Tüm Yazarlar
Murat Yeşiltaş Yazıları
Barış Pınarı: Kazanımlar, riskler ve fırsatlar
Murat Yeşiltaş
Üç harekât, iki mutabakat ile büyük kazanımlar elde eden Türkiye sahada zorlukları aşıyor ancak saha dışında daha büyük bir mücadele ile karşı karşıya. YPG silahlı bir yakın tehdit olmaktan çıkarılsa ve topraksal bir kara gücü olmak durumu zayıflatılsa da bir sorun olarak varlığını biçim değiştirerek sürdüreceğe benziyor.
Güvenli bölgede sona yaklaşıldı mı?
Murat Yeşiltaş
Ankara, ABD’yi yapısal bir politika değişikliğine zorlayarak anlaşmaya ikna etmek istiyor. ABD tarafı bu ihtimali görüyor. Ankara’yı tatmin etmek için güvenli bölge paketinde revizyon yaparak yeni bir teklifle gelme ihtimali oldukça yüksek.
ABD, S-400 oyununu nasıl kaybetti?
Murat Yeşiltaş
ABD-Türkiye jeopolitik kopuşu bir yol ayrımında. ABD’nin Türkiye’yi Kongre üzerinden yasa tasarıları ile cezalandırmaya çalışması akıllıca bir strateji değildir ve asla olmayacaktır. Bu aslında, Türkiye’yi Rusya’nın yanına itecek stratejik bir hata bile olabilir.
İdlib çözümsüzlüğü
Murat Yeşiltaş
Moskova’nın kontrollü gerginlik stratejisi, Türkiye’nin sahadaki askerlerini her zamankinden daha fazla riske atıyor. Tel Rıfat konusunda Türkiye’ye zaman zaman yeşil ışık, zaman zaman da hava sahasını kapatmak suretiyle kırmızı ışık yakan Moskova, Ankara’nın askeri sabrını da sürekli seyreltiyor.
Türkiye S-400 krizine ne kadar hazırlıklı?
Murat Yeşiltaş
S-400 Türkiye’nin savunma ve askeri kabiliyetinin sadece bir kısmını oluşturmaya adaydır. Dolayısıyla, Türkiye’yi Rusya’ya güvenlik alanında bağımlı hale getirmesi mümkün değildir. Daha da önemlisi, Türkiye, yurt dışı hazır alım modeline dayanan bir füze savunma sistemi almak için Moskova ile askeri bir ittifak oluşturmuş değildir.
Çekilme tamam ama nasıl?
Murat Yeşiltaş
Trump, Türkiye ile çalışmak konusunda kararlı ancak bunu hayata geçirecek irade ve istek en yakınlarında bile mevcut değil. Bu noktada Ankara-Moskova arasında yeni bir sürecin hızlandırılmasına ihtiyaç var. Anlaşılan o ki Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Putin’e yeniden iş düşecek.
YPG-PKK’ya son yumruğu kim indirecek?
Murat Yeşiltaş
Trump’un çekilme kararını bir “zafer” gibi görmek yapılabilecek en büyük hatalardan biri olur. Öncelikle Trump’ın çekilme kararının ciddiyeti netliğe kavuşmalı. Bu süreçte Türkiye’nin aşırı angajmana girmeden ve gücünü çok fazla yaymadan hareket etmesi en doğru yaklaşım olur. Türkiye için asıl tehdit YPG ve PKK. Bunun dışında kalanlar Türkiye için ikincil derecede önemli.
Almanya ve Fransa Suriye için dengeleyici kanat
Murat Yeşiltaş
Ankara açısından İstanbul zirvesinin rasyonalitesi, Rusya karşısında ABD ile anlaşmazlık yaşadığı için Avrupa’yı dengeleyici bir kanat olarak görmesinden ileri geliyor. Moskova’nın İdlib anlaşmasını geçici bir çözüm olarak görmesinden dolayı Türkiye, Avrupa’nın iki önemli oyuncusunu bu anlaşmanın devamı açısından dengeleyici bir etken olarak kullanmak istiyor.
İdlib çıkmazı
Murat Yeşiltaş
Rusya ve rejim için İdlib askeri bir zafer olarak lanse edilecek olsa da siyasi olarak Astana sürecini yıkmanın maliyeti daha fazla olabilir. Dolayısıyla İdlib Suriye krizini ne hemen çözecek ne de Esed rejiminin bütün Suriye’yi kontrol etmesini sağlayacak. Tam tersine, nüfuz ve kontrol alanlarını daha fazla pekiştirerek siyasi çözüm sürecini dinamitlemiş olacak.
