Tüm Yazarlar
Cüneyd Altıparmak Yazıları
Van'da ne oldu? Bundan sonra ne olmalı?
Cüneyd Altıparmak
Başkanlığa seçilen adayın yeterliliğini kaybetmesi halinde başkanlığın ikinci gelen partiye geçmesi bir sorun. Meclis seçiminde böyle bir sorun yok. Zira partinin aday listesinden yukarı doğru kaydırma yapılıyor. O da yetmezse yedekler devreye giriyor. Mevzuatta bir düzenleme yaparak, seçilen adayın yeterlilik kaybı halinde kontenjan veya meclis listesindeki birinci adayın başkan olabilmesinin önünü açmak adil bir çözüm olabilir.
Hısımlık hukuku nasıl işler?
Cüneyd Altıparmak
Hiçbir ebeveyn çocuğunun kriminal bir olay içerisinde olmasını istemez. Mevzuatın da bu durumu gözeterek yazıldığını görüyoruz. Fakat bir ebeveynin evladını saklama ve yardım etme eylemini ülkesinde yapması ile Eylem Tok olayındaki gibi bir organizasyonla yurt dışına kaçırarak yapması arasında bir fark olması gerekmez mi?
Yargıtay'ın meramı ne?
Cüneyd Altıparmak
Terör suçunu işlemiş yani kalkışmaya dahil olmuş birisinin Meclis'te vekil olması sizce mümkün olmalı mı? Anayasa 14. madde bunu engellemeyecekse ne için var?
Yalçınkaya kararı nedir, ne değildir?
Cüneyd Altıparmak
AİHM'in tartışmalı kararı, FETÖ üyeliği için verilen bir mahkumiyete dair. Bilindiği üzere bu örgütün bir başka yapılanma durumu da var PDY, yani paralel devlet yapılanması. Bu, konunun idare hukuku bölümüne tevcih eden kısmı. Bu sebeple memuriyetten ihraçlar ile ilgili bir değerlendirme içermiyor bu karar. Zira paralel devlet yapılanması, memurların devlet içinde kalıp, devletin öngördüğü hiyerarşi dışında başka kimselerin emir ve talimatlarına uyarak devlet işlerini görmesi demek.
Arabuluculuk kira sorununu çözebilecek mi?
Cüneyd Altıparmak
Dava öncesi tarafların meseleyi bir kez daha arabulucu huzurunda konuşacak olması çok önemli. Bu, sorun davaya dönüşse bile tarafların birbirini “gerçekten” tanıması durumuna yol açacak. Arabuluculuk sadece bir hukuki çözüm olmaktan öte bir toplumsal barış ve uzlaşı zemini.
Zorunlu kira arabuluculuğu nasıl işleyecek?
Cüneyd Altıparmak
Uyuşmazlıkların çözümü için mahkeme aşamasından önce tarafların bir araya gelerek sorunu konuşması ve çözüme kavuşturması için makul bir zemin sağlayacağı düşünülen arabuluculuk sistemi kira konusunda nasıl ilerleyecek? Sürecin aşamaları neler? Taraflar nelere dikkat etmeli? Arabulucunun görevi nedir?
Ötekileştirme hastalığı ile mücadele yöntemleri
Cüneyd Altıparmak
Nefret ve ayrımcılık eylemleri ile mücadelenin en önemli şartı “bilinçli yurttaş refleksinin” gelişmesi yani farkında olmakla beraber aksiyon alan bir duruma geçmek. Bunun için böyle bir olay ile karşı karşıya kaldığınızda ortada suç varsa savcılığa, yoksa TİHEK'e mutlaka başvuru yapınız. Her ikisi de çok kolay. Suç duyurusu için https://uyap.gov.tr/UYAP-Editor adresinden indireceğiniz belgeye bilgilerinizi yazıp olayı anlatıp failin bulunarak cezalandırılmasını istemeniz yeterli olacak. TİHEK için ise https://ebasvuru.tihek.gov.tr/ adresinden başvuru yapmak mümkün.
Kiracının yeni derdi: Tahliye taahhütnamesi
Cüneyd Altıparmak
Taahhütname, tahliyeyi kolaylaştırmak adına sektör uyanıklarının çıkardığı yeni icat. Kiracıya bir yıl sonrası için mekanı tahliye edeceğine dair taahhütnameyi, kira sözleşmesi ile birlikte imzalatıyorlar. Kiracı bir yıl sonra istenen kirayı vermez ise önce ihtar ve sonrasında “hoş geldin” tahliye davası… Peki böylesi bir durum karşısında kiracının hakları neler?
Yeni dönemdeki kira hilelerine dikkat!
Cüneyd Altıparmak
Fahiş kira bedelleri nedeniyle devlet, piyasadaki sorunları gidermek için kurallar ihdas etse de özellikle emlakçıların yol göstermesi ile mülk sahipleri birtakım yollara başvuruyor. Peki kiracılar yeni dönemde nelere dikkat etmeli?
En büyük engel duyarsızlık
Cüneyd Altıparmak
Engelli haklarının temelinde kişinin dezavantajlı olmasından daha ziyade bu farklılığı anlamlandırmayan çevre yatar. Hukuk bir koruma disiplinidir. Dezavantajlı olanı korumayan veya ona haklarını vermeyen mevzuat başarısız ve yetersizdir.
Teröre dair suç tanımları artık netleşmeli
Cüneyd Altıparmak
Dünyada, teröre dair suç tanımları üzerinde bir karar birliği var gibi görünse de neyin terör eylemi sayıldığı veya hangi söylemin terör faaliyetlerini tetiklediği noktasında kocaman bir belirsizlik var. Bu belirsizlik alanını egemenlerin “politika” başlığı ile doldurmaya çalıştığı bir dönemi yaşıyoruz.
Ravii meçhul, ama inanmak serbest (*)
Cüneyd Altıparmak
14 Mayıs seçimlerinden sonraki tüm tartışmaların ardından YSK sonuçları ile AA sonuç verileri aynı çıktı. Burada ciddi bir şeffaflaşma örneği var. CHP'nin buna sahip çıkması gerekmez miydi? Ama CHP'nin YSK'dan önce tutanağı görmesinin avantajını kullanmak yerine duruma karşı çıkmasının nedeni hile, hata, şaibe değil; kaybetmek ve bunun getirdiği nefret!
Demokrasi 4.0 geliyor
Cüneyd Altıparmak
AK Parti seçim beyannamesine göre "Halk Teşebbüsü" yeni dönemde uygulanacak. Bu uygulama, halkın kendi arasında imza toplayarak herhangi bir konuda yasa çıkarılması ya da herhangi bir yasada değişiklik yapılabilmesi için yasama organını harekete geçirmesi olarak tanımlanabilir.
