Tüm Yazarlar
İhsan Aktaş Yazıları
Türk dış politikasında büyük dönüşüm
İhsan Aktaş
Türkiye, hangi ülke ile çıkar çatışmasına giriyorsa muhalefet partileri de nerdeyse her zaman rakip tarafta pozisyon tutmaktadır. NATO'nun genişleme sürecinde "biz İsveç ile Finlandiya'dan ne istiyoruz?" diye eleştirilerde bulunan, "bir an önce NATO konseptine uyun ve S-400'leri geri gönderin" diyen muhalefet partileri şimdi varılan mutabakatın zaaflarından bahsetmektedir. Türkiye bir eşiktedir. Bir yanda "Büyük Türkiye" vizyonunu oluşturan hükümet yer almaktadır. Diğer yanda ise ülkesinin tezlerinden ziyade karşı tezlere yakın duran muhalefet partileri... Bu iki kanat, Türkiye'nin temel çıkarları konusunda çok farklı yaklaşımlara sahiptir. Hulasa Türkiye yeniden bir yol ayrımındadır.
94 ruhu 3. nesil siyasete nasıl evrilir?
İhsan Aktaş
Türk toplumunun beklentisi AK Parti ve onun liderindendir. Elbette ki, iktidar yıpranmışlığı her siyasi partiyi belli oranda etkiler ama her ne olursa olsun millet, partisini, lideri gibi görmek istiyor; liderden heyecan duyduğu oranda partisinden ve partiliden de heyecan duymak istiyor; il başkanını 94 öncesi il başkanı gibi görmek istiyor. Hasılı, AK Parti'nin ve ülkenin iyiliğini istiyor. CHP, ömrü 100 yıla yaklaşmış bir partidir. Parti içi hiziplerin ve çıkar guruplarının kendi iç mücadeleleri çoğu zaman memleket önceliklerini unutturmaktadır. Bir yönüyle, partilerin ömrü uzadıkça bu tür çatışmaların/çekişmelerin oluşması doğaldır. AK Parti'de lider etkisi ile partinin ömrü uzamakta, CHP'lileşme temayülünden uzak durulmaktadır.
15 Temmuz
İhsan Aktaş
Bugün Türkiye'de, Türkiye merkezli düşünen bir yönetim vardır. Bu yönetim başarısı zaman içerisinde kendi paradigmasını oluşturacaktır. Türkiye'nin kendisini merkeze alarak düşünmesinde FETÖ örgütünün kamunun kılcal damarlarından çekilmesinin etkisi büyük olmuştur.
Milletlerin geleceği geçmişine benzer
İhsan Aktaş
Bugün Türkiye, İspanya, İtalya, İngiltere ve ABD ile mukayese edildiğinde, iyi yönetim örneği olarak öne çıkmaktadır. Türkiye'nin iki yüz yıllık çabası boşa gitmemiştir. İbn-i Haldun “Su nasıl suya benzerse, milletlerin geleceği de geçmişine benzer” demiştir. Türkiye adım adım bölge gücü olma yolunda ilerlemektedir.
Yönetilemez İstanbul’dan yönetilebilir İstanbul’a
İhsan Aktaş
İstanbul seçime giderken tartışılması gereken en önemli konu İstanbul’un dünyanın başka küresel kentleri ile olan mukayesesi idi fakat biz bu kentin kaderini musakka seviyesinde ele almayı yeğledik. Oysa İstanbul dünyanın göz bebeğidir. Kent liderliği olarak nereye evrileceği, gelecekte bilişim kenti mi turizm kenti mi olacağı, eğitimde bir üs haline gelip gelemeyeceği gibi başat konuları tartışmaya açmalıydık…
Değişen seçmen paradigması ve sosyolojiyi yönetmek
İhsan Aktaş
Ak Parti, iktidarları döneminde bugün yeniden anlamaya çalıştığı seçmen öznesi olarak yeni bir sınıf ve yeni bir sosyoloji var etmiştir. Bu yeni sınıf, genel anlamda ideoloji ve parti bağlılığından gün geçtikçe uzaklaşarak her seçimde yeni davranış biçimleri ortaya koymaktadır.