Suriye'de krizin yeni adı: İdlib
Murat Yeşiltaş
Eğer rejim ve Rus askeri müdahalesi sınırlı olmanın ötesine geçerek kapsamlı ve cezalandırıcı bir askeri saldırıya dönüşürse, o zaman iki büyük gelişmenin ortaya çıkması olasıdır. Bunlardan birincisi, ılımlı silahlı grupların Rusya ve Suriye rejimine karşı radikalleşmesi, ikincisi ise Rusya’ya daha fazla maliyet getirebilecek şekilde Türkiye’nin Astana sürecine yabancılaşmasıdır.
Türk-Amerikan ilişkilerinde adı konmamış savaş
Murat Yeşiltaş
Pence’in ifadeleri, ilişkileri ve dış politika angajmanları Evanjelist politik varoluşun kalbinde yer almaktadır. Pence için Brunson meselesi de Kudüs meselesi de “medeniyetler çatışmasının”, hatta büyük ölçüde bir “din çatışmasının” parçaları niteliğindedir ve Amerikan dış politikasındaki mesiyanik dip dalganın en önemli dışa vurumlarından biridir.
15 Temmuz sonrası iç bütünlük-dış denge
Murat Yeşiltaş
24 Haziran ile birlikte Türkiye, iç bütünlüğün sağlanması ile uluslararası sisteme intibak arasındaki makası daraltmak ve nihai kertede Türkiye’yi reel küresel güç dağılımı içinde orta-ölçekli bir güç pozisyonundan büyük güç pozisyonuna taşımak için bir fırsat yakalamış oldu.
Trump Ortadoğu’yu yeni bir kaosa sürüklüyor
Murat Yeşiltaş
Filistin meselesinin Arap rejimleri tarafından mutlak terki anlamına gelen İsrail yapımı “Asrın Anlaşmasına Filistin devletini tamamen topraksızlaştırmak anlamına geliyor ve Gazze’yi Sina’ya süpürmeyi hedefliyor. Bu tam olarak Filistin topraklarının Yahudileştirme projesi. Dolayısıyla Trumpçı diplomasiyi pekiştiren tek gerçeklik Trump ya da İsrail değil, bizatihi Arap devletlerinin kendileri.
Türkiye merkezli yeni dış politika
Murat Yeşiltaş
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim manifestosu, sadece kurumsal esnekliğin ve dayanıklılığın merkezde olduğu bir devlet değil, aynı zamanda bölgesel tehditlere karşı kendini savunabilme yeteneğine sahip güçlü bir devlet olma gerekliliğinin altını çiziyor.
Suriye’de hesaplar yeniden yapılıyor
Murat Yeşiltaş
Trump ve müdahaleyi destekleyenler, Esed’in kimyasal silah saldırısının “güçlü ve ortak bir karşılık” bulması gerektiği konusunda görüş birliğine varmış durumdalar. Ancak askeri müdahalenin nasıl bir Suriye stratejisinin parçası olduğu konusu açık değil.
Afrin tamam sıra Münbiç'te mi, Sincar'da mı?
Murat Yeşiltaş
Türkiye’nin askeri aktivizmi, diplomatik angajmanlarını güçlendiren bir unsur olarak artık her zamankinden daha fazla işe yarıyor. Afrin operasyonu, askeri gücün kullanımının, Türkiye’nin diplomatik çabalarını bölgesel ve uluslararası düzeyde nasıl birleştirdiğini anlamak için iyi bir örnek.
PKK / YPG konusunda kim neye razı olacak?
Murat Yeşiltaş
Ankara’nın tavrını net biçimde ortaya koymuş olmasına rağmen ABD’den gelen açıklamaların oldukça karmaşık olduğu görülüyor. Nitekim Mattis’in “YPG’yi PKK’ya karşı savaştırabiliriz” ifadesi Washington’un meseleden ne kadar uzak olduğunu gözler önüne serdi. Ancak bu karmaşıklığın bir kafa karışıklığına mı tekabül ettiği yoksa karmaşıklığın kendisinin stratejinin bir parçası mı olduğu Ankara tarafından henüz tam olarak anlaşılmış değil.
Afrin operasyonu: Fırsatlar ve riskler
Murat Yeşiltaş
Türkiye, ABD ve Rusya gibi iki güç arasında PKK’ya yönelik nasıl bir strateji izlerse başarılı olabilir? Bunun için öncelikle Türkiye’nin stratejik hedefinin tam olarak ortaya koyulması gerekiyor. Hedef PKK’yı Fırat’ın batısı-doğusu ayrımı yapmadan ‘yok etmek mi', ‘sınırlamak mı’ yoksa kontrol ettiği alanları elinden alarak ‘topraksızlaştırmak mı?’
