Tüm Yazarlar
Kâmil Yeşil Yazıları
Orda bir Gazze var uzakta
Kâmil Yeşil
Cemal Reşit Rey bir Kudüslüdür. Onun Türk musikisindeki meşhur müzikal, konçerto, oda müzikleri vs. hiçbirini bilmiyorsunuz diyelim. Peki o çok sevdiğiniz 10. Yıl Marşı'nı kim bestelemiş onu da mı bilmiyorsunuz? “Filistin bizim neyimize” diyenler araştırsın onu da.
Boykot elbette sonuç verecek, ya sonra?
Kâmil Yeşil
Şimdilik “pasif direniş” olarak boykottayız. Elbette bu boykot bir sonuç verecektir. Ancak sonuç alabilmemiz için süreklilik gerekir. Tepkisellikten öte, bir bilinç ve topyekun iş birliği eşlik etmelidir boykota.
Adalet mi istiyoruz intikam mı?
Kâmil Yeşil
Müslümanlar olarak öfkemize yenilmeden, Firavun'un kibir ahlakına benzemeyen bir savaş vermek zorundayız. Çünkü "Bir kavme olan düşmanlığınız sizi adaletsizliğe sevketmesin" emri açıktır.
Ankara Valisi Hacı Bayram Hazretleri
Kâmil Yeşil
Şiiri, musiki ile “hava”landırmanın farkına varan ilk kesim tarikatlar olmuştur. Bunun sebebi musikinin ilahi bir ilim olduğunu bilmektir ve bunu bilenler de mutasavvıflardır. Hacı Bayram Veli'ye Türk edebiyatında bir yer açan imkan da musikidir. Hacı Bayram Veli'nin elimizde ancak 3-5 şiiri vardır. Ancak “Maksat eser ise mısraibeeceste yeter” denmiş.
Nice Şerbet Güla'nın keskin bakışları üzerimizde
Kâmil Yeşil
İspanya'dan gelen Yahudilere kucak açmış bir millet, bir adım ötesindeki yüzlerce yıllık tarihi birlikte yazdığı, yaşadığı kardeşlerine “ensar” olmaktan kaçamazdı, kaçmadı. “Suriyelileri ve diğer ülkelerden gelenleri sürüp çıkaracağız” diye seçim vaadinde bulunanlara milletimiz kulak asmadı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu husustaki duruşuna destek verdi ve büyük millet olduğunu gösterdi.
Türkiye Yüzyılı için nasıl bir eğitim ve öğretim?
Kâmil Yeşil
MEB'in en önemli meselesi; nasıl bir toplum, nasıl bir Türkiye Yüzyılı, nasıl bir insan profilimiz olmalı sorularına cevap vermektir. Sonra bu insanı yetiştirecek öğretmen profilini sahaya sürmektir. Bu hususlar Türk milli eğitiminin felsefesi haline getirilmeli, bunun öğretmeni yetiştirilmeli, kitapları yazılmalıdır.
Diyarlar ve develer
Kâmil Yeşil
Deve en son gündemimize İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nden birincilikle mezun olan Mervenur Uçar'ın "Hem bu deveyi güdecek, hem bu diyarda kalacağız! Çünkü deve de bizim diyar da." sözleri ile girdi. Peki bu ifade doğru muydu?
Fazıl Say'ın 100. Yıl Marşı, Eurovision ve Batılılaşmanın seviyesi
Kâmil Yeşil
Şampiyonluk bilimde, teknolojide, dünya çapında siyasi oyun kurmakta olursa anlamlıdır. TCG Anadolu, Altay Tankı, Kızıl Elma, İmece, Akıncı, Iha ve Siha'lar... Eğer 100. Yıl Marşı bu hedefler ve daha ötesi ile aynı ruh ve amaçta buluşursa 'marş' olmak değeri kazanır. Yoksa mavi şimşekli gözlerle geldiğiniz yer belli: Opera, Rönesans vs.
