Tüm Yazarlar
Mustafa İsen Yazıları
Öziçe'den geriye bir tek taş köprü kaldı
Mustafa İsen
Bugün Sırbistan'ın önemli şehirlerinden biri olan Ujice, Osmanlı dönemindeki adıyla Öziçe mental coğrafyamızda da yer almayan unuttuğumuz şehirlerden biri. Oysa döneminde çok önemli bir Osmanlı şehri olması yanında Bosna-Hersek'te Saraybosna'dan sonra Mostar'la birlikte anılan mühim bir Boşnak yerleşim merkezi idi.
Prizren'de beş yüz yıldır dalgalanan Türkçe bayrağı
Mustafa İsen
Prizren Türk edebiyatına, yetiştir­diği çok sayıda müellifle katkıda bulundu. Nitekim şehir, Selanik, Saraybosna, Üsküp, Yenişehir Fener, Manastır ve Belgrad'ın ardından Rumeli'de yetiştirdiği 61 şairle en çok şair yetiştiren şehirler sıralamasında yedinci sırada yer alır. Sözü edilen bu kadronun en eskileri, yani burada Türkçe şiiri başlatanların öncüleri, bir şairler ailesi olan Neharî, Suzî ve Sa'yî adlı üç kardeş ile yeğenleri Mü'min'den olu­şan kadrodur.
Kültür varlığı kaçakçılığının önlenmesi neden önemli?
Mustafa İsen
Türkiye'nin tarihi abideleri, ören yerlerini de kapsayan zengin kültür varlıkları, arkeolojik ve etnografik eserleri hala eski eser kaçakçılarının hedefidir. Eskiye oranla azalmış olmakla birlikte kaçakçılık yeni yollar ve yöntemlerle bu zengin birikimi tehdit etmektedir.
Yeniden Türk devrine doğru
Mustafa İsen
Hangimiz 30 yıl önce bugünkü ışıltılı Bakü'yü, sıfırdan oluşturulan Nursultan'ı, Ermenistan'a karşı büyük bir başarı elde etmiş Azerbaycan'ı, yeni restore edilen tarihi birikimiyle görkemli Semarkand'ı şimdiki haliyle düşünmüştü? Bu potansiyeli daha iyi kullanabilirdik diyenler olabilir. Ama elde edilen başarı gurur duyulacak düzeydedir.
Karabağ'ın kalbi Şuşa'ya merhaba
Mustafa İsen
Şuşa, önce Azerbaycan'ın kültür başkenti olarak ilan edilmiş, ardından da 2022 yılı bütün ülkede Şuşa Yılı olarak tanımlanmış. Mayıs 2021'de Şuşa'da, Cıdırovası'nda geleneksel Har-ı Bülbül müzik festivali düzenlenmiş, bu artık her yıl devam edecek. Har-ı Bülbül bölgeye has bir endemik çiçek.
Dünyanın en özel ekosistemlerinden biri: Acarlar Longozu
Mustafa İsen
Longozlarda özel bir ekosistem gelişir, alüvyonlu topraklar üzerinde başka yerde görülemeyecek endemik bitkiler yetişir. Dişbudak, kızılağaç gibi ağaç türleri, tıbbi bir bitki olan göl soğanı, su menekşesi bunlar arasındadır. Dünyada örnekleri az olan longozların ülkemizde en bilinenleri Acarlar ve İğneada'dır.
İstanbul'a yerleştirilen ilk Türkler Taraklı'dandı
Mustafa İsen
Yıldırım Bayezid devrinde Bizans, Türk akınları ve muhasaralarının önünü alabilmek adına İstanbul'da bir Türk mahallesinin kurulmasını kabul etmişti. Bunun üzerine İstanbul'a yerleştirilen Türkmen unsurlarının bir kısmı Taraklı'dan seçilmişti. Yani Taraklıların İstanbul bağı fetih öncesine dayanır.