'Trump doktrini' ve Post-Amerikan Ortadoğu
Murat Yeşiltaş
Trump'ın muğlak politikaları ve geleneksel bölgesel düzeni kökten sarsıcı hesapsız hamleleri, post-Amerikan Ortadoğu'nun ortaya çıkmasını hızlandırıyor ve Amerikan liderliğinin ve nüfuzunun daha hızlı erimesine yol açıyor.
Türkiye-NATO krizi ilk değil, son da olmayacak
Murat Yeşiltaş
Türkiye’nin içinde yer aldığı güvenlik bölgesi ve NATO içinde konuşulan siyasi konular Türkiye’nin ulusal güvenliği için hayati derecede önemlidir ve dışarıda kalarak bu alana nüfuz etmek neredeyse imkânsızdır. Türkiye de halen NATO için birçok konuda önemli bir oyuncudur. Bu nedenle, hem NATO hem de Türkiye karşılıklı olarak ilişkilerini yeniden bağlamına oturtacak yollar bulmalıdır.
Stratejik körlük ve referandum trajedisi
Murat Yeşiltaş
Kürt milliyetçiliği hala birleştirici bir ideoloji olmaya devam etse de, kişi ve grup çıkarları, Kuzey Irak’ın bölgesel rekabetin kristalize olduğu bir alana dönüşmesi ve ortaklaşmış kurumlar oluşturmadaki (Peşmerge olgusunda hissedildiği gibi) başarısızlık, milliyetçi retoriğin jeopolitik karşısında başarıya ulaşmasını imkânsız hale getirecektir.
Ateş topu artık Barzani’nin elinde
Murat Yeşiltaş
Barzani’nin önümüzdeki dönemde nasıl bir tercih yapacağını bölgesel ülkelerin takip edeceği politikalar belirleyecektir. Ancak bölgesel ülkelerin yönetmesi gereken bir kriz olduğu gibi; artık Barzani’nin de yönetmesi gereken bir kriz var. Etno-teritoryal Kürt milliyetçiliğinin ateş topu, artık Barzani’nin ellerinde. Kimi yakacağı ise belirsiz!
Türkiye Suriye’de kritik dönemeçte
Murat Yeşiltaş
Türkiye’nin İdlib’e yönelik askeri bir angajmana girmesiyle Suriye muhalefeti üzerindeki etkisinin tamamen kaybolmasını bekleyen Tahran, Suriye krizini Türkiye’nin Esed rejimini sorunsallaştırmadığı bir denkleme oturtmayı hedefliyor.
ABD Türkiye için dost mu, rakip mi yoksa düşman mı?
Murat Yeşiltaş
Rekabetin daha fazla artacağı bir dönemin bizi beklediğini rahatlıkla söylemek mümkün. Her iki aktörün de Suriye’de asıl meselenin DEAŞ olmadığı üzerinde uzlaşması ve Rakka sonrası Suriye karmaşasında ilişkilerini rekabetten düşmanlığa dönüştürmemesi, PKK meselesinde düğümlenmiş durumda.
Katar oyununda yeni sahne
Murat Yeşiltaş
Körfez tiyatro salonunda sahnelenen Katar oyununun, 2014’deki krizi de hesaba katarsak ikinci perdesi kapanmak üzere. İfşa ettiği ayrıntılar ise Ortadoğu’nun geleceğine dair umutlarımızı başka bir bahara saklamamız ve beklentilerimizi neden düşük tutmamız gerektiğini bize bir kez daha gösterdi.
Türk-Amerikan ilişkileri rayından çıkar mı?
Murat Yeşiltaş
Türk-Amerikan ilişkilerinde buzul çağına girmemek için her iki aktörün de “pire için yorgan yakacak” tercihte bulunmaması hayati önem taşıyor. Aksi bir durum, Ortadoğu coğrafyasını önümüzdeki dönemde daha da hareketli hale getirecektir.
Suriye’de dengeler yeniden mi değişiyor?
