Tüm Yazarlar
Metin Aksoy Yazıları
Türkiye'nin küreselleşen gücünü engellemenin aracı olarak terör
Metin Aksoy
NATO komutanlarının Avrupa'da gerçekleştirdiği seminerlerde yakın gelecekte Rusya'nın Avrupa'ya saldıracağını belirtmeleri, ABD'nin eski başkanı Trump'ın üçüncü dünya savaşının eşiğinde olduğumuzu açıklaması ve ABD'nin Çin ile hegemonik rekabete hazırlanma gereksinimi ABD'nin Orta Doğu'yu kendi çıkarları çerçevesinde yeniden şekillendirme ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle tıpkı 1990'lı yıllarda olduğu gibi Türkiye'nin terör gündemine hapsolması arzulanmaktadır.
Susarak, tarihsel günahınıza yenisini eklediniz
Metin Aksoy
Hitlerin yükselişine ve uyguladığı Holokost'a Avrupa'nın göbeğinde göz yuman Batılı devletler geçmişte Holokost'un mağduru şimdi ise yeni uygulayıcısı olan İsrail'i bu tarihsel günahlarını hafifletmek için desteklemektedirler.
BM 78. Genel Kurul Toplantısı ve ‘Türkiye Yüzyılı'nın diplomasi kodları
Metin Aksoy
Türkiye'nin Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sona erdirilmesine yönelik çabaları, küresel gıda krizini önlemeye yönelik girişimleri, Libya'ya yaptığı insani yardım ve Sıfır Atık Hareketi, Erdoğan'ın yaklaşımının sadece söylem düzeyinde kalmadığını eylem düzeyinde de karşılık bulduğunu göstererek Türkiye'nin uluslararası toplum nezdindeki itibarını artırmaktadır.
Bariyer ülkeden pivot ülke Türkiye'ye
Metin Aksoy
Türkiye geçmişte NATO ile ilişkilerinde Küba Füze Krizi, Johnson Mektubu Krizi gibi birçok sorun yaşamıştır. Ülkede bulunan NATO silahları bile ülke için bir milli güvenlik sorununa dönüşmüş, yerli-milli savunma sanayinin gelişmemiş olması sebebiyle Türkiye bu ilişki içinde “kırılgan” bir konumda yer almıştır. Kısacası, yaşanan ihtilaflarda hep olumsuz sonuçların etkisini hisseden taraf olmuştur. Ancak Ak Parti hükümetleri ile birlikte Türkiye NATO ile ilişkilerinde bariyer ya da kırılgan ülke statüsünden örgütü yönlendiren bir pivot ülke konumuna yükselmiştir.
Wagner nasıl varoluşsal bir tehdit haline geldi?
Metin Aksoy
Askeri şirketler devletler nezdinde uluslararası sorumluluğu inkâr etme ve uluslararası hukuk kurullarından azade olma gibi işlevselliklere sahip olarak değerlendirilirken, tam da bu özellikleri sebebiyle devletler için varoluşsal bir tehdit haline gelebilmektedir.
2023 seçimleri sonrası Türk dış politikasına yönelik beklentiler
Metin Aksoy
Erdoğan'ın 2023 seçimlerinden zaferle sonuçlanması; Ulusal çıkar, güvenlik ve kısıtlamaların korunması ile normatif ve akıllı güç hedefine dayanan ve hem bölgesel hem de uluslararası barış ve istikrarın korumasını gözeten bir dış politikanın yeni dönemde de uygulanacağının duyurusudur.
Belirsizlik çağının istikrarlaştırıcı gücü
Metin Aksoy
İstikrarlaştırıcı bir güç olmanın gereği olarak ve uluslararası sistemde var olan eşitsizliğe, adaletsizliğe ve sorunlara çözüm bulma özelliği çerçevesinde Türkiye "dünya beşten büyüktür" ve "daha adil bir dünya mümkün" söylemleri üzerinden yeni bir yaklaşım sunmuştur.
Türkiye'nin terörle mücadelesi ve küresel emperyalizm
Metin Aksoy
Küresel emperyalizm ve onun dört temel sacayağına yaslanmış desteği ile Türkiye'de etkinlik kurmaya çalışan PKK/PYD/FETÖ'ye karşı Türkiye'nin elindeki en temel güç siyasi iradedir.
