ABD-Venezuela ilişkilerinin iktisadi ve politik temelleri
Dr. Erkan Oflaz/ Akademisyen, Yazar
-
15.11.2025
ABD-Venezuela gerilimi, Latin Amerika'daki tarihsel sömürgecilik mirasının, sosyal eşitsizliğin ve büyük güçlerin çıkar çatışmasının güncel tezahürüdür. ABD'nin Monroe Doktrini ve sonrası politikaları, bölgesel hegemonya mücadelesini süreklileştirmiştir. Trump dönemi bu stratejinin agresif bir devamıdır ancak başarı garanti değildir ve çok sayıda siyasi, ekonomik ve askeri risk taşımaktadır.

Küresel gücün karanlık ağında Jeffrey Epstein ve elitlerin görünmeyen düzeni
Prof. Dr. Emel Topcu/ Akademisyen, Yazar
-
15.11.2025
Epstein vakası, seks ticaretinden öte, uluslararası sistemde bilgi, şantaj ve manipülasyonun güç araçları olarak kullanıldığı post-modern bir istihbarat modeline işaret etmektedir. Epstein'ın ardında kalan asıl soru, artık “kim suçluydu?” değil; “kimler bu sistemin varlığından faydalandı?” sorusudur.

Diplomasinin yeni dili ve değişen ittifak dinamikleri
Cihad İslam Yılmaz/ GÜVENSAM Genel Koordinatörü
-
12.11.2025
Trump'ın “Türkiye, NATO için büyük bir değer” ifadesi, yeni algının yansımasıdır. Erdoğan'ın ise “ilişkilerimizi güven ve karşılıklı saygı temelinde yeniden inşa etme iradesi” vurgusu, Türkiye'nin kararlı ama diyaloğa açık diplomasi çizgisini göstermektedir. Bu iki tutumun kesiştiği yer, aslında 21. yüzyılın yeni müttefiklik paradigmasıdır: Baskı yerine iş birliği, yaptırım yerine karşılıklı kazanç.

Gelecek, gittikçe yaklaşan bir tehdittir
Murat Güzel
-
11.11.2025
Hans Ulrich Gumbrecht, bugün “tarihsel zaman” diye bildiğimiz zaman-mekân kavrayışı içinde yaşamadığımızın göstergesinin en iyi geleceğe karşı tavrımızda gözlenebileceğine kani. Ona göre “Gelecek bizler için artık kendini imkanların açık ufku olarak göstermez, aksine o kendini bütün gelecek tahminlerine gün geçtikçe kapatan bir boyuttur. Daha beteri, gelecek gittikçe yaklaşan bir tehdittir…”

Almanya'da Stadtbild siyaseti: Kamusal alan, kimlik ve dışlama
Dr. Mustafa Berat Keskin/ Türk Alman Üniversitesi
-
11.11.2025
Friedrich Merz'in “kentsel görünüm”e ilişkin açıklaması, göçmen statüsünde olup çalışmayan ve kurallara uymayan kişilerin şehir yaşamında hâlâ sorun oluşturduğu yönündeki değerlendirmesine dayanıyordu. Bu ifade, kısa sürede kamuoyunda ve siyasal aktörler arasında tartışma yarattı. Kimi çevreler söz konusu çıkışı toplumsal düzeni korumaya yönelik bir uyarı olarak yorumlarken, bazıları ise belirli grupların kamusal alandaki varlığını sorun olarak işaretleyen dışlayıcı bir yaklaşım olarak değerlendirdi.




3 Kasım ve Cumhuriyet'in ikinci kuruluş momenti