Bir zarafet merkezi Yenişehir Fener
Mustafa İsen
Osmanlı döneminin parlayan yıldızı Yenişehir Fener, benzer Balkan şehirleri gibi, Türk yönetimi sonrası çok renkli ve ışıltılı konumunu kaybetti. Yine benzer örnekler gibi başta mimari olmak üzere Osmanlı dönemine ait neredeyse her şey hoyratça ortadan kaldırıldı.
Balkanlar'da eski ve yeni Türkçe merkezleri
Mustafa İsen
Balkanlar'da geçmişte var olan ve neredeyse imparatorluğun şair/yazar kadrosunun üçte birini meydana getiren canlı Türkçe merkezleri olan önemli şehirler, örneğin Selanik, Vardar Yenicesi, Serez, Yenişehir, Mora, Girit, Manastır, Saraybosna, Mostar, Belgrad, Öziçe, İşkodra günümüzde bu açıdan susmuş konumdadır. Bununla birlikte Yunanistan, Makedonya, Kosova ve Romanya'da, günümüzde de bir Türk edebiyatından söz edilebilir.
İpek Yolu'nda bir durak; Geyve
Mustafa İsen
Aşıkpaşazade bir yolculuk sırasında Geyve'ye uğrar ve burada bir imamın evinde birkaç gün misafir kalır. Evde Orhan Gazi'nin imamı İshak Fakıh'ın oğlu Yahşi Fakıh tarafından yazılmış olan bir tarih kitabına rastlar ve onu notlar alarak okur. Bu değerli çalışma, daha sonra Aşıkpaşazade'nin yazacağı elimizde bulunan ilk Osmanlı tarihine kaynaklık edecektir.
Bir nehir, iki medeniyet: Berat
Mustafa İsen
Berat, öylesine büyüleyici ve tarihen korunmuş bir mekân ki görmeyenler için ne söylense eksik kalır. Bizim Safranbolu'yu, daha çok da Amasya'yı anımsatıyor desek de buradaki boyut oralardan çok daha fazla ve bütüncül. Dünyada Osmanlı mimarisini yaşatan görebileceğiniz en iyi, en yekpare Osmanlı şehirleri arasına kesinlikle kesinlikle Berat konulmalı.
Zamanın camilerini inşa etmek
Mustafa İsen
Ankara'daki Ahmet Hamdi Akseki Camii, mimari açıdan iyi niyetli arayışlardan biri. Buna Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camii'ni ve benim henüz görmediğim başka örnekleri de katmak lazım. Bu örneklerin içlerinin bir zincir ve avize yoğunluğuna dönüştürülmeden modern aydınlatma teknikleriyle insanın içini açan ışıklandırılması çok önemli bir yenilik. İnşa tekniği bir yana, keşke Kocatepe Camii'nin altı, bir büyük alışveriş merkezi yerine bu şehirde sayıları yüzbinlerle ifade edilen üniversite öğrencilerinin her türlü ihtiyacına cevap veren bir spor, sağlık, yeme-içme ve bilgi erişim merkezi olarak hayata geçirilebilseydi.
Musalla taşı Osman Kılıç gibisini az görmüştür
Mustafa İsen
Giyimi dahil her şeyi özenliydi. Hayatının en verimli yıllarını milleti için sebil etti. En büyük zulümlere karşı yılmadı, küsmedi, üretmeye devam etti. Mekanı cennet, menzili âlî, vuslatı mübarek olsun… Onu uğurlarken söylediğim gibi, “Bu musalla taşı Osman Bey gibi bir kişiyi az görmüştür” vesselam…
Osmanlı taşrasında kültür-sanat
Mustafa İsen
İstanbul'un fethinden özellikle de Kanuni Sultan Süleyman döneminden itibaren teşekkül eden normlar çerçevesinde Osmanlı yönetimi kültürü hem merkezde hem de taşrada farklı enstrümanlarla desteklemiş, bunun için merkezden taşraya doğru ihtiyaçlar doğrultusunda yayılan bir sitem oluşturmuştur. Kaynaklarda yer alan üç bin civarındaki Osmanlı şairinin üçte biri İstanbul ile alakalıdır. Bunların yüz ellişer kadarı da Bursa ve Edirne doğumludur. Taşra şehirlerinin kültürel merkezliği ise büyük ölçüde şehzade sancağı olmalarından kaynaklanmaktadır.