Yeni Kuva-yi Milliye ruhu
Metin Aksoy
Türkiye'nin önündeki seçim, yeni Kuva-yi Milliye ruhu ile yeni mandacılar arasındadır. Bu seçim, küresel emperyalizmin dört bir yandan yönelttiği açık-örtük saldırılara karşı yeni bir Sevr ihtimalini yırtanlar ile Sevr'in uygulanmasını kolaylaştıracak yerli işbirlikçiler arasındadır.
Türk siyasetinde ‘mezhepçilik heyulası'nın İrancı temelleri
Metin Aksoy
2023 seçimlerine muhalefet bloku eliyle bulaştırılan mezhepçi heyula göz önüne alındığında artık seçimlerin bir anlamı daha netleşmiş durumdadır: Mezhepçiliğe karşı özelde Türkiye ve genelde İslam dünyasında ümmetin birliği-beraberliği...
Küresel sermayenin Erdoğan endişesi
Metin Aksoy
2023 seçimlerini ve hatta bu seçimlerdeki politik duruşları yalnızca Türkiye özelinde değerlendirmek mümkün değildir. Zira seçimlerde öne çıkan iki politik eğilim aslında Türkiye'nin bu çağda küresel ilişkilerdeki özgül ağırlığını da belirleyecek mahiyettedir.
Türkiye'deki seçime küresel ilginin nedenleri
Metin Aksoy
Dış politika alanında Erdoğan'ın yerleşik ve tavizsiz tutumu pazarlığa kapalı iken muhalefet blokunun adayının tavrının hem net bir şekilde bilinmemesi hem de bu bloktan Türkiye'nin tutumunda bir gevşeme olarak değerlendirilebilecek açıklamalar yapılması, Türkiye ile rekabet halinde bulunan ülkelerin desteğini muhalefet blokunun adayı nezdinde görünür kılmaktadır. Benzer bir durum ve beklenti terör örgütü PKK nezdinde de oluşmuştur.
Şii jeopolitiği ve 2023 seçimleri
Metin Aksoy
İran'ın mezhepçi politikaları romantik değil aksine reeopolitik zemindedir. İran için Şiilik dış politik çıkarlarını gerçekleştirmek için konjonktürel olarak kullandığı bir araçtır. Bunun iyice kavranması en azından Saadet Partisi'nin Erbakan Hoca'nın çizgisine geri dönmesini kolaylaştıracaktır.
Türkiye Yüzyılında Batı'nın Türkiye algısının anakronizmi
Metin Aksoy
Türkiye için iki önemli hususta ısrar etmek tarihin hatalı tekerrürünü engelleyecektir. İlk olarak, İsveç ve Finlandiya'nın ortaya koydukları taahhütleri yerine getirip getirmedikleri takip edilmeli ve mevcut tutum buna göre değiştirilmelidir. İkinci olarak siyasi iktidarın, mevcut olmayan meşruiyetini dışarıda arayan ve bu uğurda uluslararası tavizler veren kimselerce gasp edilmesi ihtimali engellenmelidir.
Savaş Çağı beklentisi içinde barış diplomasisi
Metin Aksoy
Dünyanın en güçlü 20 ekonomisinin çağrısına bakılırsa 21. yüzyıl için potansiyel nitelendirme olarak "Savaş Çağı" öne çıkmaktadır. Küresel krizlerde tutarlı, insani, yapıcı, arabulucu ve normatif bir sorumluluğu kendiliğinden üstlenen Türkiye gibi devletlerin varlığı ve bu devletlerin diplomatik girişimleri Savaş Çağı'nın barış çağına geç olmadan evrilmesine katkı sağlayabilecektir.
Küresel enerji güvenliği krizi ve Türkiye
Metin Aksoy
Enerji kaynaklarına yakınlık ve kaynakların taşınması için yeterli teknik altyapıya sahip olması hasebiyle Türkiye üzerinden enerjiye ulaşma, AB enerji arzını arttırma açısından en az maliyetle gerçekleştirilebilecek stratejidir.