Murat Yeşiltaş
Suriye müdahalesi, Obama döneminde ABD’nin Ortadoğu’daki geleneksel müttefikleriyle kötüleşen ilişkileri tamir etme fırsatı yarattı. “Amerikan küresel liderliğini” geri kazanma ihtimali ortaya çıkardı. Ukrayna işgalinin ardından korkuya kapılan Polonya ve Baltık ülkelerinde görüldüğü üzere, Moskova’nın ‘öngörülemezliği’ karşısında tedirginlik yaşayan Avrupa’yı cesaretlendi. En can alıcısı, Suriye’de tek büyük aktör olarak kaldığını varsayan Rusya’nın imajını zedeledi.
Trump doktrini ve Amerikan liberalizminin krizi
Murat Yeşiltaş
Görünen o ki Trump doktrini, “Amerikan istisnacılığı” olarak son bir asırda temayüz eden Amerikan liderliğinin temsil ettiği değerleri kabul etmiyor ve diğer devletlerle ittifak kurarak uluslararası düzeyde açık ve kurallara dayalı bir uluslararası düzene düşman olduğunu, bunu korumak için de normatif hiçbir bağlılığı olmadığını söylüyor.
DEAŞ’la mücadelede önleyici strateji
Murat Yeşiltaş
Türkiye’nin DEAŞ mücadelesi, sadece terör eylemlerinin önlenmesine dönük cari istihbaratın eyleme geçirilebilir işlevselliğini değil; aynı zamanda örgüte katılma temayülü ve karakteri taşıyan yabancıların radikalleşme safhalarının takibini ve gerekli önleyici mekanizmaların inşasını zaruri kılmaktadır.
Ortadoğu'da parçalanma ve revizyonist dönem
Murat Yeşiltaş
Türkiye, Rusya ve İran arasındaki Halep mutabakatı Türkiye’nin dış politika kodlarında bundan sonra müstakil bir revizyonizm siyaseti mi izleyeceği yoksa mevcut parçalanma ve tehditler yüzünden dengeleyici ve statükocu rolüne geri mi döneceği konusuna dair ipuçları içeriyor.
Trump, Ortadoğu ve Türkiye
Murat Yeşiltaş
Trump, yerel aktörlere desteğini azaltabilir ve inisiyatif alması halinde Türkiye’nin politikalarına daha fazla yaklaşabilir. Ancak PYD’ye olan desteğini aniden çekecek hızlı bir politika değişikliğine gitmeyecektir. Üstelik Rusya ile anlaşarak muhalifleri saf dışı bırakacak bir hamle yapması Türk-Amerikan ilişkilerindeki yeni dönem beklentilerini boşa çıkarabilir.
Halep restleşmesi Musul ve yeni jeopolitik riskler
Murat Yeşiltaş
Türkiye’nin, Suriye’deki politik tercihleri ve askeri angajmanları Irak’taki pozisyonunu; Irak’takiler ise Suriye’deki pozisyonunu güçlendirecek yahut zayıflatacak niteliktedir. Tüm bunlardan daha önemlisi ise Türkiye’nin, bu politikalarını baskılayan ‘iki büyük güç’ ile belli ölçülerde müşterek çalışabileceği bir diyalog zemini tesis etmek zorunda kalmasıdır.
Rakka ve Musul arasında Türkiye’nin tercihi
Murat Yeşiltaş
Rakka’nın, “aşırı-yayılma” anlamına gelerek, Türkiye’yi askeri olarak kırılganlaştıracağı sadece haritaya bakıldığında bile anlaşılabilir. Bu yüzden orta vadede Rakka’nın değil, Musul’un öncelikler arasında ilk sırada yer alması daha önemlidir.
Fırat Kalkanı Harekatı'nın jeopolitik kodları
Murat Yeşiltaş
Cerablus müdahalesi, Türkiye’nin üç güvenlik sorunuyla eş zamanlı mücadele ettiği bir dönemde başladı. İçeride ve dışarıda oluşan güvenlik kırılganlığına neden olan bütün aktörleri aynı anda hedef aldı. Bu nedenle müdahaleye verilen “Fırat Kalkanı” ismi, FETÖ, PKK ve DAEŞ’in neden olduğu güvenlik sorunlarına yönelik stratejik düzeyde bir cevap olarak anlaşılmalıdır.
15 Temmuz sonrası için yol haritası
Murat Yeşiltaş
15 Temmuz, Türkiye’ye yönelik topyekun saldırıya topyekun bir savunmayla verilen cevabın ta kendisiydi. Darbeyi engelleyen darbe-karşıtı güçlerin (toplum, siyaset, medya, sadık güvenlik bürokrasisi) senkronizasyonu, girişimin sadece başarısız olmasını sağlamadı aynı zamanda Türkiye’nin geleceğini yeniden şekillendirecek yeni bir tarihsel blok oluşturma ihtimalini de arttırdı.