Avrupa özerklik şartı meselesi ve Türkiye gerçekleri
Cüneyd Altıparmak
Yerel yönetimlerin kendi örgüt yapısını belirlemesi ve özellikle yurt dışı yardımlardan yararlanabilmesinin önündeki tüm bariyeri kaldırmak, bir kesime yardımların aktığı, güçlü ve kendi kadro yapısı ile yardım gelen yerlere entegre olmuş "yerel yönetimler" demektir.
İnternette yeni dönem başlıyor
Cüneyd Altıparmak
Kamuoyunda "dezenformasyon yasası" olarak bilinen ve internet alanına yeni kurallar getiren yasanın önemli ve büyük bir kısmı 1 Nisan'da yürürlüğe girecek. Bir hafta sonra internetin kurallarında esaslı bir değişim yaşanacak. Peki hangi maddeler yürürlüğe girecek? Neden önemli? Ve ne işimize yarayacak?
Riskli binaların yıkılması sorunu
Cüneyd Altıparmak
Yıkım kararlarında, idari yargının genel uygulaması, karar verinceye kadar yürütmenin durdurulması kararı verilmesi yönünde... Hal böyle olunca önümüzde yıkılması gerektiği halde birtakım prosedürleri bekleyen riskli binalar sorunu var.
Deprem reformu
Cüneyd Altıparmak
Depreme dayanıklı bina üretimi, imarın deprem konusunda nasıl ele alınabileceği, sorumluların belirginleşmesi, afet riski taşıyan yerlerin onarımı ve bunlara dair yeni prosedürün ne olacağı hukukçuların yeni gündemi olmalı.
OHAL ne getiriyor?
Cüneyd Altıparmak
Valinin TSK'yı "deprem konusunda yardıma gelin" diye davet etme yetkisi var. Bu şu demek: Yetki kullanımı ve müdahale için EMASYA'nın olması gibi bir zaruriyet yok. Aynı durum OHAL için de söz konusu. OHAL'in "vur emri" getirdiği, "seçime dönük olduğu" vb ifadelerin hiçbirinin gerçeklikle ilgisi yok. OHAL, yaşanan tabii afet için geldi. Ve bu maksatla kullanılacak.
Modern barbarlık
Cüneyd Altıparmak
Kutsal kitap yakma olayının doğrudan AİHM gündemine taşınması mümkün. İsveç Avrupa Konseyi üyesi. Bu eyleme izin verenler hakkında da birtakım süreçler işletilmesi gerekiyor. İsveç'teki ombudsmanlık kurumuna bu iznin hukuka aykırılığı sebebiyle başvuru yapılabilir.
Dijital oyunlarda telif ve klon sorunu
Cüneyd Altıparmak
Dijital eser kavramını tüm alt dalları ile bir arada ele alan dijital eserler yasasına ve bu yasanın düzenleyici kararlar alabilecek kuruluna ciddi anlamda ihtiyaç var. Zira dijital oyun konusu geleceğin meselesi ve piyasa koşullarına terk edilmemesi gerekiyor.
Kamunun sosyal medya kuralları
Cüneyd Altıparmak
Sosyal medya kullanımının yaygınlaşması, kamusal alan-özel alan ayırımını da kaldırıyor. Kullanım refleksleri karmaşıklaşabiliyor. Bu nedenle kamu personelinin sosyal medya hesaplarını kullanırken yaptığı paylaşımlar idari ve cezai soruşturmalara konu olabiliyor.
Hakaret, suç olmaktan çıkabilir mi?
Cüneyd Altıparmak
Türkiye'de özellikle sosyal medya kullanımı ile çoğalan bir sorun var: Hakaret. Bu durum Türk hukukunda suç olarak düzenlenmiştir. Uzunca bir süredir bu eylemin suç olmaktan çıkarılması, hapis cezasına konu olmaması gerektiği tartışılıyor. Peki hakaret suç olmaktan çıkarılabilir mi?
İnternetin anavatanı karışıyor!
Cüneyd Altıparmak
Gazeteci Matt Taibbi, 2020 ABD seçimlerinde yaşanan Twitter skandalını yayınladı. Twitter'ın paylaşılan içeriklere müdahale ettiği ve sildiği ortaya çıktı. Aslında tahmin edilen bir şeydi ama bu artık kesinleşti. Taibbi'ye göre Twitter'ın spam ve dolandırıcılık ile mücadele etmek için geliştirdiği yazılımlar "siyasetin" hizmetinde.
Kentsel sitlerin yönetimini yeniden tasarlamak
Cüneyd Altıparmak
Ülkemizin sahip olduğu kentsel sit alanlarının idaresine ilişkin olarak birçok şeyi yeniden düşünmek zorundayız. İmkanları zorlamak gerekiyor. Kentsel sitlere mahsus düzenlemelere gitmek elzem. Alan yönetiminin kuruluşunu daha hızlı ve etkin kılan bir yapıya geçmeliyiz.
Öldükten sonra sosyal medya hesabım kime kalacak?
Cüneyd Altıparmak
Taşınır, taşınmaz ve fikri varlık olarak tasnif ettiğimiz "mülklerin" bu çağdaki hibrit bir türü var artık: Dijital mülkler! Peki dijital varlıkların miras kalması mümkün mü?
İklim değişiyor, G20 değişmiyor
Cüneyd Altıparmak
Dünyanın en büyük ortak tehdidi iklim. Herkes "bir çaba" söylemi ortaya atıyor. Üzülerek görüyoruz ki bu ciddi tehdide karşı gerçek sorumlular "ayağında top çeviriyor". Bu konuda temel sorumluluk, küresel emisyonların yüzde 75'inden sorumlu G20 ülkelerinin. Gelişmişlik ile çevreyi kirletme arasında artan yönlü bir doğru orantı var.
Scooter sorunu büyüyor
Cüneyd Altıparmak
Paylaşımlı e-scooter hizmeti alıp bunu başkasına kullandırmayla ilgili bir düzenleme yok. Özellikle 13-14 yaşındaki çocuklara kullandırılmasına dair bir cezai sorumluluk getirilmesi düşünülmeli. Trafik sigortasının kapsamının bu araçlara da teşmili iyi olacaktır. Son olarak plaka düzenlemesi mutlak surette hayata geçirilmeli.