Milliyetçiliğin başına gelenler, başımıza getirdikleri
Kâmil Yeşil
Fransız İhtilali'nden beri toplumları evirip çevirmeye devam eden milliyetçilik öyle bir kavram ki emperyalist ülkeler, kendi ülkelerinde onu "bastırırken" hedef ülkelerde de "kışkırtıyorlar."
Millet bütünlüğünün metaforu olarak soğan ve sarımsak
Kâmil Yeşil
Yemeği yiyiş tarzı da kültüre dahildir. Bir kısım milletler yer sofrasında bir kısım milletler de masada yer. Bazı sosyologlar da "soğan-sarımsak sevenler" ve "soğan-sarımsak sevmeyenler" diye ayırmışlar toplumları. Buna göre Türkler soğan-sarımsak sevenler grubuna giriyormuş.
Çanakkale Savaşlarını nasıl kazandık?
Kâmil Yeşil
Çanakkale Savaşları elbette bir Haçlı saldırısı idi ve gayrimüslim dünya İslam'a savaş açmıştı. Elbette Bedir'e benzeyen bir yönü vardı. Elbette ölümü korkutan cesur askerlerimiz sayesinde kazandık. Ancak Müslümanlar bütün işlerinde olduğu gibi zaferi kendilerine mal etmezler.
Tekbir, kader, takdir-i ilahi ve afetler üzerine
Kâmil Yeşil
Deprem takdir-i ilahidir, çünkü Allah'ın bilgisi ve iradesi ile, O'nun istediği zamanda, O'nun istediği şiddette ve yerlerde olmuştur. Fakat bundan ibaret değildir. Deprem, önlemlerle, can kaybı en aza indirilebilir bir tabii afettir.
Emel Esin'i Lebbeyk ile hatırlamak
Kâmil Yeşil
Emel Esin'in, 'Lebbeyk/ Hacc Hatıraları' isimli kitabının ayırt edici özelliği, yazarın, kitapta, haccı Yunus Emre'nin bir şiiri üzerinden anlatmasıdır. Esin'den öğrendiğimize göre Yunus'un bu ilahisi onun kütüphanesinde özel bir yazma nüshadan alınmıştır.
Âfet sonrası dil enkazı
Kâmil Yeşil
Yayınlanan televizyon görüntülerinde, gazetelerde, sosyal medyadaki mesajlarda ve siyasi açıklamalarda korku ve panik üretici, felaketi değil siyaseti konuşan, zor durumlarda halka dayanışma, sabır duyguları veren en büyük manevi güç olan dini ve dini değerleri küçümseyen dil, maalesef bugün karşı karşıya kaldığımız en büyük sorunlardan biri.
Elimde J.K.Bırge'nin Kitab-ı Mukaddes'i zihnimde sorular
Kâmil Yeşil
John Kingsley Birge'nin biyografisinde her ne kadar 'Hıristiyan mezhebine adam kazandırmak için av arayan bir avcı gibi misyonerlik etmeyi doğru bulmadığı' söylense de Türk / Müslüman ismi alarak kendini Türk gibi gösterdiği anlaşılmaktadır.
Deizm, inanç krizi ve Yakup Kadri örneği
Kâmil Yeşil
Kendini gerçekleştiren kehanet misali Batı'daki kimlik krizi bize de yansımıştır. Yazarlar bu aşamadan sonra, yaydıkları krize derman arar rolüne soyunmuşlardır. Krizi derinden hissedenlerin bazıları nihilist olurken Beşir Fuad örneğinde olduğu gibi bazıları intihar etmiştir. Fatma Aliye'nin kızı İsmet Hanım, Fikret'in oğlu Haluk da din değiştirmiştir.