15 Temmuz sonrası için yol haritası
Murat Yeşiltaş
15 Temmuz, Türkiye’ye yönelik topyekun saldırıya topyekun bir savunmayla verilen cevabın ta kendisiydi. Darbeyi engelleyen darbe-karşıtı güçlerin (toplum, siyaset, medya, sadık güvenlik bürokrasisi) senkronizasyonu, girişimin sadece başarısız olmasını sağlamadı aynı zamanda Türkiye’nin geleceğini yeniden şekillendirecek yeni bir tarihsel blok oluşturma ihtimalini de artırdı.
DAEŞ’le mücadelede master plan
Murat Yeşiltaş
Doğrudan sivilleri hedef alan ve mesajını Türkiye üzerinden uluslararası aktörlere ulaştırmaya çalışan bir DAEŞ terör stratejisi ile karşı karşıyayız. Türkiye’nin, uzun bir stratejik soruna dönüşme ihtimali yüksek olan DAEŞ’le mücadelede bir master plana ihtiyacı var.
PKK’nın jeopolitik hırsları
Murat Yeşiltaş
Özellikle Kobani’de DAEŞ ile yaşanan çatışmalarda hem siyasal hem de askeri çatışma teknikleri bakımından yeni bir tecrübe edinen PKK, bu durumu doğrudan Türkiye’ye taşıdı ve bununla hem kendi yapabileceklerini hem de devletin reflekslerini anlamaya çalıştı. Böylesi bir stratejik hesap, büyük ölçüde Suriye iç savaşında PYD-YPG ekseninde tahkim ettiği gücün benzerini Türkiye içinde de yapılabileceğine ilişkin bir öngörüye dayanıyordu. Ancak strateji belirgin olsa da nasıl uygulanacağı ve sonuçlarının neler olacağı konusunda beklentiler abartılıydı.
Rusya’nın ‘bağlantı politikası’ ve SURİYE ÇIKMAZI
Murat Yeşiltaş
Rusya, Suriye’de ‘bağlantı politikası’ izliyor. Bu politikasında beklenmedik bir hamle yaparak Washington yönetimini yeni bir pozisyon almaya zorlamış gözüküyor.Eski CIA Direktörü John McLaughlin, Rusya’nın, Washington yönetiminin sahada uğraşmak zorunda olduğu yeni bir fiili durum ortaya çıkardığını ifade etmesi bu durumu en iyi açıklayan tespitler arasında yer alıyor.
Nükleer anlaşma, ‘Yeni İran’ ve normalleşme sancısı
Murat Yeşiltaş
Geçen Salı İran’ın sorunlu nükleer programı nedeniyle P5+1 (ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve Almanya) ile vardığı Kapsamlı Eylem Planı Anlaşması İran-Batı ilişkilerinde 1979’daki İslam devriminden bu yana yaşanan gerginliği yeni bir işbirliği evresine taşıyacak ölçüde tarihsel bir durum ortaya çıkardı.
Türkiye’nin sınır güvenliği politikası
Murat Yeşiltaş
Türkiye’nin sınır güvenliği konusu ulusal ve uluslararası gündemin son zamanlarda öncelikli konuları arasında yer alıyor.
Yeni Ortadoğu, yeni dış politika
Murat Yeşiltaş
Bölgenin oluşmakta olan yeni yapısı dikkate alındığında, Türkiye’nin Haziran seçimlerinden sonra dış politikada karşı karşıya olacağı birçok meydan okumadan bahsetmek mümkün. Bu meydan okumalardan en az maliyetle çıkmak için dış politikanın var olandan daha dikkatli dizayn edilmesi gerekiyor.
Laiklik dış politika için de mi çıpa?
Murat Yeşiltaş
Dış politika yapıcılarına ve dış politika hakkında yazanlara, küçümseyici ve oryantalist bir kodlama biçimiyle bakanlar laikliği kurtarıcı bir çıkış strateji olarak önermelerine rağmen hükümetin böyle bir hamle yapmasının siyasi ontolojisi bakımından neredeyse imkansız olduğunu iddia etmektedirler.
Küresel sarkaç ve Türkiye
Murat Yeşiltaş
Türkiye uluslararası konumu bağlamında içerden ve dışardan farklı düzeylerde tanımlanagelmiştir. Bu tanımlamaların çoğu kez Türkiye’nin nasıl bir jeopolitik konumu olduğuna ve uluslararası sistem içinde kendisine nasıl bir rol verildiğine ilişkindir.