Yeşil binalar... Yükleniyor
Cüneyd Altıparmak
BM-Habitat'ın verilerine göre devletlerin taahhütleri itibariyle, küresel ısınmanın 2030 ile 2052 arasında 1,5°C'ye ve 2100'de yaklaşık 3°C'ye ulaşması bekleniyor. Bu şehirler üzerinde 'feci' etkiler doğuracak türden bir rakam. Bu ve benzeri risklere rağmen kentler bazında henüz iklim değişikliği meselesi istenen düzeyde ele alınmış değil.
Kaziye-i anha öyle değil
Cüneyd Altıparmak
Başörtüsü ve diğer temel haklara dair konular, basit bir kanun teklifinden ötesine ihtiyaç duyar. Çağın gereklerine uygun düzenleme ve çağın sonrasına uygun yoruma elverişli metinler demek bunlar. İşte CHP'nin önerisinde kazın ayağı öyle görünmüyor maalesef. Yani orijinal ifadesi ile "Kaziye-i anha öyle değil"!.. Bu işin yargısı öyle değil. Daha sistematik ve derine etki eden önerilere ihtiyaç duyuyoruz. Aza razı olmak zorunda değiliz. Kılıçdaroğlu, 2021'de bir televizyon programında CHP'de başörtülü milletvekilinin bulunup bulunmayacağı sorusunu yanıtlarken şunları kaydetmişti: "Başörtülü belediye meclis üyelerimiz, belediye başkan adaylarımız var. Milletvekillerimiz de olur, niye olmasın. O dönem YÖK Başkanı ile konuştum, başörtüsü yasağının kaldırılmasını söyledim ve kaldırdılar" demişti ve sunucunun "AK Parti biz kaldırdık diyor. Siz şimdi diyorsunuz ki hayır biz kaldırdık doğru mu anladım?" şeklindeki sorusuna ise "Evet" ifadesini kullanmıştı.
İnternette şeffaflık hemen, şimdi!
Cüneyd Altıparmak
İnternetteki verilerin akıbeti hakkında şüpheler artıyor ve bunlar basit kuşkulardan ibaret değil. İnternet şirketlerinin "kapalı bir kutu" olması en dikkat çekici durum. Dünya sosyal medya şirketlerinin yaptığı açıklamaları artık yeterli bulmak zorunda! En güncel gelişme sosyal medyanın 'anavatanı' olan Kaliforniya'dan. Bu tartışma, somut olması adına önemli. Şeffaflaşmayı hayata geçireceklerini belirten Valilik Ofisi'nden yapılan açıklamada, sosyal medya şirketlerinin nefret söylemi, dezenformasyon, komplo teorileri ve diğer tehlikeli içerikleri teşvik edip etmedikleri yönünde üzerlerine örttükleri "perdeyi aralamalıyız" deniyor. Şirketlerin ürettiği kurallar, hukukun kaynağı olamaz. Hayatımızın kuralları da olamazlar. Şirketlerin bu kendinden menkul üst yetkilerine dur denmeli ve sınırları, hatları belirgin bir alan çizilmeli. Yani artık çember daralmalı internet için. Bunu yaparken temel haklara dokunulmamalı pek tabii.
Nefret suçları ve insaf yasası
Cüneyd Altıparmak
Her şeyi hukukla düzenlemek mümkün değil. Çok kültürlü bir geçmişi olan bu toplumun köklerindeki "insaf yasasını" anımsaması da lazım. Hayat normatif düzenlemelerden ibaret değil. Sözlerimizin, eleştirilerimizin mantığa dayalı bir adalet duygusuna ihtiyacı var. Nefret söylemi ve ayrımcılık bir insan hakkı ihlalidir. Konu şiddete dönüştüğünde bunu tespit etmek görece kolaydır. Ancak ifade noktasında kalırsa bu sefer düşünce ve ifade özgürlüğü noktasından meseleye bakmak gerekir: Nefret içerdiği iddia olunan söz, "ifade özgürlüğü" kapsamına dahil midir? Ülkemizde suçlar ve kabahatler bağlamında dağınık görünümü olan "nefret ve ayrımcılık ile mücadele" disiplini var. Ama birçok ülkede böyle değil. Ayrımcılık ve nefret konusunda özel düzenlemeler var. ABD'deki "Ayrımcılığın Yasaklanması Düzenlemesi", İngiltere'deki "Ayrımcılık Karşıtı Yasa", Almanya'daki "Ayrımcılıkla Mücadele Yasası", Fransa'daki benzer düzenlemeler bunlara örnek olabilir.
Dijital sanat ve hukuk
Cüneyd Altıparmak
Blok zincirinin veri güvenliği veya verinin depolandığı yerin mahiyeti bir kabulden ibaret aslında. İnternetin sahibi kim? Bunun cevabı bu çağın hikayesi. Bu hikaye bir yana veri güvenliği anlamında yeni soruların NFT ile gündeme gelmesi mümkün. Kripto paraların başına gelenlerin, nitelikli tasarım, patente tabi icatların da başına gelmeyeceğinin garantisi yok.
Tahliye yasağı kira krizini hafifletir mi?
Cüneyd Altıparmak
Kiracıların yaşadığı "tahliye korkusu"nun şu dönemde geçici bir süre ortadan kaldırılması gerekiyor. Tahliye yasağının gelmesi ile kiracıların bir süre rahat nefes alacağı açık. Bu durum ev sahiplerinin makul kiralara "evet" demesini sağlamak adına önemli. Kiracı-ev sahibi meselesi giderek telafisi güç sonuçlar doğuracak bir kriz alanına ilerliyor. Ekonomik durum, bu halimizin başlıca ve tek sebebi değil. Emlakçıların, sarı sayfaların ve diğer sektör elemanlarının "körüklemesi" de bu sürece büyük etki yaptı. Buna "fırsatçı" yaklaşımları ile ev sahipleri de dahil oldu. Konut stoku sorunu da var tabii olarak. Bunların tamamını ayrı ayrı düşünmek ve çözmek gerekiyor.
İnternet ve linç kültürü arasında masumiyet karinesi
Cüneyd Altıparmak
Suçlu ilan etmek, yargının mı, internetin mi görevidir? Merhametin bizi bir arada tutacak en kıymetli şey olduğunu unutmayalım. Bu çarkın, dönüşüne dur demezsek, Strawdog filminin etiketindeki "Her korkağın gözünde bir samandan köpek yanar" şeklindeki ifadenin gerçekleşme ve yayılma enflasyonunun altında bir lince maruz kalacağız. İspat edilinceye kadar masum muyuz? Sosyal medya gündemine girmişse, hayır! Sosyal medyadaki "ekosistem" "masumiyeti öğütme makinesi" oldu sayılır.