Seçmenin değişen paradigması ve değişmeyen CHP hizipçiliği
İhsan Aktaş
Türkiye’de siyaset her zaman önemlidir. Çoğu zaman Türkiye’deki siyasi ortamın Avrupa’daki gibi olması arzu edilir. Fakat Avrupa’da hükümetlerin değişmesi devlet yönetiminde nokta ve virgülleri değiştirdiği hâlde, Türkiye’de bir seçim sonucunda rejim değişmiş kadar köklü değişikliklere gidilmek-tedir. 12 Eylül öncesi hükümetleri ile Özal hükümetlerini, 28 Şubat sonrası hükümetleri ile AK Parti hükümetlerini karşılaştırdığınızda konu daha iyi anlaşılır. Siyasetin toplum hayatını bu denli etkilediği bir ülkede, elbette ki bütün seçimler hayati olur.
İttifaklar yerel seçimi nasıl etkileyecek?
İhsan Aktaş
İstanbul, Ankara ve İzmir’de başkanların yüzde 50'ye yakın bir oyla seçilmesi, bu şehirlerde Ak Parti ve CHP'yi ittifak arayışına sevketti. İki yıl önce tek parti çatısı altında bulunan MHP ve İYİ Parti’nin bölünme yaşadıkları için tek başlarına belediye kazanma konusunda ciddi zorlukları var. Bu durum bütün partiler açısından ittifak yapmayı faydalı ve lüzumlu hâle getiriyor.
Yerel yönetimler ve şehre karşı işlenen suçlar
İhsan Aktaş
Üzerinde yaşadığımız Anadolu coğrafyası kent tarihi açısından dünyanın merkezidir. İlk şehirler burada kurulmuştur. Yakın çevresiyle beraber Anadolu, insanlığın kent tecrübesi açısından zengin bir mirasa sahiptir.
Recep Tayyip Erdoğan neden hep kazanıyor?
İhsan Aktaş
Türk siyasal hayatında seçimler başlayıp, bittiğinde; her zaman seçmenin ne kadar sofistike davrandığını, ne kadar ince ayarlar yaptığını ve ne kadar sağlıklı mesaj verdiğini konuşmuşuzdur. Seçimde daha ilk akşamdan 50 milyon seçmenin Türk siyasetine, liderlerine ve siyasi partilere ne kadar anlamlı mesaj verdiğini görmüş olduk.
Kurumsal kapasite ve Millet Bahçesi
İhsan Aktaş
AK Parti’nin seçim beyannamesi okunduğunda 16 yıllık siyasi birikimin bir kurumsal kapasiteye dönüştüğü görülüyor. Bugün başta CHP olmak kaydıyla muhalefet partilerinin birikimlerini ve memleket meselelerini ele alma biçimlerini sıkı bir okumaya tabi tuttuğunuz zaman, AK Parti siyasetinin oluşturmuş olduğu siyasi kapasiteye denk düşmediğini görüyoruz.
24 Haziran yeni Türkiye'nin miladı
İhsan Aktaş
15 Temmuz’da büyük bir beka sorunu ile yüzleşen Türkiye siyasetinde AK Parti ve MHP bir vizyon birlikteliği ortaya koydu. 7 Haziran seçimlerinden 24 Haziran seçim kararına kadar ülke, kendi sınırlarını savunmakta olan devlet pozisyonundan çıkıp, terör ve teröristleri sınır ötesinde takip edecek pozisyona geldi. 24 Haziran seçimleri de Yeni Türkiye’nin inşası için bir milad olacak.
Türkiye Afrika için ne anlama geliyor?
İhsan Aktaş
Son bir ay içerinde İİT’nin ilk kez cesametine yakışır bir toplantı yapıp Filistin davasını ele almasının, BM’de yapılan oylamada Filistin’in galip çıkmasının, Erdoğan’ın Sudan ziyaretinin Sudan’da ekonomik ve siyasi bir devrim olarak karşılanmasının anlamı büyüktür. Bu bütün mazlum milletlerin siyasi ve ekonomik olarak güçlü ve lider bir Türkiye’ye ihtiyaç duyduğunu göstermektedir. Şartları ne olursa olsun adaletten ve mazlumdan yana tavır alan bir Türkiye, suyun suya benzediği gibi geçmişine benzeyecektir.
AK Parti’nin ustalık dönemi ‘yavaşlık dönemi’ olmalı
İhsan Aktaş
Dış politikadan ekonomiye, meseleler oldukça sofistike ve karmaşık bir hal aldı. Bu meselelerin çözümünde yavaşlık ve teenni uzun vadede başarıyı artıracaktır. Teknik meselelerde hız ne kadar önemli ise; diğer meselelerde yavaşlık o denli önemlidir.