Bir yaşama üslubu olarak Mevlevilik
Kâmil Yeşil
Mevlânâ/Mevlevîlik bir dildir, bir yaşama üslubudur, bir terbiyedir. Bu terbiyede yerdeki taş ayağın ucu ile ittirilmez, yere eğilinir, el ile alınır ve bir kenara besmele ile konulur. Bu terbiyede insanlar bir yerden sırtını dönerek çıkmaz, hafif geri geri gider. Çünkü insana sırt dönülmez. Bu terbiyede büyükler, küçüklere sorar "Nasılsın evladım?" diye. Küçükler, büyüklere sormaz.
CHP nasıl iktidar olur?
Kâmil Yeşil
Bizim milletimiz nankör değildir. Bizim milletimiz bir fincan kahvenin kırk yıllık hatrını çiğnemez. Bu böyle iken ne olmuştur da CHP'nin sarıldığı söyleme göre, Cumhuriyeti ilan eden partiyi, Atatürk'ün partisini iktidardan almış ve bir daha geri vermemiştir? CHP bu soru üzerinde düşünmeli.
Cumhuriyet ilan edildi kuruluş devam ediyor
Kâmil Yeşil
28 Şubat kararlarının yok sayılması, başörtüsünün serbest bırakılması ve Ayasofya'nın ibadete açılması cumhurun Cumhuriyet anlayışının eseridir. AK Parti, Cumhuriyet'i halka emanet etti, 15 Temmuz'da halk emanete sahip çıktı.
Unutulan bir mütercim: Kemal Kuşçu
Kâmil Yeşil
Kemal Kuşçu merhumun şahsiyetini meydana getiren değerler, hem İstanbullu oluşu hem de baba ve annenin hüviyetiyle yakından alakalı. Baba, Mevlevî tarikatı müntesibi askeri tabip. Anne İmrahor Sünbülî
CHP, Batılaş(tır)manın rantını niçin yiyemedi?
Kâmil Yeşil
Cemil Meriç'in Batı'ya karşı söylediği tespit CHP zihniyetine de uyar görünüyor. Onuncu Yıl Marşı zihniyetine de cevap niteliğinde olan tespit şudur: "Bütün Kur'an'ları yaksak, (yaktılar) bütün câmileri yıksak, (yıktılar) Avrupalının (CHP ve zihniyetinin) gözünde Osmanlıyız; Osmanlı, yani İslâm."
Kemiyet, keyfiyet ve Ashab-ı Kehf
Kâmil Yeşil
"Ashab-ı Kehf'in sayısı kaçtı acaba?" sorusunu ortaya atıp "Üç kişiydiler, dördüncüsü köpekti" ya da "Dört kişiydiler beşincisi köpekti" diyerek bu sayıyı sekize kadar çıkarmanın kime ne faydası var? Kehf Suresi'nde esas konu putlara tapmamak, Allah'tan başkasını ilah edinmemek, Tevhid inancından vazgeçmemektir.
12 Eylül'de Mevlid'i yasaklamak istediler
Kâmil Yeşil
Mevlid'i, 12 Eylül askeri darbesi yasaklamak istemiş, fakat cesaret edememiştir. Askeri yönetim tek kanallı televizyonda yayınlanan gözü yaşlı ihtiyarların dinlediği, başları takkeli, sakallı cemaatten rahatsız olmuş; bunun yerine, mübarek gecelerde yayınlanmak üzere gündüzden, kendi seçtikleri "sivil" kişilerden oluşan bir "cemaat" önünde Mevlid'in okunarak kayda alınmasını istemiştir.
Eğitim, on yılda on beş milyon genç ‘yarattı' mı?
Kâmil Yeşil
'On yılda on beş milyon genç yarattık' diyenler kuruluş sürecinde değil; daha sonraları askerî müdahale ve darbeleri de arkalarına alarak bu sayıya yaklaşmış olabilirler. Hesap açık: Eğer 15 milyon gençleri olsaydı, onlar da çocuklarını kendileri gibi yetiştirseydi CHP'nin iktidardan hiç gitmemesi, DP'nin on yıl peş peşe iktidar olamaması gerekirdi.