Darbenin yargılanması: 'Tabağı yemek'
Cüneyd Altıparmak
Luttwak'ın kitabındaki "Darbe yapmak balık çorbası yapmaya benzer, iyi bir tarifle ve tarife uygun yaparsanız afiyetle yerseniz; fakat hata yaparsanız, günün sonunda tabağı da yemeniz gerekebilir!" ifadeleri darbe yargılamalarının hukuki yönünü özetliyor. 15 Temmuz akşamı, yargının duruma müdahil olması, aynı gece gözaltı ve el koyma kararlarının alınması, bunların derhal uygulanması, yüksek yargı organlarının, baroların "darbeye karşı" duruş bildirmeleri, savcıların, hakimlerin olaylara müdahil oluşu çok ama çok önemliydi. Yargı böylece ilk elden rüştünü ispat etti.
Yalan haberle nasıl mücadele edeceğiz?
Cüneyd Altıparmak
Şunu biliyoruz ki "Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu" kalkmalı diyen birçok kimse kendisine hakaret edildiğinde soluğu yargıda almaktadır. Bundan kıyasla "yalan haber ile ilgili bir düzenlemeye ihtiyaç yok" cümlesini siyaseten sarf eden birçok kimse, bu düzenleme kanunlaşırsa bu maddeden en fazla istifade edecek kimselerdir. Fahrettin Altun: "Kısa vadede spesifik meselelere odaklanarak hazırlık yapılmalı ve muhtemel senaryolar hazırlanmalıdır. Orta vadede kriz iletişimi ve yönetimi çok boyutlu şekilde gerçekleştirilerek bilgi, haber ve içeriklerin doğruluklarını hızlı biçimde kontrol edebilecek mekanizmalar geliştirilmelidir. Uzun vadede ise medya okuryazarlığı ile dijital medya okuryazarlığına yönelmek şarttır".
Olgu değil algı evreni
Cüneyd Altıparmak
Yalan haber ve sosyal medya ikilisinin başımıza getirdikleri, tüm dünyanın derdi. Bir haberin yalan olanının, gerçeğinden kat be kat fazla etkileşim aldığı bu çağ "gerçeklerden kopuk yaşıyoruz" "olgu değil algı evreni" "gerçek değil ötesi isteniyor" minvalindeki tespitleri ispat eder düzeyde.
Yalan ne zaman suç olur?
Cüneyd Altıparmak
Yalan söylemenin suç olup olamayacağını tartışan makalesinde Druzın/Li şu örneği vermekte ve sonunda bir soru yöneltmektedir: "Komşunuz sizi korkutmak için çocuğunuzun öldüğünü söylüyor. Bunu art arda insanlara yapıyor ve bundan sapıkça bir zevk elde ediyor. Komşunuzun bu davranışı suç olabilir mi?" Dolandırıcılık, iftira, suç uydurma, suç delillerini yok etme, gizleme, yalan tanıklık, sahtecilik vb. suçların unsurlarından biri veya birkaçı "yalan" dediğimiz olguya dayanır. Bu anlamda yalanı içeren durumları suç sayma yaklaşımı yeni değildir.
Fahiş kira sorununu arabuluculuk çözer
Cüneyd Altıparmak
Arabuluculuk mekanizmasının kira uyuşmazlıklarına hızlı biçimde adapte edilmesi ve belki de bu konularda arabuluculara belirleme yetkisi verilmesi gibi bir yöntemin acilen gündeme alınması gerekiyor. Zira taşınma ve ev bulma masrafları bir yanda, kiracı çıkınca yeni kiracı bulamama ihtimali bir yanda olunca tarafların makul çözüm bulması zorlaşıyor. Kira bedeli davalarının, tahliye yargılamalarının en hızlısının iki yıl içinde bittiği bir ortamdayız. Bu, tarafların iki yıl boyunca tedirgin olması demek. Sorunların müzakerelerle, gizlilik içinde yürütüleceği bir arabuluculuk süreci, tarafların birbirlerini anlayabileceği, empati kurabileceği en doğru çözüm yöntemi. Kiraların artması, ev sahiplerinin "satış hilesine" başvurmasına sebep oluyor. Mülk sahiplerinin "Ya kirayı arttır ya da evi satarım!" tehdidi kiracıları bezdirmiş durumda. Bu tip durumlarda tahliye davalarının mahkemelerde daha titiz incelenmesi gerekiyor.
İnternetin sahibi kim?
Cüneyd Altıparmak
Temelde internet konusunda mevcut "hâkim durum" ve onun etkilerini izlemekteyiz. İnternet bilgilerinin depolandığı, internetin yönetildiği firmalar ve devletler birer sorumlu ve/veya muhatap olarak karşımıza çıkmakta. Bu maddi bileşenlerin neredeyse tamamı ABD'de. Bu sebeple ABD'nin mevzuatı ve kurumları tüm internet dünyasının mevzuatı ve kurumlarına dönüşmekte. İnternet konusunda meselenin tartışılması gereken en stratejik alan burasıdır.
Uçakların kirlettiği dünyada kuşlar ölüyor
Cüneyd Altıparmak
Karbon salınımı gezegenimizi bekleyen tek tehlike değil elbette. Okyanuslara karışan plastik oranı, artan nüfusla birlikte hızla yükselen enerji ve gıda tüketimi de dünyayı bekleyen diğer tehlikeler arasında... Son dönemdeki pandemi sebebiyle artan paket ve maske atıkları ise işin cabası! Türkiye karbon salınımı noktasında kontrol edilebilir ve geri çevrilebilir bir düzeyde. Hızlı davranılırsa "karbon nötr" bir ülke olabiliriz. Bunun bir adım ötesine de geçip sadece yiyecek anlamında değil birçok alanda "organik üretim" yapan bir ülkeye dönüşebiliriz.
Yeni seçim sistemi ne getiriyor?
Cüneyd Altıparmak
İttifak sistemi ilk gündeme geldiğinde eleştirilmişti. Şimdi yapılan değişiklikler de eleştiriliyor. Bir başka düzenleme yapılsa yine eleştirilecek… Bizce bir teklifi eleştirmek ve savunmak için ilk önce yapılması gereken ortaya konan hususları net biçimde anlamak; ne gibi sonuçlar doğuracağını tartmaktır.
