayanmaktadır. Kraliçe I. Elizabeth ticari ilişkilerini geliştirme ve imtiyaz sahibi olabilmek maksadıyla Osmanlı Sarayı'na İngiliz yapımı bir org hediye göndermiştir.
Ebedi insan hazinesi: Neşet Ertaş
Evren Kutlay
Abdal'ın zaman ve mekânı aşabileceği inancının bir yansıması olan, “Aynı ruhun insanıyız” dediği, “Sanatının yüzde doksanını borçlu olduğu”na kanaat getirdiği babasının ayakucunda yatan, neşet ettiği (doğduğu) günü bilmediğimiz “Bozkırın tezenesi” usta sanatçı Neşet Ertaş'ın Türk insanının duygu dünyasını kavrayan, kapsayan bilgelikle, sadece fiziksel bedende zuhur ettiği zengin kültürel mirasın beşiği Anadolu topraklarına değil, Türk kültürünün kadim temsilcisi vasfıyla, müziği vasıtasıyla kolektif bilince sundukları, onu ebedi insan hazinesi olarak idrak etmemizi sağladı. 2018 yılında yapılan bir çalışma Türkiye'de en çok dinlenen müzik türünü yüzde 41 ile Halk Müziği olarak tespit etmiş. Aynı araştırma 100 kişiden 82'sinin müzik dinlemek için bir ücret ödemediğini ortaya koymuş. Müziğini vatanı, yoldaşı, nefesi, özü, sözü yapmış biz Türkler gibi dünya da müziği tek bir güne sığdıramasın ki Ertaş'ın dediği gibi “Âşık olan çalsın sazı/Aysın cümlemizin özü”.
Müzik sattırır!
Evren Kutlay
Klasik müzik ile lüks marka imajını güçlendirmenin mümkün olduğu ortaya çıkınca; pahalı ürün gamına sahip ya da hizmet sektöründe kendilerini elit spektrumda konumlandırmak isteyen markalar bu müzik türüyle pazarlama stratejilerini desteklemişlerdir. Müziğin temposu markaya atfedilen karakteristik özelliklerde de etkendir. Yavaş tempolu müzikte mesajı ileten -şahsında marka- güvenilir, sakin, olgun, sabırlı, hassas, disiplinli; hızlı tempolu müzikle aynı iletici ve marka sabırsız, heyecanlı, sportif, dinamik, enerjik, eğlenceli ve tutkulu olarak addedilmiştir.
Başarının Quadriga'sı
Evren Kutlay
Başarılı insan sürdürülebilirlik tavrının rol modelidir. Başarının boyutu çalışmayla da ilişkilidir; fakat neye çalışmak dendiği görecelidir. Başkalarının başarıları ilham ve motivasyon kaynağı olarak değerlidir. Kişi kendine özgülüğün eşsizliğini fark edip "dair"lerini güçlendirebildiği ve uygulamaya koyabildiği kadar başarılı, var ve ölümsüz olur. Kavramları anlamak üzere teşebbüs edileceği gibi çözümlenebilir, analiz edilebilir, üzerinde düşünülebilir olduğu idrak edilirse öğrenilir, öğretilir, temsilinden kopya edilebilir ya da bir benzeri olmaya soyunulabilinir ve bu yollarla vaat edilebilir bir kavram mı başarı? Teknolojik gelişmeler sayesinde söz ya da ses olup uçmaktan, kulaktan kulağa devşirilmekten kurtularak kalıcılığı sağlanan öğreti, geniş kitlelere sunulabilmesiyle, taklit edenin kişisel donanımı, algısı, kavrama becerisi çerçevesinde kendini zuhur ettireceğinden başarı idrakini tehlikeye atabilir.
Bir cam hikayesi
Evren Kutlay
Külkedisi masalındaki cam ayakkabılar genç kızın kendine has özelliklerini, gerçek kimliğini temsil eder. Verilen mesaj kişinin öz değerinin sözle, rolle, arkadan iş çevirmeyle düşürülemeyeceği, ona ait olanın onu bulmasına hükmedilemeyeceğidir. Büyük besteci Wolfgang Amadeus Mozart'ın ablası Nannerl, iyi bir piyanist ve besteci olabilecekken toplumsal cinsiyet eşitsizliği mağduru olarak sahneyi kardeşine bırakmak zorunda kalmış; insanlığa bilgisi ve yeteneği ile katkı sunması engellenmiştir.