27 Mayıs darbesi ve idamlar... Yenilginin kural dışı rövanşı
Kâmil Yeşil
1950 ile başlayan yenilgiyi İsmet Paşa ve CHP'ye tattıran Demokrat Parti idi. Ama asıl galip, tabii ki milletti. 27 Mayıs bir hilenin adıdır. İnönü: Ben paşayım, sen beni nasıl yenersin, demokrasiye izin verdik diye hemen yenmek mi lazım, hem de iki kere üst üste; bundan böyle oyunun kurallarını değiştiriyorum, dedi ve "CHP+ordu" eşittir iktidar formülünü getirdi. 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı 27 Mayıs darbesine zemin oluşturduğu öne sürülen gerekçeler devreye girecek ve milletten bir 'İnönü rövanşı' daha alınacaktı. "Yeter Söz Milletin" diyenlere "Söz darbecilerin" cevabı verilecekti. Yatakta basmak, şafakta asmak tehdidi boşuna değildi.
Boş konuşmam, konuştuklarımın boşa gittiği çok olmuştur
Kâmil Yeşil
Konuşmak, konuşanı deşarj eder. Konuşmaktan beklediğimiz, muhatabın bizim konumuzu üstlenmesidir. Yükü üzerimizden tamamen alıp omuzlarına yüklenmese bile kaldırabileceği kadar ağırlığı paylaşmasını bekleriz muhataptan. Eğer bu böyle olmasaydı konuşmak ihtiyacı hissetmez ve konuşmadan sonra da rahatlamazdık.
Kıdemli Albay, Mevlevi, Mesnevihan, müftünün oğlu
Kâmil Yeşil
Şefik Can'ın hatıralarında 'Öksüz, üvey ana elinde kalan, askeri okulda yatılı okuyarak kendini geliştiren bir çocuk, komutanın damat olarak görmek istediği kişi haline nasıl gelebilir?', 'Tahsil gördüğü askerî liseye deve dişi gibi adamlarla nasıl edebiyat hocası olabilir?', 'Günümüzün edebiyat hocaları ile eski edebiyat hocaları arasındaki fark nasıl kapatılabilir?' gibi onlarca sorunun cevabını bulacaksınız.
Yiğide, yoğurda ve yiyişe dair
Kâmil Yeşil
Eskiden sofra ortaklığı var... Bazı yemeklerde sıra yoğurda gelince erkekler, damak tatlarına göre istiyorlarmış yoğurdu: "Ben kese yoğurdu isterim. Varsa ben de kurutulmuş yoğurt. Ayran var mı ayran. Taze yoğurt olsaydı ne iyi olurdu" vs. diyerek bunaltırlarmış kadın anayı. "Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var" atasözü buradan kaynak alıyormuş. Anaların dilimize ve kültürümüze katkısı çok büyük. Ninniden ağıta, maniden masal ve halk hikayesine kadar hemen birçok folklor ürünü yani anonim edebiyatımız aslında kadınların eseridir.
Her hâlin bir makamı vardır
Kâmil Yeşil
Ahmet Özhan'ın dilinden öğrendiğimiz tasavvufi bilgilerle Mevlevi usulü, tarihi şahsiyetler, Kur'an ve Sünnet kültürü, hissediş hâli ile okuduğu şarkılar arasında bire bir ilişki var. Tasavvufta "her makamın bir hâli, her hâlin bir makamı vardır" denir. Söylediklerinden, ihsas ettiklerinden anlıyoruz ki Ahmet Özhan kitaplardaki bilgiden konuşmuyor, halden, makamdan ses veriyor. Özhan'ın İslami hayatı ta baştan beri zaten varmış. Seyirci olarak "Bak Yeşil Yeşil" filminde göbeğine kadar gömleğini açan, çapkın Ahmet Özhan'ın namaz kıldığını nereden bilebilirdik ki... Senaristler hem namaz kılan hem içki içmeden gazinoda şarkı söyleyen bir karakter göstermeyi gerçekçi bulmadıklarından olsa gerek aynı filmde yer vermediler bu ayrıntılara.