Muhalefet etmek hakaret etmek değildir
Cüneyd Altıparmak
Kimse hakaret suç olmasın demiyor. Hakaretin suç olduğu ve olmaya da devam etmesi gerektiği kabul ediliyor. Ama şimdiye kadar söylenmeyen bir şey söyleniyor: "Cumhurbaşkanına hakaret suç olmasın...!" Bu bir çelişki. AİHM, ifade özgürlüğü ile nefret söylemi arasındaki yakın ilişkiden dolayı nefret söylemiyle alakalı davalara bakarken konuşanın amacına bakar: İfadeler toplumu bilgilendirmek amacıyla mı, nefreti yaymak için mi ileri sürülmektedir?
Dirençli kentleri nasıl kuracağız?
Cüneyd Altıparmak
Birleşmiş Milletler, 2050 yılında dünya nüfusunun 9,7 milyara ve 2100 yılında 11,1 milyara ulaşacağını tahmin ediyor. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de mevcut inşa ve yönetim yollarımızda radikal dönüşümler gerçekleştirmeden, oluşacak yeni sorunları bertaraf etmemiz mümkün değil. Sürdürülebilir bir kalkınma- ve dirençli kentlerin oluşturulması için hedeflerimizi netleştirmek zorundayız.
Yalan haberle etkin mücadele
Cüneyd Altıparmak
Son günlerde gündemi meşgul eden yalan habercilik, dezenformasyon ve bunun sosyal medya üzerinden sistemli biçimde yürütülmesi meselesi Hükümeti harekete geçirdi. Söz konusu düzenlemede "Almanya Modeli" üzerinde duruluyor. İnternet sitelerinden kontrolsüz olarak yapılan kirli yayıncılığın önüne geçmek gerekiyor. Bu "başıboş" alanın yasal düzenlemeye ihtiyacı var. Öncelikle internet haber sitelerinin Basın Kanunu çerçevesine alınarak buradaki şartlara tabi tutulması gerekiyor.
Ayrımcılık kurumsallaşıyor
Cüneyd Altıparmak
Önceden aşağılama, yok sayma gibi biçimlerle tezahür eden İslamofobik refleks, artık "ayrımcılık" ve hatta ötesi boyutta. Adeta bir mücadele konseptiyle hareket edilen ve kurumsal yapılar ile karşı konulma gayretinde olunan bir durum var ortada. AB Adalet Divanı'nın başörtülü kadınların din ve inanç özgürlüğü aleyhinde verdiği karar bunun son keskin örneği. Kadın hakları konusunda ciddi bir mazisi olan "gelişmiş" ülkeler, kadınların giyim kuşamına getirdikleri kısıtlamalarla kendi oluşturdukları ve her platformda ifade ettikleri "kadınların toplumsallaşması" önerisine tezat bir yaklaşım sunuyor. Yani peçe, burka ve başörtüsü nedeniyle kadını kamusal alandan tecrit edenler ile kadın haklarının yaygınlaşmasını isteyenler aynı kişiler.
Sahte gündem salgını nasıl durdurulacak?
Cüneyd Altıparmak
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) tarafından hazırlanan rapora göre yalan haberler sosyal medyada altı kat daha hızlı yayılıyor. Doğru olmayan haberlerin Twitter'da paylaşılma ihtimali, doğru haberlere göre yüzde 70 daha fazla. "Clickbait journalism" yani tıklama haberciliği, "sansasyonel" içerik üretme ve içeriğin yalan olması konuları, adı yeni medya da olsa "basının" daimi sorunudur. Bunun için bir meslek olarak görülüp, denetimin oluşması için internet medyasının meslek teşekkülü, birliği veya benzeri yapılanmanın hayata geçirilmesi gerekiyor.
Sosyal manipülasyon
Cüneyd Altıparmak
Geçtiğimiz haftalarda İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye'de gündem olan tweetlerin neredeyse yarısı sahte. Bu raporun tamamını temin etmek için yabancı bir uzmana Twitter üzerinden ulaştık. Raporu iletti ve şunu kaydetti: "Türkiye'de çok gündeme gelmedi ama ilginç bilgiler içeriyor ülkeniz için". Bu kadar manipülasyona açık bir mecranın ürettiği bilgi düzensizliği; piyasaları etkilemekten daha mı az tehlikeli? Bunu düşünce özgürlüğü kapsamında ele almamız, bu manipülasyona maruz kalan kitlenin doğru düşünme hakkını elinden almak değil mi? Ve tüm bunların bir merkezden yönetilen açık bilgi kaynağına doğru gitmesi, hukukun dışında mıdır?
Anayasada değişiklik nasıl yapılır?
Cüneyd Altıparmak
Ülkemizde gerekçeleri ve önerileri farklı da olsa "Anayasa'nın değişmesi gerekiyor" diyenler büyük bir çoğunlukta. Gün geçtikçe "gerçekleşme olasılığı" artan bu değişikliğin, meclis aritmetiği, kabul sayısı, oylamalar, referandum, Cumhurbaşkanı onayı ve AYM konularını içeren boyutu da üzerinde durulmayı hak ediyor. Sonu anayasa sorununa dönen krizlerin bertaraf edilmesi için meclis yetkilerinin güçlendirilmesi, denetim mekanizmalarının bağımsız ve etkin kılınması ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin aksayan yanlarının düzeltilmesi ile beraber, çağa uygun hak ve özgürlükler bütününü içeren, kişinin din, vicdan, ifade ve toplanma özgürlüğünü "ama"sız tesis eden bir anayasa, kendini yeni çağa uygun olarak yeniden kuracak Türkiye için büyük, kıymetli ve gerekli bir hedeftir.
Kim nasıl bir anayasa istiyor?
Cüneyd Altıparmak
Anayasalar devletin yapısını ve işleyişini, temel hak ve hürriyetlerin sınırlarını düzenleyen ana metinler olduğu kadar, ülkenin "vitrini" konumundadır. Bu nedenle siyasi partilerin anayasa hakkındaki teklifleri, düşünceleri çok önemli. Bu yazıda, yeni anayasa yapımı arifesinde siyasi partilerin bu konuda ileri sürdükleri görüşlere ve anayasa yapım sürecine ilişkin somut önerilerine değineceğiz.
4. paket neler getiriyor?