AK Parti’de yenilenme çabaları
İhsan Aktaş
Batılı devletlerin kendi iç çekişmelerini ve mücadelelerini bir kenara bırakacak olursak 19. yüzyıl boyunca sömürgeci devletlerin temel amacı Osmanlı İmparatorluğu’nu ortadan kaldırmaktı. Bu mücadele koca bir yüzyıl sürdü ve nihayetinde başarılı da oldular.
2019 süreci ve AK Parti
İhsan Aktaş
AK Parti önümüzdeki süreçte bir yandan ülkede iç barışı korurken, asıl mücadeleyi dış politik alanda verecektir. Bunun için ülkede mümkün olan en geniş mutabakatı sağlamak ve sürdürülebilir kılmak zorundadır. AK Parti’nin belki de en zor sınavı budur.
Bir tahrif hareketi olarak FETÖ
İhsan Aktaş
Dünyadaki bir çok devletin güç yetiremediği bu olağanüstü donanım ve yetenek, Anadolu’nun kırsal kesiminden gelmiş kentlerde tutunmaya çalışan, kimlik ve kişilik sorunları yaşayan insanlar tarafından mı geliştirildi, yoksa bir paket program uygulanıp Fetullah Gülen başta olmak üzere bütün hainler bu sistemin bir parçası haline mi getirildi?
İkinci Ak Parti dönemi
İhsan Aktaş
16 Nisan referandumunun sonuçlarından, partili cumhurbaşkanlığına imkan veren anayasa değişikliğinin ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti genel başkanlığına seçildiği olağanüstü kongre yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirilmelidir.
16 Nisan sonrası AK Parti’nin yeni rotası
İhsan Aktaş
Ak Parti, ülkenin atlattığı bunca badireden sonra, 16 Nisan’ın sağladığı imkanları da göz önüne alarak kendi içinde safları sıklaştırırken, yeni sistemin siyaseti mecbur bıraktığı toplumsal uzlaşı temelinde daha kucaklayıcı bir söylem kullanmaya başlamıştır.
Vesayetin değil hepimizin Türkiye'si
İhsan Aktaş
Bu referandum, Batlılaşma süreciyle başlayan son 200 yıllık tarihimizde milletin eline geçen en önemli fırsattır. 2014’deki Cumhurbaşkanlığı seçimi Türkiye’de yeni bir döneme geçişin ilk adımıdır. Artık halk tepesinde bir vasi görmek istememektedir. Seçtiği liderlerin vesayetçiler tarafından alaşağı edilmesine seyirci kalmayacağını 15 Temmuz’da tüm dünyaya ilan etmiştir.
Çevreye rehavet merkeze korku ve kutuplaşma önerisi
İhsan Aktaş
Ak Parti kurulduğu günden beri bir taraftan ülkenin ekonomik, sosyal meseleleriyle uğraşırken, diğer taraftan yapısal reformlar için çaba sarfetti. 15 yıllık süre zarfında Ak Parti reformcu ve dönüştürücü kimliğini muhafaza ederek bu günlere gelmiştir. Cumhurbaşkanlığı sistemi konusu da Ak Parti için süregelen reformların ve devletin dönüştürülmesinin önemli bir adımı olarak görülmektedir.
Siyasi partiler hangi argümanlarla referanduma gidiyor?
İhsan Aktaş
Türkiye’nin demokrasi tarihi 150 yıllık bir geleneğe dayanmaktadır. Osmanlı devletinde devlet yönetimi padişah otoritesine dayanıyordu. II. Mahmut ilk kez kendi mutlak otoritesini imparatorluğun çeşitli eyalet ve il merkezlerinde nüfuz kazanmış ayanlarla paylaşmış bu paylaşım bir metne bağlanmış ve bu metinin adına “Sened-i İttifak’’ denmiştir. Bazı tarihçiler bu anlaşmayı Osmanlı’nın ilk Magna Carta’sı olarak tanımlamıştır.
Siyasi partiler olası bir referanduma hangi verilerle gidiyor?
İhsan Aktaş
Uzun zamandır Türkiye siyasetini meşgul eden başkanlık sistemine geçiş konusundaki tıkanıklık, MHP’nin beklenmedik bir şekilde topa girmesiyle büyük oranda aşıldı. Ak Parti’nin bir vizyon olarak ortaya koyduğu başkanlık sistemine öteden beri MHP dahil tüm partiler mesafeli yaklaşmaktaydı. Diğerlerinden farklı olarak CHP, özünde bir sistem sorunu olan başkanlık konusunu “rejim meselesi” olarak ortaya koydu ve muhalefetini de bu perspektife oturttu.