Seçimin kaderi eğitim vaatlerine mi bağlı?
Kâmil Yeşil
Yıllar, ekonomik ve güvenlik sorunlarıyla geçtiği için bir türlü esasa gelinememekte, esas soruna, sorunun kaynağına inilememektedir. Tony Blair şöyle diyor: (Yıl 1997. Konu: Birleşik Krallık Seçimleri) “Bana hükümet için üç ana önceliğimi sorun, size söyleyeyim: Eğitim, eğitim, eğitim.” 2023 seçimleri ekonomik sıkıntılar, pahalılık, alım gücü, istihdam, üretim, geçim derdi, güvenlik merkezli söylemler ve tartışmalar üzerinden verilecek görünüyorsa da TED'in hazırladığı rapor bize eğitimin merkeze alınması gerektiğini söylüyor. Çünkü bu hususların hepsi eğitimle ilgili.
Midaslar ve kulaklar
Kâmil Yeşil
Sesin bir enerji olduğunu biliyoruz. Siren seslerinin yumurtanın beyazını pişirdiği tespit edilmiş. Yine bir tespite göre tavuğun yumurtlaması ve yumurtayı çıkarması anında çıkardığı sesler, yumurtanın kabuğunu sertleştirmeye yarıyormuş.
İslami hareket mecburi istikamet
Kâmil Yeşil
Hayreddin Karaman'ın alimler ve düşünürlerle ilgili değerlendirmeleri onun nesli açısından olduğu kadar, misyonu ve gelecek neslin ilgileri bakımından daha bir önem kazanacaktır.
Kalır dudaklarda şarkımız bizim
Kâmil Yeşil
Yahya Kemal "Çok insan anlayamaz eski musikimizden, Ve ondan anlamayan bir şey anlamaz bizden" demiş. Bin senelik musiki birikimimizin geleceği yer burası mı olmalıydı? Büyüklerimden öğrendiğim kadarıyla müzikle seçim sonucu alan ilk parti TİP olmuş. 1965'te seçimde Tülay German "Yarının Şarkısı"nı seslendirmiş TİP için. Ve TİP o seçimde TBMM'ye girmiş. Benim hatırladığım seçim şarkıları 1983 sonrasına ait. ANAP'ın "Arım Balım Peteğim"ini (1983), İzel ve Ercan'ın "Eller Havaya" şarkılarını ve Sezen Aksu'nun Mesut Yılmaz başkanlığındaki ANAP için uyarladığı "Hadi Bakalım" adlı şarkıyı hatırlıyorum.
Dişe dair dişe dokunur şeyler
Kâmil Yeşil
Eskiler yollarda eşkıyanın soygunundan kurtulmak, zor zamanda iaşe ve kefen parası, cenaze masraflarını karşılamak için ağızlarında birkaç altın diş bulundururdu. Bu işlem özel olarak çenenin iç tarafındaki dişlere yapılır ki konuşurken görünmesin, düşmanın hasedini üzerine çekmesin.
Hamdi Yazır ve tefsirini siyasete âlet etmek
Kâmil Yeşil
Bu makalenin birden fazla başlığı var. "Müslüman milletin değiştirme gücü", "Türkçe Kur'an mı var behey şaşkın", "Dinin Gücü, Kemalizmin Gücüne Karşı", "Bu bir Hamdi Yazır yazısıdır; CHP yazısı değil" ve "CHP'yi Cebrail bile kurtaramaz" olabilir.