Cüneyd Altıparmak
4. paket ağırlıklı olarak ceza ve infaz konularında değişiklikler içeriyor. Bilindiği üzere infaz, bir yargılama sonucu mahkûm edilen kimselerin cezalarının "insan haklarına" uygun biçimde çektirilmesidir. Teklif taslağına göre, çocuk mahkumlara "aile görüşü" getirilecek ve cezaevi dışında çocukları bulunan anne ve babaların aynı anda hapiste olmaması sağlanacak. Bir bütün olarak İHEP'in getireceklerini önemsiyoruz. 4. paket de İHEP takviminin bir parçası. Ancak bu noktada "daha iyi adalet", "daha güçlü hukuk" ve "daha çağdaş insan hakları" ilkeleri için birçok düzenlemeye ve nihayetinde bunları güvence altına alan bir mutabakata yani yeni anayasaya da ihtiyacımız var.
28 Şubat: ‘Talimatların hukuku'
Cüneyd Altıparmak
Baskıcı uygulamalara dirayetle karşı koyabilecek nitelikli hukukçular tarafından yargılanmak herkesin hakkıdır. 28 Şubat'ta bu imkan, yargılananlara sunulmamıştı. 28 Şubat, uydurulan bir hukukun, kısa süren serüvenidir.
Uzayda var olmanın hukuki karşılığı
Cüneyd Altıparmak
Uzay çalışmaları küçümsenecek, hele hele gündelik siyasete malzeme yapılacak bir konu değildir. Bu konudaki çalışmalar, prestij boyutu bir yana, güvenlik ve ekonomi bağlamında etkileri olan çalışmalardır. Konuya bu parametreler üzerinden bakılmalı, uzay turizmi, uydu kullanımı ve uzay madenciliği gibi konuların artık yeni gündemler olduğu görülmeli.
Yeni anayasa yeni Türkiye demek
Cüneyd Altıparmak
Yeni anayasa, yeni mutabakat, yeni ümit, yeni siyaset demek. İslam Hukuku ve Roma Hukuku gibi iki önemli hukuk havzasının kaynaştığı bu coğrafyanın kendisini yeniden kurma iradesi ortaya koyan bir metin çıkarmayı konuşması bile çok ama çok önemli. Yeni anayasa, ülkenin siyaset, sivil toplum, kamu, yargı kurum ve organlarının masayı tekrar kurması ve sistemi yenileyip tahkim etmesi demek. 1982 Anayasası ana değil "ama" yasaydı. Bu anayasaya göre hükümet olmak, iktidar olmaya yetmezdi. Zira, hükümete yargı ve yürütme erklerinin bir kısmı adeta vasi olarak atanmıştı. Özellikle döneminde Danıştay'ın verdiği kararlar, Anayasa Mahkemesi'nin siyasi partiler ile ilgili izhar ettikleri, Yargıtay'ın bu konuda resen harekete geçmesi, bir takım kurumların ve kurulların hükümet politikalarından bağımsız hareket edebildiği bir ortam ve nihayet Genelkurmay'ın açıklamaları ile yönlenen bir sistem vardı.
Akademik kalpazanlık
Cüneyd Altıparmak
Tez yazma/yazdırma konusunda, esaslı bir denetim ve geriye dönük etkin bir soruşturma yapılırsa, akademik açıdan pek çok kişi sorun yaşar. Bu durum akademik olarak intihal boyutunu aşan bir yeni durum. Asıl üzülecek durum ise, ülkemizdeki akademik üretimin “dolandırıcılık”, “sahtecilik” ifadeleri ile birlikte anılması. Pek çok kıymetli akademisyeni rahatsız eden bu mevzuunun içinde sadece bu işi ticari olarak yapan, bu tezi hazırlatan öğrenci yok. Danışmanın yan odasındaki akademisyen, bir başka üniversitenin hocası gibi kimselerin olabileceği bir seri ile karşı karşıyayız.
Patronumu beğenmek zorunda mıyım?
Cüneyd Altıparmak
Sosyal medya paylaşımlarının işçi-işveren, amir-memur disiplini, çalışma ve iş yaşamına etkisi her geçen gün artıyor. Sosyal medya mobbingi, yakın dönemde daha çok davaya konu olacak gibi görünüyor.
Gayrinizami harbi yargılama
Cüneyd Altıparmak
Gayrinizami harp ile mücadele için ihtiyaç olan şey “güçlü bir ekonomi”, “dayanaklı bir savunma sistemi” vb hususlar değildir. İhtiyaç duyulan tek şey, temel hak ve özgürlükler noktasında tekemmül etmiş bir adalet sistemi ve bu adalet sisteminin dağıttığı adaletten emin olan milletin, bu meseleye sahip çıkması ve kendi başına çorap örenlere karşı durmasıdır. Siyasal, ırksal veya dinsel nedenlerle, ölümleri gerçekleştirenler, planlayanlar, yer alanlar, destekleyen, kolaylaştıranlar, zemin hazırlayanlar, teşvik edenler birer faildir ve bu fail olma durumları her zaman devam edecektir. Bu konudaki ilkeler şimdi değil, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra konmuştur.
Kapalı savaş, açık hukuk ihlali
Cüneyd Altıparmak
Müdahale, sadece “sıcak çatışma” veya “savaş” anlamını taşımaz. Bunun artık birçok çeşidi var. Biden'in Türkiye için yaptığı “bedel ödetme” açıklaması ve bu müdahale yaklaşımını destekler mahiyetteki güncel örnek “ABD Ulusal Savunma Stratejisi Gayrinizami Harp Özeti 2020” gibi... Peki bu yaklaşım ve “yeni savaş” türüne dair hukuk ne kadar işlevsel kılınabilir?
Reform, Anayasayı da kapsamalı
Cüneyd Altıparmak
Anayasa'nın kendisi “darbe” de üretildi, değişiklikler ise bir “maruz” kalma sonucuyla ortaya çıktı. Türkiye'de temel haklar meselesinin kendi mecrasında ele alındığı ve kendisini kuran bir iradeyle ortaya çıktığı düzenlemelere ihtiyaç vardır. Ülkenin “uyumlaştırma” ve “ihtilal” olguları dışında gelişecek bu üçüncü yola olan ihtiyacı açıktır. Türkiye'deki birçok sorunun altında yatan başat neden Anayasanın yetersizliği problemidir.
Aşı olmak zorunda mıyız?
Cüneyd Altıparmak
İleride aşı konusundaki mevzuat alt yapısının eksik olmasının sancılarını hissedebiliriz. Bir aşı politikası belirlenmelidir. “Yaşam hakkı”, “vücut dokunulmazlığı” gibi anayasal korum altındaki haklar bu yönüyle tekrar yorumlanmak zorundadır. Zira aşıyı reddetmek artık kişinin sadece kendisine bağlı ve kendisini etkiler durumdan uzaktır.
Neler olursa hukukta reform olur?