Türkiye’de kutuplaşma var mı yok mu?
İhsan Aktaş
Toplumsal kutuplaşma tartışmalarında tekil örnekler üzerinden kamuoyu oluşturma ve manipülasyon konusu edilen tutumların, gerçekliğine ilişkin bir algı, toplumun çok büyük bir kesimi tarafından paylaşılmamaktadır. Yapılan kutuplaşma araştırması, manipülasyona malzeme olarak kullanılan endişelerin, toplumsal tabanda büyük oranda var olmadığını açık bir şekilde göstermektedir.
Kürtler PKK ve HDP’ye neden direniyor?
İhsan Aktaş
Artık PKK ve türevleri bölge halkı üzerine bir yüktür. Halkın tepkisi devletten HDP’ye yönelmiş, halk tercihini bir kez daha ülke bütünlüğünden yana kullanmıştır. Şimdi yaraları sarma zamanıdır.
Darbe tartışmaları bağlamından kopmak üzere
İhsan Aktaş
Osmanlı modernleşmesinin doğal bir sonucu olarak, Batı düşüncesinin Osmanlı aydını ve devlet yönetimi üzerinde etkilerinin hissedilmeye başladığı andan itibaren, İttihat Terakki mensuplarının radikal tutumunun da etkisi ile karşıtlık üzerine oturan bir tartışma üslubu gelişmiştir. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçildiğinde ilk dönemlerde karşıdakini tamamen yok sayma biçiminde süren bu ilişki, demokratik tartışma imkanının var olduğu günümüzde yeniden toptancı yaklaşımları öne çıkaran bir üslup sorununu iyiden iyiye gün yüzüne çıkardı.
Fetullah Gülen kimdir ve hareketinin karakteri nedir?
İhsan Aktaş
FETÖ, Haricilik’ten de izler taşımaktadır. Takvada alabildiğine ileri olan Hariciler, kendilerinden olmayan bir kişiyi öldürürken gözlerini kırpmazlardı. Türksat’ı teslim almaya giden subay, önüne çıkan bir Müslümanı acımasızca öldürdükten sonra su içmiş ve bunu yaparken diz çökmüş; sünnete uygun olarak üç yudumda içmiştir. Bu ürkütücü bir tablodur.
Devlet dönüştü cemaatler dönüşemedi
İhsan Aktaş
Osmanlı devletinin son yüzyılı büyük çalkantılarla geçti. Devletin kendisini koruyabilmek için girmiş olduğu çaba ve geliştirdiği siyaset,Osmanlı’nın son yüzyılında ortaya çıkan, siyasi akımlar, devletin niteliğine ve toplumsal yapıya dair ortaya atılan fikirler, Cumhuriyet döneminin de ayrışmalarını, ittifaklarını, toplumsal teorilerini belirlemiş oldu. Osmanlı yöneticilerinin devleti gelişen Batı sömürgesi ve onun yıkıcı fikriyatından korumak için ilk geliştirdiği siyaset Osmanlıcılıktı. Bu akım, Osmanlı topraklarındaki gayr-imüslimteb’ayı elde tutma ve Müslüman, Hıristiyan ve Yahudilerle birlikte gücünü muhafaza etme siyasetinin adı idi.
Siyaseti siyaset bilenler yapar!
İhsan Aktaş
200 yıllık bir geleneğe dayanan Ak Parti birikimini, siyaseti ve siyasileri küçümseyen, hiçbir tabanı olmadığı halde onun gölgesinde oturan sonra da gördükleri yansımayı kendisi zanneden zinde guruplar, bir kez daha gördüler: Siyaseti siyaset bilenler yapar.
Terörü yaygınlaştıran ABD’nin politikasızlığı
İhsan Aktaş
Arap Baharı başladığı günlerde bütün dünyada bir heyecan dalgası oluşmuştu. On yıllardır diktatör rejimler eliyle yönetilen fakir halklar mevcut duruma isyan edip daha iyi bir gelecek ve demokrasi içerisinde yaşama arzusu ile rejimlerini bir bir devirerek demokrasiye geçiyordu. Bu durum sadece Arap sokağını heyecanlandırmakla kalmadı, Batı ülkelerinde dahi kendilerini dışlanmış hisseden sistem dışı kalan ezilmişler için de ilham kaynağı oldu. Wall Street’de yapılan küreselleşme ve kapitalizm karşıtı gösteriler aynı tarihlerde gerçekleşiyordu.