Kompozisyonları ders kitabı yapan öğretmen
Kâmil Yeşil
Fevziye Abdullah Tansel, hatıralarını yazmadı. Vasiyeti de dahil hayatının önemli sahnelerini günlük türünde kaleme aldı. Günlüğü "Ay Dolanır Günler Geçer" adını taşıyor. Bu neşriyattan öğreniyoruz ki kitaplarını, Türk Petrol Vakfı'na bırakmış. Acaba devrettiği kitaplarla beraber diğer evrakına ne oldu? O dönemde lise iki, lise üç seviyesinde kağıda dökülen metinleri bugün üniversiteden mezun birçok kişi yazamaz. Gittikçe irtifa kaybetmişiz vesselam.
Gitti savaş zenginleri geldi Covid-19 zenginleri
Kâmil Yeşil
Geçmişte savaşı zenginliğe vesile kılanlar nasıl varsa günümüzde de Kovid-19'dan hastalık zenginleri var. Hastasına üzüleceğine, hastayı müşteri olarak görüp ellerini ovuşturan doktorların olduğunu söyler bazı romanlar. Tıpkı onlar gibi salgın ortaya çıkınca artık "Üçü otuz yapıyoruz" diyen iş adamları dönemine girdik. Elbet kara gün kararıp kalmaz. Bir gün bu hastalıklar biter. Takke düşer kel görünür ve biz, yeni dönemin pandemi zenginlerini de öğreniriz. Birinci Dünya Harbi'nden sonra savaş zenginlerini romanlarda okuduk. İsimleri, ticari metaları farklı olsa da ahlakları, para karşısındaki tutumları, millete olan uzaklıkları ve sadece kendilerini düşünmeleri bakımından ortak olan bu anlayışı anlatacak romanlar yazılacak, filmler de çekilecektir.
Farklı olmaya azmetmiş bir akademisyenin yazı(k)ları
Kâmil Yeşil
Mehmet Azimli, televizyon dili ile konuşacak olursak, İslam tarihinin "paparazzi"sini yapıyor. 'Hz. Osman katledilmeyi hak etmişti' anlamına gelecek cümle kurmaktan çekinmiyor!
Türk'ün ateşle imtihanı
Kâmil Yeşil
Terör örgütleri, bölemeyecekleri, bölgesinde ve dünyada sözü geçen, kalkınmış, lider bir Müslüman Türkiye görmektense; Türkiye diye bir ülke, bir vatan hiç olmasın anlayışında. Onlara söyleyeceğimiz şudur: Türk'ün ateşle imtihanı ilk kez olmuyor. Yüzyılın başında Yunan, Moskof, Ermeni, Bulgar ateşi ile de imtihan oldu. O yangınları söndürmesini de bildi. Ankara yangınının şahidi olarak o günleri kaleme alan sürgün yazarımız Refik Halit Karay, bu yangını ölümsüzleştirmiştir. 23 Temmuz 1916 Pazar günü Ankara'ya mecburî ikamet için gönderilen Refik Halid aynı yıl Ankara'da çıkan büyük yangının şahididir ve kayda geçiren tek yazarımızdır.
Tanrı'nın 'resmî görüşü', 'aslî görüşü' de ne demek?
Kâmil Yeşil
"İslam akaidi, Rabbimiz, bizden, sünnete uygun tevekkül ister" demek varken cümlesini "Böyle bir Allah yok" diye bitiren ilahiyatçı akademisyen ile; "Allah insanları yarattı, sağ eline aldığı ruhlara 'Siz cennete gidin, umurumda değilsiniz.' dedi" çevirisi yapabilen akademisyenler aynı hastalık ile malûl: Sözün/söylemin şehvetine tutulmak.