Karaca Ahmed ulu velî Uslu olur gelen deli
Mustafa İsen
Karaca Ahmed'in İstanbul, Afyon, Manisa, Aydın, Sivrihisar, Göynük, Pamukova ve Makedonya'da sekiz türbesi; Akhisar Karaköy, Eşme-Karaca Ahmed ve Manisa Horoz köylerinde üç makamı bulunmaktadır. Üsküdar'daki türbesinde, kadim Türk geleneklerinde görüldüğü gibi Horasan'dan binerek Anadolu'ya geldiğine inanılan, atıyla birlikte yatmaktadır. Malum Karacaahmet Mezarlığı da onun adına izâfe edilmiştir. Üsküdar'daki dergahında psikolojik rahatsızlığı olanlara şifa dağıtmış manevi yönden ihtiyacı olanlara da el uzatmıştır. Fakat bir süre sonra Akşemseddin'de gördüğümüz gibi kendisine yönelen aşırı ilgiden rahatsız olup tekrar daha münzevi bir hayat yaşamak üzere Pamukova Paşalar'daki ilk dergahına dönüp ömrünü burada tamamlamıştır.
Değişen devlet dönüşen tercihler
Mustafa İsen
Osmanlı bilgin ailelerinin çocukları da bu mesleği tercih etmiş ve başka alanlarda çok görülmemesine rağmen bir ulema aileleri silsilesi teşekkül etmiştir. Çandarlızadelerden başlayarak Taşköprizadeler, Kemalpaşazadeler, Ebusuud-zâdeler, Celalzadeler, Dürrizadeler, Bostanzadeler ve Çivizadeler gibi epeyce uzayıp giden liste bir süre sonra çocukları için bazı imtiyazlar elde ederek tarihimize beşik ulemalığı diye geçen bir kavramı da bize miras bırakmıştır. Uygarlıklar kemal mertebesine ulaştıkları andan itibaren, bir başka ifade ile arayışlarını tamamladıktan sonra kaçınılmaz olarak bir duraklama evresine de adım atmış mı oluyor? Bunu Osmanlı toplumsal yapısında, bilim, sanat alanlarında ve başka örneklerde görüyoruz.
Durgun suya atılan taş ya da Türk İslam rönesansı
Mustafa İsen
Fatih ile birlikte maddî ve manevî güvenliğin sağlandığı İstanbul, süratle dünya çapında bir kültür merkezi haline gelmeye başlamış, süreç Kanuni döneminde bir Osmanlı üslubuna ulaşmıştır. Bu gelişmede Şam, Türkistan, İran, Mezopotamya, Mısır ve Roma gibi kültür havzaları etkili olmuş ama bu tesir, bir taklit değil, hazmedilen ve yeni sentezlerin doğuşuna vesile olan bir tablo oluşturmuştur. İslam medeniyetinin havzalar arası ilişkisini sanat gibi bilim hayatında da görmek mümkündür. Bilimsel faaliyetler benzer işleri yapanlar arasında bir bilgi alışverişine dönüştüğü zaman her daim tazelenir ve gelişirler. Bu aynı zamanda doğal bir rekabeti de beraberinde getirir. İstanbul'da ortaya çıkan bu sağlıklı ve zenginleştirici kültürel ilişkiler, üzülerek belirtmek gerekir ki İslam dünyasında son olumlu örnek oldu.