Süreklilik ve değişim ekseninde Türk dış politikası
Metin Aksoy
Türk dış politikasında son dönemde yaşanan gelişmeleri dış politikadaki köklü değişiklikler olarak değerlendirmek yerine süreklilik eğilimlerinin değişen stratejilerle ve rasyonel düzlemde takip edilmesi olarak görmek daha doğrudur. Çünkü bu durum Türkiye'nin dış politikadaki elastikiyetini arttırdığı gibi manevra kabiliyetini de genişletmektedir.
Yunanistan niçin düşmanca tavırlar sergiliyor?
Metin Aksoy
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki jeopolitik dengeyi kendi lehine çevirmeye başlaması, Türkiye-ABD ikili ilişkilerindeki sorunların çözülmesi amacıyla stratejik diyalog mekanizmasının oluşturulması ve Rusya-Ukrayna krizi ile birlikte Türkiye'nin uluslararası alanda normatif gücünün, NATO-AB nezdinde ise jeopolitik gücünün artması, Yunanistan'ı rahatsız ediyor. Türkiye'nin planlanan askerî harekât ile terörü temizleme amacı ve bu amaca ulaşmanın Batı özelinde ABD tarafından desteklenen Yunanistan marifetiyle engellenmek istenmesi, günümüzde ülkemizin karşı karşıya kaldığı iki uluslararası meseleyi birbirine bağlıyor.
Küresel, bölgesel ve ülkesel temelleriyle normalleşme
Metin Aksoy
Türk dış politikasında başlatılan normalleşme süreci vülger değerlendirmelerle açıklanamayacak kadar kompleks jeopolitik, jeoekonomik ve jeostratejik motivasyonlarla ilerlemektedir.
Yükselen normatif bir güç olarak Türkiye
Metin Aksoy
Türkiye'nin mevcut uluslararası sistemi eleştirel okumaya tabi tutarken devletler arası ilişkilerin kurucu normlarına uygun davranması ve Erdoğan'ın "dünya beşten büyüktür" mottosunun Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle bir kez daha karşılık bulması Türkiye'nin yükselen bir normatif güç olduğunu ortaya koymaktadır.
'Akıllı güç' Türkiye
Metin Aksoy
Türkiye'yi "yumuşak ve sert gücünü senkronik ve etkili bir şekilde kullanan akıllı bir güç" olarak değerlendirmek ülkemizin uluslararası ilişkilerdeki özgül ağırlığına daha uygundur.
ABD dış politikasından bir şey ‘beklemek'
Metin Aksoy
Biden dönemi ABD dış politikasından Trump dönemine kıyasla ciddi kırılmalar ve yapısal değişiklikler yerine söylem ve eylem bazında ABD'nin küresel imajını iyileştirmeye yönelik girişimleri beklemek daha makul gözükmektedir. Bush sonrası Obama'dan beklenilen ve fakat Obama'nın ortaya koyduğu politikalar göz önüne alındığında belki de ABD dış politikasından bir şey "beklemenin" bizatihi kendisinin hatalı olduğunu anlamak gerekmektedir. Neredeyse barış havarisi statüsünde yüceltilen Obama döneminde göçmen yasası en katı haliyle uygulanmış, ABD bir başka egemen devletin topraklarında (Pakistan) gizli operasyonlar gerçekleştirmiş ve Obama'nın beysbol sopasıyla Beyaz Saray'da verdiği pozlar küresel siyasetin dizaynında bir tehdit unsuru olarak servis edilmişti.
ABD'nin demokrasi ihracına Trumpizm darbesi
Metin Aksoy
Kongre baskını, demokrasi söyleminin ABD dış politikasının hegemonik eğiliminin pragmatik bir aracı olduğu yönündeki örnekleri daha da perçinledi. Şimdi ise en temel sorun ABD'nin en önemli ihraç kalemi olan demokrasinin bundan böyle hegemonyanın devamlılığı için kullanılıp kullanılamayacağıdır. 6 Ocak'la birlikte yaşanan ilkler ABD toplumunun farklı kesimleri arasındaki tarihsel ve sosyo-politik uçurumların giderilemediğini gösteriyor. Bu kümülatif demokrasi sorununun Trump sonrasında biteceğini düşünmek için hiçbir sebep yok.