Kirletilmiş imaj, takva ve öteki şeyler
Kâmil Yeşil
Sakallı, cübbeli imajının arka planında, 'kirlilik, töhmet, cehalet, sömürü'yü içeren anlamlar oluşturulmuş durumda. Bu kirletilmiş imajın kökeninde Akbaba dergisi, Yeşil Gece, Sinekli Bakkal, Yaban romanı var. Onlarca tiyatro, Yeşilçam filmi, çizgi film, televizyon dizisi var. Kılık kıyafetin sünnetle ilişkilendirilmesi konusunda yaşanan belirsizlik ve takvanın, sufiliğin, göstergesi haline getirilmesi başlı başına bir meseledir. Mutasavvıf çevrelerinde esas olanın iç dünya, ahlak güzelliği, siret olduğu sık sık vurgulanırken aynı çevrenin şekle bağımlı hale gelmesi şaşırtıcı bir tezattır.
Bu yıldızları 28 Şubat söndüremedi
Kâmil Yeşil
ÖNDER, 28 Şubat döneminde Türkiye'deki sınavlarda derece almasına rağmen katsayı oyunu ile bir üniversiteye yerleşemeyenleri yurt dışında okutma projesi başlatmıştı. Sümeyye Ertekin Yıldız'ın hazırladığı, “WONDER 28 Şubat'ın Söndüremediği Yıldızlar” kitabı işte bu serencamı anlatıyor.
Bir turnusol kağıdı olarak tesettür
Kâmil Yeşil
Başörtüsünü laiklik, Atatürkçülük, rejimin hassasiyeti gibi ne olduğu tam anlaşılmayan hususlarla bir araya getiremeyen İYİ Parti, en yüksek ağızdan NATO Zirvesi'ndeki mütercimi diline doladı. Fatıma Gülham Abushanab'ın sadece tesettürlü olması değil; Merve Kavakçı'nın kızı olması da tabii ki onlara ayrıca dert olmuştu. İyi Parti'nin, Meral Akşener'in, ittifakları CHP'ye bırakmaları gereken rolü üstlenmelerini nasıl anlamalıyız? Ak Parti muhalifliği milletin inanç değerleri ile çatışma körlüğüne kadar götürmüşse bir partiyi, o ortamda artık CHP'ye pek ihtiyaç yoktur. Ya da CHP kendini çoğaltmış, "sağ"a da kendi zihniyetini enjekte etmiş demektir. Fatıma Gülham Abushanab, annesine 1999'da yemin ettirilmediği gibi, evlerine gece yarısı baskın yapan Nuh Mete Yüksel adlı kişinin açıklamalarından sonra, hemen ertesi gün gittikleri ilkokulun giriş ve çıkışında canlı yayın araçları ile mobbing uygulanmış masum çocuklardandır.
Sadece roman değil tarihi de yazmak istediler
Kâmil Yeşil
Halide Edip ve Yakup Kadri, romanlarında, Tetkik-i Mezalim Komisyonu olarak dolaştıkları yerlerden edindikleri bilgi ve izlenimlerden hareketle yazdıklarını söyledikleri romanların roman olmasından öte bir değer taşımadığını biliyordu. Buna rağmen, tarih yapmaya kalkmalarından anlıyoruz ki bu iş için özel olarak seçilmişlerdi.
Bir epistemik cemaat olarak Talim ve Terbiye Kurulu
Kâmil Yeşil
Akademik yapısı ne olursa olsun; ilkokuldan lise son sınıfa, mesleki eğitimden yurt dışı eğitime, özel eğitimden kurslara kadar hemen her alanda görüş veren danışma mercii olarak Talim ve Terbiye Kuruluna, epistemik cemaat demeli miyiz dememeli miyiz?
AİHM: Başörtüsüne 'hayır' teröre 'evet'
Kâmil Yeşil
Elimizde başörtüsüne hayır; teröre evet diyen bir mahkeme kararı var. Başörtüsü kararı ile sicilini bozmuş olan AİHM'nin, S.D ile ilgili verdiği kararı siyasi buluyorum. Çünkü söz konusu Türkiye ve Müslümanlar olduğunda AİHM'nin dini/siyasi/kültürel kodları ile hareket ettiğine dair bir kanaatim var ve bu kanaatimin delili kullandıkları siyasi dil.