Cüneyd Altıparmak
Bulunduğumuz coğrafya İslam ve Roma hukuku gibi iki büyük hukuk havzasının geliştiği topraklardır. Bizde bu birikim mevcuttur. Bunu yapacak irade de belirmiştir. Hukuki dönüşüm, toplumun tüm bileşenlerine “katkı sunma” yükümlülüğü yüklemiştir.
Koronavirüs mevzuatı nasıl olmalı?
Cüneyd Altıparmak
Tüm dünyada ‘milad' olarak nitelendirilen koronavirüs salgınının idaresi için hukuki açıdan eksiklerimiz neler? Hangi düzenlemelere ihtiyacımız var? Gelecekte dünyayı saran bir başka salgın hastalık ile karşı karşıya kaldığımızda benzer sorunlar olursa nasıl bir mevzuat olmalı?
Anayasa Mahkemesi, nereden nereye...
Cüneyd Altıparmak
AYM'nin bireysel başvurulara ilişkin kararlarının AİHM'e götürülmesi söz konusu. Yani velevki AYM ihlal kararı vermedi diyelim. Bu kez bir süre sonra, aynı durumla ilgili AİHM'in ihlal kararı vermesi söz konusu olabilecek. Bu noktaya çok dikkatli bakmak gerekiyor. Eleştirinin kaynağı itibarıyla tartışılması gereken AYM'nin yapısı mı? AİHS kapsamında olmamız mı? Bu soruların cevabını doğru yerde aramak lazım.
Gülüşlerindeki çiçekler solmasın diye...
Cüneyd Altıparmak
Sağlık çalışanları ile ilgili iki husus çok mühim: İlki, ceza politikasında bir paradigma değişikliği; fiziksel ya da duygusal şiddete uygulanan cezaların yenilenmesi ve kararlı olarak uygulanması. İkincisi ise “pandemi nedeniyle vefat eden sağlık çalışanlarının durumu”.
Ölümcül virüsü bilerek bulaştırmanın cezası
Cüneyd Altıparmak
Koronavirüs bulaştırmaya benzer bir durumu AIDS bulaştırarak öldürme fiilinde görmüştük. Bu durumlarda Yargıtay'ın faile ağır ceza verilmesi yönündeki kararları bulunmaktadır. Bir kimseye ölümcül hastalığı bilerek bulaştırmanın cezası ise müebbet hapis cezasıdır. Böyle bir durum henüz vaki olmamıştır. Fakat ilerleyen günlerde böyle davalar gündeme gelecektir.
Aşı bulunursa dünyanın ortak malı mı olacak?
Cüneyd Altıparmak
Sosyal medyada kullanıcı hakları ve reformun adımları
Cüneyd Altıparmak
Gerek suç duyurularında ve gerekse içeriğin yayından çıkarılması yönündeki taleplerimizde esas sorun sosyal medya platformlarının konuya yaklaşımıdır. Yayından çıkarma kararlarının neredeyse hiçbiri uygulanmamaktadır. Sosyal medya platformlarının bir başka sorunlu alanı ise, pornografik içeriğin kullanıcı hesaplarınca paylaşımını adeta serbest bırakmış olması, yani erişim engellenmesi yönündeki adli ve idari kararları hesaba almamasıdır.
Sosyal medyada mecra içi mücadele
Cüneyd Altıparmak
Günümüzde kabul gören, unutulma hakkı, evrensel suçlar ve eylemlerin niteliğinin izahına gidilmelidir. Sosyal medyanın verdiği karara dair uluslararası bir hukuki sürecin başlayabileceği de akıldan çıkarılmamalıdır.
Twitter kuralları devletin hukukundan üstün müdür?
Cüneyd Altıparmak
Devletin yargı içtihatlarında ele aldığı ve yıllardır istikrarla hakaret olarak değerlendirdiği bir eyleme Twitter “benim kurallarımı ihlal etmiyor” diyebiliyor. Terör, nefret suçlarında, mahkeme kararının suçlu bulması yetmiyor, Twitter uzmanlarının da eylemi bir ihlal olarak değerlendirmesi şartı aranıyor. Yani sosyal medya platformları ülkelerin hukukunu aşan bir etkiye sahip.
Evdeyiz ama izinde miyiz?
Cüneyd Altıparmak
Kısa çalışma, evden mesai, ücretsiz izin, işten çıkarma yasağı, İş-Kur desteği ve benzeri birçok konuda devlet düzenlemeye gitti. Fakat fiiliyatta durum farklı seyrediyor. Yıllık izin, ücret kesintileri ve çalışma masraflarının işçi üzerinde kalması gibi ciddi sorunlar var. Bunlar pandemi sonrasında yargının önemli gündemlerinden olacak.
Barolar eşit değil miydi?
Cüneyd Altıparmak
1969 tarihinde ülkedeki avukat toplam sayısının 20 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. 20 bin civarındaki avukat için belirlenen temsil baremi, 130 binlerdeki sayılar için uygulanmaya devam ediyor. Artışlar büyük şehirlerde. Bir süre sonra “Barolar Birliği eşittir İstanbul, Ankara ve İzmir Barosu'dur” diyeceğimiz bir noktaya gidiliyor.
Uzaktan özel eğitimin ücreti ne olacak?
Cüneyd Altıparmak
Korona sonrası mahkemelerdeki iş yükü ciddi biçimde artacak. Bunun için “mücbir sebep” ve “uyarlama” konulu davalarla ilgili olarak adalet bürokrasisinin önlem amaçlı düzenlemeleri şimdiden planlaması gerekiyor. Ücret yüz yüze eğitim için verildi ancak şu an eğitim online. Okulların aynı ücret politikası ile devam etmesi yanlış ve haksız olur. Kaydın alınıp başka okula verilmesi gibi bir durum da yok, zira her yer kapalı. Okullar velinin bu halinden istifade etmemeli.
‘Yatar hesabı' nasıl olacak şimdi?
Cüneyd Altıparmak
İnfaz bahsi öyle bir alandır ki, hukuk eğitimi almış kimseler ile bir yakını mahkûm olanların sordukları soru ve aradıkları cevap neredeyse aynıdır. Hepimizin kafasındaki temel sorular şöyle: “Hangi suçlar kapsamda?” “Ne gibi değişiklikler var?” “Kapsam genişler mi?” ve son olarak “Yatar hesabı nasıl olacak şimdi?”…
Koronavirüs Çin'i mahkum ettirir mi?