Osmanlı'nın çatısını çatan Sultan
Mustafa İsen
II. Bayezid, elbette fetihler açısından bakıldığında Fatih ve Yavuz ile mukayese edilemez. Ama onun, Fatih tarafından temelleri atılan hatta belli oranda inşası tamamlanan yapının çatısını çattığını, üstelik bu işi sadece ihtiyaçlar açısından değil, estetik özellikleri de hesaba katarak gerçekleştirdiğini özellikle belirtmek gerekir. İşte bu yüzdendir ki İstanbul'un en merkezi meydanı ve semti onun adını taşımaktadır. II. Bayezid'in ilk dikkati çeken özelliği ileri görüşlü bir devlet adamı olduğudur. Bu konumu siyasi çalışmalarından çok kültür ve sanatın gelişimi açısından önemlidir. Bu alanlarda sadece bir hami sultan rolüyle yetinmedi, yönetimindeki sanatçıların kapasite ve kabiliyetlerini fark ederek gelişmelerini son kerteye kadar teşvik etti.
Görmeden sevilen Herat
Mustafa İsen
Herkesin bir model şehri vardır, ya geçmişte ya da hayalinde… Benimki Herat. Bu sütunlarda yazdığım yaklaşık 25 kadar, bende iz bırakan şehri, gezerek tanıyarak yazdım. Herat ise gidilmeden ama en çok gidilmek istenen şehir olarak yazıldı. Herat ruhu olan en önemli şehirlerden biridir. Orası Türk İslam kültür dünyasının incisi. Geçmişten günümüze pek çok sanatçının, yazarın, şairin hayalinde yaşattığı bir ilham merkezi. Günümüz romancılarından Orhan Pamuk Benim Adım Kırmızı'da ondan söz eder, Salman Rüştü, Floransa Büyücüsü'nde onu romanın mekânlarından biri yapar.
Yeryüzünde bir inci Ohri
Mustafa İsen
Göle çok yakınsanız önünüzde nazlı nazlı ama asil bir şekilde salınarak yüzen kuğular yemek ya da kahve keyfinize keyif katacaktır. Bu arada büyük bir ihtimalle de bütün isteklerinizi Türkçe olarak anlayacak ve tatlı bir Rumeli Türkçesi ile size karşılık verecek muhataplarınız olacak, şaşırmayın…
Yolum Tokat'a doğru
Mustafa İsen
Leâlî, ilginin Arap ve İran taraflarından gelenlere gösterildiğini fark edince Tokatlılığını gizleyip Acem olduğunu söylemiş. Hafızasındaki binlerce beyit, anekdot, güzel konuşma yeteneği ve hoş sohbetleriyle kısa süre içinde İstanbul kültür muhitlerinde tanınmış. Hatta Fatih Sultan Mehmed'in meclisine katılıp onun bazı iltifatlarına nail olmuş. Bir müddet sonra Tokatlı olduğu anlaşılınca elindekilerin tümü alınıp padişahın meclisinden de uzaklaştırılmış.
Tarihçilerin öve öve bitiremediği akıncılar şehri
Mustafa İsen
Vardar Yenicesi'ni önce kitaplardan, epey eski kitaplardan tanıdım. Ünlü biyografi yazarı Aşık Çelebi, buradan bahsederken ‘Vardar Yenicesi'nde oğlan doğsa baba deyecek yaşa, yani konuşma yaşına gelince Farsça konuşmaya başlar' sözüydü, önce dikkatimi çeken.
Öyle güzeldik ki Endülüs'te biz
Mustafa İsen
Kordoba bir UNESCO rekortmeni. 2018 itibariyle, Roma ve Paris'i geçerek, dört UNESCO Dünya Miras Alanı'na sahip dünyadaki ilk şehir. Şehir caddeleriyle de klasik bir Avrupa şehri değil, daracık sokaklar duvar saksılarıyla donatılmış. Ama bizim bu şehre gelişimizin asıl amaçlarından biri Kurtuba Camii'ni görmek.