Şimdi PKK düşünsün
İhsan Aktaş
Sur, yeniden “rıza ve uzlaşı” temelinde inşa edilirken bölge halkı yalnız olmadığını hissetmeli, zaten siyaseten iflas etmiş HDP ise ademe mahkum etmelidir. Kürtlerin kahir ekseriyeti tutumunu ülke bütünlüğünden yana koymuştur. Devletin Kürtleri kaderine terk etmemesi terörü marjinalleştirecektir.
PKK’nın son kalkışması kim ve ne adına?
İhsan Aktaş
Bugün yürütülen terör faaliyetlerinin en mühim sonucu, bölge halkının PKK’nın son kalkışmasının Kürtler adına bir hamle olamadığını idrak etmesidir. Bundan dolayı halk, hiçbir boykot ve gösteri çağrısına cevap vermemektedir. Bugün bölge desteğini kaybeden PKK, devletleşme süreci geliştikçe müttefiklerini de kaybedecektir.
Yeni hükümetin zor ödevleri
İhsan Aktaş
Şartlar şunu gösteriyor ki, önümüzdeki uzun yıllar Türkiye uluslararası bir rekabet içerisinde olacaktır. Bir devletin uluslararası arenada yürüteceği mücadelede başarı iç barışın ve toplumsal uzlaşmanın mümkün olduğunca sağlanmasına bağlıdır. İdeolojik çıkar uğruna ülkeyi ateşe atacak gruplar elbette olacaktır. Fakat, Ak Parti’nin en azından medya ve belli çevrelerin iğvasıyla kafası karışmış azımsanmayacak bir kesimi yanına çekmesi mümkündür.
Kürtler oyunu gördü
İhsan Aktaş
HDP terör faaliyetleri konusunda hep devleti suçladı. Hükümete karşı bir kara propaganda yürüttü. Çözüm bekleyen bölge halkı bu politikasızlığı anladı ve uluslararası savaş oyunlarının figüranı olmanın Diyarbakır’daki bir Kürdün derdine derman olmayacağı Kürt seçmen tarafından fark edildi.
HDP’ye verilen oylar PKK’ya mı gitti?
İhsan Aktaş
PKK, bölge halkının HDP’ye oy vermesini kendisine verilmiş bir destek zannetti. Oysa geniş halk kitleleri PKK’nın terör eylemlerine destek vermedi. Aksine Çözüm Süreci’ne ve sorunun siyaset zeminine taşınmasına oy verdi. Çözüm Süreci gibi bir fikri ve dönemi yaşamış bölge halkı er yada geç barışa dönüleceğinin ümidini taşımaktadır.
1 Kasım seçiminin parametreleri
İhsan Aktaş
7 Haziran seçimlerine gidilirken AK Parti alışılmışın dışında dağınık bir görünüm sergiliyordu. Teşkilat disiplini, ilkeli duruşu ve siyaset sahnesine çıktığı andan itibaren ülkenin geleceğine ilişkin vizyon koyabilen AK Parti aynı zamanda 13 yıldır sürekli gündemi elinde tutan bir atılım heyecanına da toplumu ortak edebiliyordu.
Muhalefetin amacı iktidar olmak değil iktidarı devirmek
İhsan Aktaş
HDP kendiliğinden gelişmesi mümkün olmayan, doğallığı şüphe götürür angajmanlara girmiştir ve şimdiye kadar hiçbir siyasi oluşuma kısmet olmayan bir medya rüzgarını arkasına almıştır. Her haliyle öncelikli misyonu Ak Parti’yi durdurmak olan bir projeye dönüşen HDP’nin asıl sınavı barajı geçmesi halinde başlayacaktır.
Batı özgürlüklerin sınırına mı dayandı
İhsan Aktaş
Soğuk savaşın bitmesi, 11 eylül saldırıları, Birleşmiş Milletlerin adalet dağıtma vasfının yok olması, Güvenlik Konseyi’nin keyfi davranışları, Batı’da ekonomik durgunluk ve işsizliğin artması; Avrupa’da ırkçılığın yeniden yükselmesine sebep oldu. Ancak Avrupa demokrasilerinin krizi sadece çok kültürlü bir demokrasi noktasındaki eksikliklerden ibaret değildir. 11 Eylül Avrupa’da giderek aşınmakta olan ünlü liberal demokrasinin sonunu getirmeye yetti ve Avrupa demokrasiden faşizme kaz adımları ile ilerler oldu.