‘Biz Türk kızları, ilim irfandır gâyemiz'
Evren Kutlay
“Kökü mazide olan âtî” vasıflarıyla tarih boyu kültür-sanat hayatımıza yön vermiş, rol model olmuş kadınlarımızın bugüne emanet ettikleri miraslarına sahip çıkarak yaşatmak ve sanat kadınlarını 21. yüzyılın sunduğu imkanlardan faydalanması konusunda eğitimle, harekete geçirerek daha ileriye taşımak gayesi ve düsturuyla çalışmaya devam ediyoruz. Kadınların, çalışmalarının kamusal alanda görünürlüklerinin tartışılmaya ihtiyaç duyulmadığı süreçler için toplumsal cinsiyet rolleri bağlamında kendi aralarında ortak bir anlayışı benimsemeleri elzemdir. Aksi takdirde içsel ötekileştirme mücadeleleriyle bölünmeleri eşitlik tanımlarını ve söylemlerini güçsüzleştirecektir.
Bağımlılıklardan kurtulma yöntemi olarak müzik
Evren Kutlay
Sevdiğimiz bir müziği dinlemenin vücudumuzda dopamin seviyesini arttırdığını biliyoruz. Dolayısıyla, sigara bağımlılığının psikolojik ve bilişsel tahribini bertaraf edebilmek, bırakma sürecinin yumuşak geçişine yardımcı olmak, beynin öğrenme ve muhakeme etme alanlarını uyarmak için müzik teorileri uygulamalarına başvurabiliriz. Sigaraya yaptığınız maddi ve manevi yatırımı, sigara içebilmek için toplumsal alanda dahi katlandığınız külfeti, vefakâr ve cefakâr yüreğinizin yüklendiği bin bir fedakârlığı, zihninizin fazladan bir sigara anı daha yaratabilmek için ortam kollamaktan yorgun düşüren hesaplarını müziğe yönlendirin. Pişman olmayacaksınız.
İnsan susarak da konuşur müzik susarak da söyler
Evren Kutlay
Bestecinin dehası sadece notaları ahenkle işlemesi ya da çok sesli eserlerde armoniyi başarıyla kurgulaması ile değil sus işaretlerini de nasıl bir strateji ile yerleştirdiği üzerinden okunabilir. Diğer bir deyişle etkili aktarım, ne zaman susmaya karar verileceğine bağlıdır.
Duygu tarihçiliği ve müzik
Evren Kutlay
Arsitoteles duyguyu pathos terimi üzerinden açıklarken, canlıların dış dünyaya verdikleri tepkiyi eylemle ilişkilendirir. Duygular insanların yargılarını etkileyen ikna mekanizmalarıdır. Platon'a göre ise istenen idealara ulaşmak için duyguların yönetilmesi gerekmektedir.
Günde 10 bin nota!
Evren Kutlay
Araştırmacılar, bedenimizi dinç tutmak ve fit kalmak için hareket etmeye özen gösterdiğimiz gibi beynimize de egzersiz yaptırmamızı tavsiye ediyor. Müzik bu noktada devreye giriyor. Müzik dinlemek ya da bir çalgı çalmak yaş alma sürecinde beyne iyi geliyor, hafızayı olumlu etkiliyor, kan basıncını, depresyon belirtilerini ve ağrı hissini azaltıyor. Einstein çalışırken düşünceler içinde kaybolduğu günlerden birinde aniden piyanoya geçmiş, yarım saat boyunca notalarla meşgul olmuş. Ara ara piyanosunun başına gidip gelerek iki hafta sürdürdüğü çalışmasının sonunda, elinde ünlü "Genel Görelilik Kuramı"nın müsveddesiyle ortaya çıkıvermiş!
Örümceklerin şarkısı!
Evren Kutlay
Hayvanların kendilerine mahsus doğal müzik dünyalarına dair bir keşif yakın zamanda örümcekler üzerine yapıldı. Ağlarını düşündüğümüzde, titreşen tellerden oluşan bir çevrede yaşamını sürdüren örümcekler, iyi göremediklerinden dünyayı titreşim üzerinden algılar. Bir örümcek ağını tarayarak üç boyutlu çıktısını oluşturan araştırmacılar, ağı arp benzeri bir çalgıya dönüştürdüklerinde tellerinin çıkardığı notaların melodisi duyulabildi. Son yıllarda Batı'da ilgi gören ve kökeni Japon geleneğine dayanan orman banyosu (forest bathing) terapisi, şehirli insanın kendini ormana teslim ederek doğayı gözlemlerken, koklarken, hissederken, yaprakların, kuşların, basılan zeminden çıkan kuru ot seslerinin, akan suyun sesini dinleyerek özümsemesi esasına dayanıyor.