Tac Mahal ve küçük dilenciyle bir saat
Mustafa İsen
Kalan ömrünü nerede geçirmek istersin?
Mustafa İsen
II. Bayezid, oğlu Yavuz Sultan Selim'le girdiği o istenmeyen savaşı kaybedince kendisine kalan ömrünü nerede geçirmek istediği sorulmuş. Belki orada doğduğu için, Bursa'yı, Edirne'yi, Kudüs, Mekke, Medine gibi kutsal şehirleri değil, Dimetoka'yı seçmiş. Gerçi ömrü vefa etmeden, özlediği ve anıları olan bu şehre ulaşamadan, yolda vefat etmiş ama bu seçim şehrin konumunu gösterir sanıyorum.
Tebriz'den Erdebil'e
Mustafa İsen
Anadolu geleneği dışında Tebriz'in halılarında hayvan motiflerinin ve Nesimî, Şah İsmail Hatayî gibi kişi portrelerinin yer alması dikkat çekici. Bazen de sergideki halısı üzerine yan gelip uzanmış satıcı tipleriyle mekan, Osman Hamdi'nin şark tablolarını andırıyor. Zaten bu çarşıyı 15. yüzyıldan kalkıp birisi ziyarete gelse pek bir şeyin değişmediğini kolaylıkla görecektir.
Bir başka Belgrad
Mustafa İsen
Belgrad'ıma 26 yıl sonra bu kez Sayın Cumhurbaşkanına eşlik ederek ve Genel Sekreter olarak döndüm. Karlofça Anlaşması sonrası bu şehirde inşa edilen ve katılan beş ülke için beş kapısı olan ama Türk kapısı çivilenip hiç açılmayan kilisedeki adı geçen kapı, bu gezi şerefine açılmış oldu.
Yadımda kalan Bosna
Mustafa İsen
Bosna Savaşı sırasında Potiçel, Hırvatlar tarafından yoğun bombardımana tutuldu ve adeta yerle bir edildi. Buraya saldıranlar nasıl bir hınçla bu işi yapmış olmalılar, görmeden anlatılamaz. Hani bazen yıkmakla yetinilmez bir de üstüne çıkıp öfkeyle çiğnerler ya bu psikolojideki hainler tahrip ettikleri şeyleri, görüntü tam da böyle bir özellik gösteriyordu.
Türkiye dışında Türkçe'nin geçerli olduğu iki şehir
Mustafa İsen
Kosova Fatihi I. Murad’ın türbesini restore etmek istiyorduk. Müzakerelere başladık, toplantılarda güya bir Arnavut yetkili de bulunuyordu ama son sözü BM temsilcisi İsveçli bayan söylüyordu. Bir ara bana dönüp “Niye Türkler buradaki tarihi eserlerle ilgileniyor” diye cahilce bir soru sordu. Bazı şeyleri anlattıktan sonra kendisini ertesi gün Prizren’e davet ettim...
Osmanlı’nın Huntington’u Âlî ve onun Gelibolu’su
Mustafa İsen
16. yüzyılın en önemli entelektüeli Gelibolulu Âlî, şehirde de pek tanınmıyor, ülkede de. Ama bana son elli yıl içinde yurt dışında hakkında en çok yayın yapılan iki kültür adamı söyle deseniz, birincisi için Evliya Çelebi, ikincisi için Âlî derim. Hırslı ve vizyoner bir adam, bir anlamda Osmanlı’nın Huntington’u denebilir.
Her uygarlıktan bir iz ya da İznik
Mustafa İsen
İznik’te Orhan Gazi’nin ve erken Osmanlı sanatının çok önemli eserleri var. Bir anlamda Osmanlı burada kuruldu dense yanlış sayılmaz. Yani Osmanlı atın sırtından belli ki İznik’te inmiş. İlk medreseler, ilk önemli camiler, ilk imarethane, hem de Nilüfer Hatun adına…