Cüneyd Altıparmak
Koronavirüs, uluslararası hukuka yeni bir “dizayn” getirecek potansiyele sahip. Herkesin bir diğerini siyaseten suçladığı bir zeminden, hukuk kurumlarını işletmesi aşamasına geçildi bile… Bu yoğunluklu durum Çin'in bu konuda (teorik olarak) tazminata mahkum edilmesi noktasına varabilir. Çin bu davalara gerek kalmadan bir tazminat paketi de açıklayabilir.
Failed State ve insanlığın sınavı olarak mülteciler
Cüneyd Altıparmak
Suriye'de yaşanan ve gittikçe içinden çıkılmaz hal alan durum aslında karşımıza bir başarısız devlet profili çıkarmaktadır. Bu hukuki bir durumdur. Bunun sonucu olarak, burada yaşayan insanların, kısmen ya da tamamen kendilerini korumak için bir yol bulması sonucunu doğurmaktadır.
Korona ile hukuki mücadele
Cüneyd Altıparmak
Yurttaş olarak elimizde en büyük silahımız ‘şikayet hakkıdır' ve tüketici hukukuna göre ilgili yerlere müracaat etmektir. Elindeki bir malı tüketiciye satmamak da hukuka aykırıdır ve şikayet halinde bunu yapan kişiyi cezalar beklemektedir.
Ulusal odak ve hukuk bağlamında akıllı şehirler
Cüneyd Altıparmak
Hindistan, Singapur, Hong Kong, Hollanda, Güney Kore, İngiltere ve ABD akıllı şehirler konusunda ciddi yatırım yapan ve hedefler koyan ülkeler. Avrupa liginde, karbon salınımının azaltılması, yaşlıların desteklenmesi, bütçe açığının kapanması gibi konular odak olurken, Amerika liginde, iş olanaklarının arttırılması, artan nüfusla mücadele gibi konular başat rol oynuyor. Bu da karşımıza “akıllı şehir” olgusunun gelişiminden ziyade odak durumunun ele alınması zorunluluğunu çıkarmaktadır.
Yargı yükünü azaltmak için alternatif çözüm yolları
Cüneyd Altıparmak
Tüm dünyada genel eğilimi ortaya koyan yargıda “alternatif çözüm yollarının” ülkemizde de emin ve sağlam adımlarla ilerletildiğini görmek, gelecek adına ümit verici. Uzlaştırma, arabuluculuk, arabulucu-tahkim gibi uygulamalara seri yargılama usulü de “hukuken” eklenmişti. Seri Muhakeme Yönetmeliği’nin yayınlanması ile bu fiili olarak da hayatımıza girdi.
Kart bilgileri çalındığında hukuken sorumlu kim?
Cüneyd Altıparmak
Güvenli olduğu bilinmeyen sitelere, SSL sertifikası olmayan veya virüs içerme ihtimali olan sitelere girilmemeli. Bu siteler yerine bir sorun halinde karşınızda bir muhatap bulabileceğiniz firmaları tercih edebilirsiniz. Sanal kartın daha güvenli olduğunu, internet işlemlerine daha düşük limitli kartların kullanılmasının doğru bir adım olacağını söyleyebilir. En önemli koruma ise şifrelerin sık değiştirilmesi olacaktır.
Türkiye-Libya Mutabakatı: Kavramlar ve hukuki muhteva
Cüneyd Altıparmak
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Libya Devleti Ulusal Mutabakat Hükumeti Arasında Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakatı neden bu kadar kıymetli? Bunu anlamak için uluslararası hukuka dair bazı kavramları bilmek gerekiyor. Teknik ve hukuki yönü ağır basan bu metnin anlaşılması ve konuşulması için bu gerekli.
Hobileriniz dahi kanun korumasında
Cüneyd Altıparmak
Kişisel verinin kişiyi belirli veya belirlenebilir kılması gerekmektedir. Yani kişisel verinin doğrudan kimlik bilgileri olması gerekmez, bu bilgilere ulaşılmasını sağlayacak tüm yan verileri kapsar. Kişisel veri bu kapsamdaki her türlü bilgiyi ifade eder. Son derece geniş bir çerçeve çizmektedir.
Kentsel dönüşümde güncel hukuki durum
Cüneyd Altıparmak
Kentsel dönüşüm, iyi bir planlama yapılamadığı, sıkı bir denetim olmadığı dönemlerin günümüze armağanıdır. Atılması gereken en başat adım, imar plan değişiklilerinin zor ve fakat planlama süreçlerinin katılımcı bir izlek ile oluşturulduğu planlama faaliyetlerinin yürütülmesidir. Bu kötü mirası devretmemek için kapsamlı, net ve katı bir imar reformu şarttır.
Barış Pınarı’nın hukuki dayanakları
Cüneyd Altıparmak
Aylardır oyalanan Türkiye’nin kararlılığı ve hukuki dayanaklarının güçlü olması sayesinde gelinen aşama mühim. Anlaşmanın “ABD ile Türkiye, Suriye’nin siyasi birliği ile toprak bütünlüğü taahhüt eder, her iki ülke de Suriye ihtilafını Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararına uygun şekilde sonlandırmayı hedefleyen, BM öncülüğündeki siyasi sürece olan bağlılıklarını yineler” şeklindeki maddesi Türkiye’nin Suriye’ye bir armağanı olarak nitelenebilir.
‘Hedef süre’ bakanlığın değil, herkesin meselesi olmalı
Cüneyd Altıparmak
Yargı, “Türk milleti” adına karar vermektedir. Hedef süre meselesi Bakanlığın gayretiyle çözülmesi güç bir durumdur. Herkes üstüne düşeni yaptıktan sonra, “yargılamalar neden gecikiyor” diye sormak daha makuldür.
Yeni yönetim anlayışı: Katılım
Cüneyd Altıparmak
Türkiye’de 50 milyona yakın kimse akıllı telefon kullanmaktadır. Bu da katılım konusunda “e-katılım” sisteminin kurulmasının artık mümkün olduğunu göstermektedir. Yerel yönetimlerde, uygulamalar eliyle, doğrudan başkan veya yöneticilere “şikayet-temenni”lerin iletilmesinin ötesinde interaktif süreçlerin işletilebileceği metotlar geliştirilmelidir.
Kent konseyleri yeni dönemde etkin olmalı
Cüneyd Altıparmak
Kent yaşamının, vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık gibi ilkeleri hayata geçirmek için kurulması gereken kent konseylerinin seçimler öncesinde gündeme gelmesi, yerel yönetimler için büyük önem arz etmektedir. Zira, başkan-halk arasındaki mesafenin kapanması tüm partilerin ortak niyetidir.