'İki devlet, bir millet' romantizm değli hakika
Metin Aksoy
Azerbaycan'ın savaş için zamanlaması son derece akılcıydı. Ermenistan'ın aksine Azerbaycan değişen küresel ve bölgesel denklemi oldukça iyi okudu. Paşinyan yönetiminin genelde Batıcı özelde ise Amerikancı politikaları Rusya nezdinde rahatsızlık yarattı.
Azerbaycan-Ermenistan ihtilafında kilit ülke Türkiye
Metin Aksoy
Azerbaycan-Ermenistan ihtilafına yönelik Rusya ve İran dengesinde en hassas stratejik noktayı Türkiye ve Türkiye ile ilişkiler oluşturmaktadır.
Rus ekonomisi ve İdlib'in geleceği
Metin Aksoy
Esed rejimi Türk İHA ve SİHA saldırılarının şokunu atlatmaya çalışıp alacağı önlemleri düşünürken, Rusya ekonomiyi öncelemektedir. Eğer Suriye çatışması Rus ekonomisine artı yük getirerek devam edecek olursa Rusya barışın devamlılığı üzerine eğilecektir.
Bundan sonra kim güvenir
Metin Aksoy
Rusya ile gerçekleştirilen görüşmelerden Türkiye lehine sonuçların çıkmayacağı yapılan ve devam edeceği öngörülen saldırılardan bellidir. Bu noktadan sonra Rusya ile yapılan diplomatik görüşmelerin bir inandırıcılığı kalmamıştır. Suriye konusunda gizli ajandası olan Rusya, masada güvenilir bir ülke olmadığını göstermektedir.
Rus yayılmacılığının aracı olarak küçük savaşlar
Metin Aksoy
Suriye rejim güçlerinin Türk askerlerine ateş açmasıyla Serakib ilçesi yakınlarında bulunan gözlem noktasında sekiz askerimiz şehit oldu.
Rusya'nın derdi Hafter değil enerji
Metin Aksoy
Rusya için Hafter olmazsa olmaz değildir. Libya’nın sahip olduğu enerji yatakları Rusya’yı bölgeye yönlendirmektedir. Libya gibi kendi kontrolünden çıkabilecek ya da Avrupa pazarına müdahalede bulunabilecek bir çaba Rusya için tehdit niteliğindedir. Bu nedenle tüm enerji koridorları müdahale öncelikli alanlardır.
Goebbels yönteminin bir üst versiyonu olarak Batı medyası
Metin Aksoy
Hitler’in işgallerinin hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesinde fazlasıyla başarılı olan büyük yalan tekniği, farklı versiyonlarıyla hala devam ettirilmektedir. Bugün de çerçeveleme (framing) kavramı üzerinden küresel dünyanın düşünceleri sınırlandırılmakta ve toplumun algıları yönlendirilmektedir.
Rusya neden Barış Pınarı’na destek verdi?
Metin Aksoy
ABD, Suriye’nin topraklarının büyük kısmını kontrol eden Rusya’yı engelleme şansı kalmadığı için taktiksel geri çekilme hamlesi yapmak durumunda kalmıştır. Barış Pınarı Harekâtı ile Rusya, kendisi dışında oluşturulmaya çalışılan muhtemel bir enerji koridorunu engellemiştir.
Mankurtlaştırma ve FETÖ: Kırgızistan-Türkiye ilişkileri
Metin Aksoy
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Türkiye’nin kaygılarına ve beklentilerine kulak tıkayan eski Cumhurbaşkanı Atambayev’in, iktidarı yeniden ele geçirmek için FETÖ ile kurmuş olduğu bağlantı ve ittifak, FETÖ’nün 17-25 Aralık darbe süreçlerine benzer bir operasyonu Kırgızistan’da organize etme çabası içerisine girdiğini göstermektedir. Kırgızistan’da yaşanan siyasal krizlere ek olarak artık iktidar mücadelesine giren bir FETÖ varlığı, Kırgızistan’ın iç siyasal yapısı adına kaygı verici olduğu gibi iki kardeş ülke arasındaki işbirliğini baltalayan önemli bir tehdit olarak varlığını devam ettirmektedir.